Akdeniz Üniversitesi'nde Pazar günü çıkan olaylarda üniversite dışından isminin Ömer Ulusoy olduğu söylenilen kişi öğrencilerin bulunduğu kalabalık içinde silahıyla defalarca ateş açtı. Olaylarda bir kişi daha silah kullandı ancak kimliği henüz tespit edilemedi. Saldırganlar henüz yakalanmadı.
Her ne kadar medyada Ulusoy'un şahsi teşebbüsü öne çıkarılsa da ve yaşananlar "Karşıt görüşlü öğrencilerin kavgası 80 öncesi olayları hatırlattı" denilse de son aylarda Ankara, İstanbul, Bolu, Bursa, Adana, Giresun'da da sol görüşlü öğrenciler kimi zaman küpe taktıkları kimi zaman Kürtçe şarkı söyledikleri gerekçeleriyle ülkücü gruplar, özel güvenlik görevlileri ve jandarma tarafından saldırıya maruz kalıyorlar.
Ulusoy'un sicili temiz değilmiş açıklaması
Televizyon ekranlarında yayınlanan görüntülere göre saldırgan siyah takım elbiseli, silah kullanmayı biliyor. Çember sakallı. Alnında kılıç dövmesi var.
Olayın ardından medyada saldırganın portresi yayınlandı. Haberlere göre 34 yaşındaki saldırgan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) sempatizanı. Ülkü ocakları müdavimi. Antalya Emniyet Müdürü Feyzullah Arslan, "Bu kişinin bulunması için arama çalışmaları sürüyor. Bu kişi daha önce 5 kez gözaltına alınmıştı" dedi.
Ulusoy hakkında daha önceden, darp, tehdit, Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet ve uyuşturucu madde bulundurma suçlarından hakkında işlem yapıldığı bildirildi.
Olaylar medyada "karşıt görüşlü öğrencilerin çatışması" olarak verilirken üniversitede sol görüşlü öğrencilere yönelik saldırılar günden güne artıyor. Bianet yaşananları derledi:
26 Mart-Ankara: Ankara Üniversitesi’nin çeşitli fakültelerinde sol görüşlü öğrencilere yönelik satırlı-bıçaklı saldırıları arttı. Ciddi yaralanmalarla sonuçlanan bu saldırıları engellemekle görevli güvenlik güçleriyse olayları kınamak amacıyla basın açıklaması yapmak isteyen öğrencilere müdahale etti.
24 Mart-İstanbul: İstanbul Üniversitesi’nde "lavaboya gidiyorum" diyerek arkadaşlarının yanından ayrılan Fen Edebiyat Fakültesi öğrencisi Ali Tosun'dan haber alınamaması üzerine arkadaşları endişelenip olayı basına duyurdular.
Akşamüzeri Tosun gözaltındayken polislerin "ne çok sevenin varmış" diyerek serbest bırakıldı. Tosun'un arkadaşı öğrenci Rüya Kurtuluş, "Çanakkale şehitleri anmaları etkinliklerinin düzenlenmesi nedeniyle ülkücü olduklarını bildiğimiz pek çok öğrenci ve dışarıdan çok sayıda öğrenci olmayan kişi ayrıca polis üniversitedeydi" dedi.
20 Mart-Bolu: Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde Irak işgalinin 5. yıldönümünde savaş karşıtı basın açıklaması yapmak isteyen Yurtsever Cephe’li öğrencilere önce özel güvenlik görevlileri sonra da jandarma dipçik ve copla saldırdı.
11 Mart-Adana: Çukurova Üniversitesi'nde, yerleşkeye dışarıdan giren ve öğrenci olmayan 15 kişilik grup sol görüşlü 5-6 öğrenciye demir çubuklarla saldırdılar. Öğrencilerse okulun giriş yolunu kapatıp saldırıyı ve müdahale etmeyen okul yönetimini protesto ettiler.
11 Mart-Bursa: Uludağ Üniversitesi'nde sol görüşlü öğrencilere yapılan saldırıları kınamak isteyen yaklaşık 250 kişilik öğrenci grubuna jandarma müdahale etti, 64 öğrenci gözaltına alındı. 12 öğrenci yaralandı. Serbest bırakılan öğrencilerden Mustafa Mızrak "Küpeli, uzun saçlı, sol görüşlü ve Kürt öğrencilere aralarında ülkücülerin reis olarak adlandırdıkları kişilerin olduğu 60 kişilik grup saldırdı. Olanları protesto etmek isteyen öğrencilere jandarma müdahale etti. Saldıranlar değil saldırıyı kınayanlar gözaltına alındı. Yönetim idareyi faşist öğrencilerin eline bıraktı" dedi.
29 Şubat-Giresun: Giresun Üniversitesi'ne bağlı Şebinkarahisar Meslek Yüksekokulu öğrencilerinden Doğan Durakmaz iki gün önce Ülkücü olduklarını söylediği üç kişi tarafından saldırıya uğradı, darp edildi. "Tek başımaydım. Üç kişi koluma girerek beni sürüklediler. Sadece kafamı koruyabildim. Küfür ederek vurmaya başladılar." Aynı okuldan Yasemin Mamu, Mardinli. Mamu "Kürt olduğumuz için üzerine bir de kadın olduğumuz için okulda taciz ediliyoruz. Okul yönetimi sessiz kalıyor" diyor. (EZÖ/GG)