İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, geçen Perşembe (27 Mart) vicdani retçi İsmail Saygı'nın serbest bırakılmasını talep eden basın açıklamasına katılan ve gözaltına alınarak tutuklanan, halen Kasımpaşa Askeri Cezaevi’nde tutulan vicdani retçi Halil Savda'nın ve Saygı’nın derhal serbest bırakılmasını, vicdani reddi bir hak olarak tanımlayan yasal düzenlemelerin acilen yapılmasını talep ediyor.
"Vicdani ret haktır"
İHD "Savda'nın vicdani retçi Saygı için gerçekleştirdiği basın açıklamasının ardından, yapılan kimlik yoklaması sonucu, arandığı gerekçesi ile gözaltına alınarak vicdani ret hakkını kullandığı için tutuklanması; vicdani ret hakkı, bu hakkın kullanımının sonuçları ve yasalarda bu hakkın tanımlanmamasının sonuçlarının görünürlüğü açısından önemli bir rastlantıdır" diyor.
Türkiye'de ilk kez 1989'da Vedat Zencir ve Tayfun Gönül'ün vicdani retlerini açıklamalarının ardından bugünlere kadar tartışmanın davalarla, hapis cezalarıyla sürdüğüne değinen dernek, Savda'nın da 2004'ün Ocak ayında askerlik hizmeti için götürüldüğü Tekirdağ-Beşiktepe kışlasında vicdani ret kararını açıklamasının ardından aynı gerekçe ve eyleme dayanılarak çok kere yargılandığını ve değişik cezalara çarptırıldığını aktarıyor:
"Vicdani ret sebebi ile çok sayıda kişi yargılandı ve ceza aldı. Ancak vicdani reddi düzenleyen bir yasa bulunmadığından dolayı davalar, vicdani retçilere Askeri Ceza Kanunu'nun 87 ve 88. maddelerine göre 'emre itaatsizlikte ısrar', konu üzerine çalışan gazetecilere de Türk Ceza Kanunu'nun TCK 318. maddesine dayanılarak 'Halkı askerlikten soğutmak' suçlamasıyla açılıyor, pratikte ömür boyu hapis anlamına gelen bir cezalandırma sistemiyle karşı karşıya kalıyor."
"Temel bir insan hakkı olan vicdani ret hakkı, düşünce, kanaat ve vicdan özgürlüğü kapsamında vazgeçilmez bir hak" diyen İHD İstanbul Şubesi vicdani ret hakkını temel bir insan hakkı olarak güvenceye alan Türkiye'nin imzaladığı uluslararası sözleşmelere uygun olarak yasal düzenlemelerin yapılmasının en acil gereksinim olduğunu savunuyor. (EZÖ/GG)