© UNICEF/UNI176266/Ojeda
UNICEF tarafından bugün açıklanan Köklerinden Koparılanlar: Mülteci ve Göçmen Çocukların Giderek Ağırlaşan Krizi başlıklı raporda, şiddetli çatışmaların ve diğer krizlerin etkisi altında evlerinde kalmaktansa tehlikeli bir yolculuk için her riski göze alan milyonlarca çocuğun ve ailenin durumuna dikkat çekiliyor.
“Bugün dünyada hemen hemen 50 milyon çocuk köklerinden koparılmış durumdadır.
“Bu çocukların 28 milyonu hiçbir paylarının olmadığı çatışmalar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalmış ve daha milyonlarcası da daha iyi, daha güvenli bir yaşam için yollara düşmüştür.
“Kaçtıkları çatışmaların ve şiddetin travmasını yaşayan çocuklar göç yollarında geçişleri sırasında denizde boğulma, kötü beslenme, aşırı su kaybı, insan tacirlerinin eline düşme, kaçırılma, tecavüz ve hatta cinayet gibi çeşitli tehlikelerle karşılaşmaktadır.
“Çocuklar, geçiş yaptıkları ve sonunda ulaştıkları ülkelerde de çoğu kez yabancı düşmanlığının ve ayrımcılığın hedefi olmaktadır.
Rapora göre, doğdukları ülke dışında başka bir yerde sığınma arayan insan topluluklarında çocuklar görece daha fazla bulunuyor ve sayıları her gün artıyor.
Tüm mültecilerin yarısı çocuk
Raporda yer alan bazı bilgiler şöyle…
*Çocuklar dünya nüfusunun üçte birini oluşturdukları halde tüm mültecilerin yarısı çocuklardan meydana gelmektedir.
*2015 yılında UNHCR koruması altında olan tüm çocuk mültecilerin yaklaşık yüzde 45’inin çıkış yerleri Suriye ve Afganistan olmuştur.
*Mülteci statüsü henüz belirlenmemiş 1 milyon sığınmacı çocuk bulunmaktadır. Tahminen acil insani yardımlara ve kritik hizmetlere erişime ihtiyaç duyan 17 milyon çocuk da kendi ülkelerinin sınırları içerisinde evlerini terk ederek başka bölgelere göç etmiştir.
* 2015 yılında yanlarında kimsesi bulunmayan 100 binden fazla çocuk 78 ülkeye sığınma başvurusunda bulundu. Bu 2014 yılındaki sayının üç katı.
*Yaklaşık 20 milyon kadar başka ülkelerden gelen çocuk göçmen de aşırı yoksulluk ya da çete şiddeti dâhil olmak üzere çeşitli nedenler yüzünden evlerinden ayrılmak zorunda kaldı.
* Mülteci bir çocuğun okul dışı kalma olasılığı mülteci olmayan bir çocuğa göre beş kat daha fazla.
*Okula gidebilen mülteci çocuklarda haksız muamele ve zorbalık dâhil ayrımcılığa maruz kalma riski baş gösteriyor.
Yasal yollar fırsat yaratıyor
Raporda, güvenli ve yasal yollar olduğunda göçün hem bu yoldaki çocuklar hem de içinde bulundukları topluluklar için fırsatlar yaratabileceğini belirtiliyor.
“Göçün yüksek gelir düzeyindeki ülkelerde yarattığı etkilerle ilgili bir analiz, göçmenlere yapılan katkıların daha fazlasının vergiler ve sosyal ödemelerle geri döndüğünü; işgücü piyasasında hem yüksek hem düşük vasıflı işgücü boşluklarını doldurduklarını; ev sahibi ülkelerin ekonomik büyümesine ve yenilikçiliğine katkıda bulunduklarını göstermektedir.”
TIKLAYIN - HRW: TÜRKİYE'DE 400 BİN SURİYELİ ÇOCUK OKULA GİDEMİYOR
Somut öneriler
Raporda, yerlerinden edilmiş, mülteci ve göçmen çocukları koruyup bu çocuklara yardımcı olacak altı somut girişim vurgulanıyor.
*Başta beraberlerinde kimsesi olmayanlar olmak üzere çocuk mülteci ve göçmenlerin sömürü ve şiddetten korunmaları.
*Bir dizi pratik alternatif getirerek sığınma talebinde bulunan ya da göç eden çocukların gözaltında tutulmaları uygulamasına son verilmesi.
*Çocukları korumanın ve onlara hukuksal statü kazandırmanın en iyi yolu olarak ailelerin bir arada tutulması.
*Tüm mülteci ve göçmen çocukların eğitim, sağlık ve diğer kaliteli hizmetlere erişimlerinin sağlanması.
*Mülteci ve göçmenlerin geniş kitleler halinde hareketine yol açan temeldeki nedenler konusunda harekete geçilmesi.
*Yabancı düşmanlığı, ayrımcılık ve marjinalleşme gibi olgulara karşı mücadele için gerekli önlemlerin yaygınlaştırılması. (YY)
Raporun İngilizcesine buradan ulaşabilirsiniz.