Dündar, önceki gün (25 Mart) İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kabul ettiği ikinci iddianamede "özel yaşamına ihlal edici nitelikte bilgilere yer verdikleri" gerekçesiyle soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcıları Ercan Şafak, M. Ali Pekgüzel, Fikret Seçen, Mehmet Murat Yönder, Zekeriya Öz ve Nihat Taşkın hakkında şikáyette bulundu.
Hürriyet gazetesine göre Dündar'ın avukatı Vural Ergül'ün hazırladığı dilekçede şöyle denildi:
"Savcısı bulundukları İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2009/188 No'lu iddianamesinde, meslek ve ahlák kurallarına aykırı olarak, soruşturma konusu ile hiçbir ilişiği bulunmayan, gerçeğe aykırı, mesnetsiz ve ahláksız iftira ve hakaretlere yer vermek suretiyle, müvekkilimin kişisel haklarına, onur, şeref ve saygınlığına saldıran, müvekkilimin eş ve çocukları ile aile yaşamına zarar vererek, müvekkilimin namusuna dil uzatan, bağımsız, tarafsız, doğru ve tutarlı, dürüst, eşitlikçi, ehliyet ve liyakat sahibi olmaktan uzak şikáyetli savcıların haklarında kamu davası açılarak cezalandırılmalarını talep ediyoruz. Müvekkilim Uğur Dündar, kişisel haklarına, namusuna, ahlakına yönelik saldırıya karşılık hukuka sığınmakta ve iş bu haklı şikáyette bulunmaktadır."
Şahin: Üzüntüsünü anlıyorum
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Antalya'da, Dündar'ın tepkisiyle ilgili soruyu şöyle yanıtladı:"Tabi kendisi davanın sanıklarından değil. Ama kendisi veya eşinin ve ailesinin bir vesile ile bir başka tanık veya sanığın iddiaları şeklinde yer almasının kendisini üzmüş olmasını anlayışla karşılıyorum."