“Biz bu ülkede artık gerçekten huzurun gelmesinin temel yolunun toplumsal kutuplaşmanın durdurulmasından geçtiğine inanıyoruz ve buradan Ankara'ya Diyarbakır Adliyesi'nin önünden çağrı yapıyoruz:
"Milletvekili arkadaşlarımızı ve Eş Genel Başkanlarımızı derhal serbest bırakın. Eğer gerçekten referanduma adil ve eşit koşullarında gitmek istiyorsanız Yüksekdağ ve Demirtaş ve bütün HDP milletvekilleri sizin gibi alanlarda olmalıdır, halkla buluşmalı ve televizyonlarda olmalıdır.”
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, tutuklanmadan önce, HDP milletvekili İdris Baluken’in tahliye kararının ardından böyle çağrı yapmıştı.
Meral Danış Beştaş, 27 Ocak Cuma gecesi gözaltına alınıp adli kontrol şartı ile bırakılmasının ardından dün akşam tekrar gözaltına alınarak Diyarbakır Adliyesi’nde Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne çıkarıldı ve tutuklandı.
"Milletvekillerinin serbest bırakılması gerekiyor"
Meral Danış Beştaş, 4 Kasım 2016’dan beri tutuklu bulunan HDP Grup Başkanvekili ve Diyarbakır milletvekili İdris Baluken’in tahliye edilmesi kararının ardından Diyarbakır Adliyesi önünde konuşmuştu.
Danış Beştaş’ın adliye önündeki konuşması şöyleydi:
“Grup Başkanvekimiz İdris Baluken, 4 Kasım’dan bu güne Kandıra’da, tek kişilik hücrede ağır koşullarda tutuluyordu. 2017 yılında bir milletvekilinin böyle hukuksuzca, keyfiyetle cezaevinde tecrit altında tutulmasını kabul etmemiz mümkün değildir.
“Bugün hakkında tahliye kararı verilmiş olması ne o hukuksuzluğu, ne tecriti ne de keyfi uygulamaları ortadan kaldırmamıştır. Ama sevindirici olan yanı tabi ki şu anda özgürlüğüne kavuşmuş olmasıdır. Sadece Grup Başkanvekilimiz değil Sayın Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve milletvekili arkadaşlarımız Selma Irmak, Nursel Aydoğan, Gürsel Yıldırım, Ferhat Encü, Abdullah Zeydan ve Nihat Akdoğan da cezaevinde ve aynı şekilde tecrit koşullarında tutulmaya devam ediyor.
“4 Kasım’dan sonra yapılan operasyonda Grup Başkanvekilimiz Çağlar Demirel ve Kadın Meclisi Sözcümüz Besime Konca da gözaltına alındıktan sonra cezaevine gönderilmiştir.
“Yani Türkiye’nin utancı bitmemiştir. Utancı bitirmek için şu anda bir şans var.
“Cezaevlerinde tutulan milletvekillerinin, tüm belediye eşbaşkanlarının, siyasetçilerin, kadın meclisi ve gençlik meclisi üyelerinin serbest bırakılması gerekiyor.
"Artık adliyelerden çıkmak istiyoruz"
“Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde ve uluslararası birçok kurumda, Türkiye’de halkın iradesi olan milletvekillerinin hukuksuzca cezaevlerinde tecrit altında tutulması temel gündemlerinden birisidir. Her gün onlarca ülkeden, kardeş vekillik dayanışma mesajı alıyoruz. Çoğumuzun yurt dışına çıkışı adli kontrolle yasaklanmış durumdadır. Baluken hakkında da bu karar verildi.
“Önümüzde kısa sürede referandum var. Biz artık adliyelerden çıkmak istiyoruz, biz polisle muhatap olmak istemiyoruz, yargı önünde siyaset yapmak istemiyoruz.
“Asıl yapmamız gereken halkla birlikte, parlamento kürsüsünde ve ulusal, uluslararası platformlarda HDP olarak çalışmalarımızı yürütmektir.
“Çünkü ne Türkiye’nin ne Türkiye yurttaşlarının demokratik siyaset ve demokrasi dışında bir seçeneği yoktur. Diğer seçenekler acıdır, ölümdür, kandır, gözyaşıdır ve özgürlüğünden yoksun bırakılmaktır.
"Ankara'ya çağrı"
“Biz bu ülkede artık gerçekten huzurun gelmesinin temel yolunun toplumsal kutuplaşmanın durdurulmasından geçtiğine inanıyoruz ve buradan Ankara’ya Diyarbakır Adliyesi’nin önünden çağrı yapıyoruz:
“Milletvekili arkadaşlarımızı ve Eş Genel Başkanlarımızı derhal serbest bırakın. Eğer gerçekten referanduma adil ve eşit koşullarında gitmek istiyorsanız Yüksekdağ ve Demirtaş ve bütün HDP milletvekilleri sizin gibi alanlarda olmalıdır, halkla buluşmalı ve televizyonlarda olmalıdır. O zaman ‘hayır’ mı ‘evet’ mi kazanacak hep birlikte göreceğiz.” (BK)