İnsan hakları savunucuları, mültecilerin Avustralya topraklarına ayak basmalarına karşın sınır dışı edilmelerini hükümetin uluslararası anlaşmalardan doğan yükümlülüklerini açıkça ihlal etmesi olarak niteliyor.
Pazar günü Avustralyanın Melville adasına yanaşan Kürt mültecileri taşıyan tekne Avustralya Sahil Koruma botlarınca uzaklaştırılmış, ve kıtanın 500 mil kuzeyindeki Endonezyaya ait Yamdena Adasının Saumlaki limanında Endonezya polisince göz altına alınmıştı.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Uluslararası Göç Kuruluşu yetikililerinin mültecilerle bu günlerde temasa geçecekleri bildiriliyor.
Adil Bir Avustralya adlı mültecilerle dayanışma platformu yöneticisi Howard Glenn, hükümeti gerçekçi olmayan bir mülteci siyaseti izlemekle eleştiriyor. Son üç yılda teknelerle iltica girişiminde bulunan her 10 kişiden 9unun geçerli nedenleri olduğu ortaya çıkmasına rağmen hükümet bunlara canilerden de kötü muamele ediyor. .
Avustralya Dışişleri Bakanı Alexander Downer ise mültecilerin sınır dışı edilmesini hükümetin insan kaçakçılarına karşı kararlı tavrının başarısı olarak savunuyor. Downere göre Kürtler iltica talebinde de bulunmamışlardı.
Downer Kürtlerin baskıdan kaçtıkları için ilticadan yararlandırılmaya hakları olduğunu da kabule yanaşmıyor: Onlar Türkiyeden geliyorlardı, Türkiyede Kürtlerle Türk hükümeti arasında çatışma varsa da savaş alanından geliyor değillerdi. Neden geldiklerini de bilmiyoruz!
Ancak, insan hakları savunucuları Türkiyenin işkence, adaletsiz yargılanma, ifade özgürlüğü kısıtlamalarının yer aldığı insan hakları karnesine işaret ederek kaçakların mülteci statüsüne hak kazanmış olduklarında ısrar ediyor.