"Özellikle Kürt illerinde ve İstanbul, Ankara gibi metropollerde her zaman arkamızda dolaşan bir gölgenin varlığını hissettik."
Biz de Varız Platformu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı DTP'li Akın Birdal, "Ergenekon örgütünün darbe planları yaptığı 2003-2004 yıllarında Kürt sorununun demokratik ve barışçı bir şekilde çözülmesiyle ilgili çalışmalar yürütürken her defasında militarist ve otoriter güçler tarafından engellendiğini" söyledi.
O dönem Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkanı olan Birdal, Ergenekon davasıyla elde edilen şansın kaybedilmemesi gerektiğini düşünüyor:
"Darbelerle yüzleşmenin olanağını artık kaybetmemek gerekiyor. Aksi taktirde yine hukuk dışı arzuları söndüremeyiz. Her zaman cesaretlenmeli, darbelerle yüzleşilmeli ve darbeciler bağımsız yargının önüne çıkarılmalı."
"Ergenekoncular Genelkurmay tarafından korunuyordu"
1998'in Mayıs ayında PKK üyelerinden Şemdin Sakık'a ait olduğu öne sürülen ifadeler basına yansıtılmış Birdal, Cengiz Çandar, Mehmet Ali Birand gibi gazeteci ve aydınlar hedef gösterilmişti. 12 Mayıs 1998'de İHD Genel Merkez binasına gelen iki kişi Birdal'a silahlı saldırıda bulundu. Saldırıda ağır yaralanan Birdal, sekiz gün boyunca yoğun bakımda kaldı. Saldırıdan bir ay sonra taburcu oldu.
O dönemde toplumsal muhalefetin susturulmak ve etkisizleştirilmek istendiğini, bunun için de yapılan etkinliklerinin tümünün çeşitli gerekçelerle engellendiğini, saldırıların yapıldığını belirten Birdal, kendisine yapılan saldırının da yapılan bu planların bir parçası olduğunu ifade etti ve ekledi:
"Genelkurmayın bir takım andıçların açığa çıkarılmıyor oluşu ve açık bir şekilde korunuyor olması Ergenekon örgütünün varlığının işaretiydi." Bu "gölge" size neler hissettirmişti o günlerde diye sorduğumuz Birdal, şöyle yanıtlıyor sorumuzu:
"Daha çok çalışmamız gerektiğini hissettik. Böyle bir 'kastın' olduğunu gördükten sonra demokrasi için, barış için ve adalet için daha fazla çalışmamız gerekiyordu ve biz de bu yapılanmaya ve baskılara direnerek çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürdük."
"İkinci kez müdahil olacağım"
"Ergenekon'un açığa çıkarıldığını" belirten Birdal, "Ama" diyor, "yine demokratikleşme ve özgürleşme yolunda başka bir sansür ve ambargo mekanizması var."
"35-40 gündür sürdürdüğümüz seçim çalışmalarımızı görünmüyor, gösterilmiyor. O dönemde hissettiğimiz baskıları bugün de hissediyoruz. Ve ister istemez tasfiye edilen Ergenekon'un yerine başka bir mekanizma mı ikame edildi diye düşünüyoruz."
İkinci iddianamenin 29 Mart yerel seçimlerinden birkaç gün önce ortaya çıkartılmasının manidar olduğunu ifade eden Birdal sözlerini şöyle sürdürdü:
"AKP'nin halka reva gördüğü işsizliği, yoksulluğu, açlığı deşifre ederken, bu politikalar halkımızın üstüne freni patlamış kamyon gibi gelecekken seçimden üç gün önce bu iddianame gündeme oturtuldu. Neden diye sormak gerekiyor."
Birdal, ilk iddianamedeki reddedilen müdahillik talebini ikinci iddianamenin ardından yenileyecek.(BÇ)