Türkiye ile Ermenistan arasındaki sınırın kapanmasına neden olan Karabağ meselesiyle ilgili Thomas de Waal’un yazdığı Karabağ: Barış ve Savaş Süreçlerinde Ermenistan ve Azerbaycan kitabı Hrant Dink Yayınları tarafından Türkçe’ye çevrildi.
Cezayir Toplantı Salonu’nda yapılan kitabın tanıtım toplantısında konuşan Cengiz Aktar, Türkiye’de Karabağ meselesinin Hocalı katliamı ile gündeme geldiğini ve Türkiye’nin devlet olarak Azerbaycan yanında meseleye taraf olduğunu belirtti.
Aktar, Hrant Dink Vakfı’nın 2003 yılında çıkan bu kitabı Karabağ sorununa tarafsız bir bakış açısı sunmak için Türkçeleştirme kararı aldığını söyledi.
Thomas de Waal, Washington'da bulunan Cornegie Uluslararası Barış Vakfı'nda çalışıyor, 1991'den beri Rusya ve Kafkasya üzerine haberler yapıyor.
Her an yeniden savaş çıkabilir
Waal, Türkiye’nin Kafkaslara bakmasının çok önemli olduğunu çünkü Suriye kadar trajik olmasa da her an Karabağ meselesi nedeniyle Türkiye sınırında ciddi yeni bir "eski çatışma" çıkabileceğini belirtti.
“İki hafta önce Ermeni helikopteri Azerbaycan tarafından düşürüldü. Son 20 yılda yani mayıs 1994 yılında ateşkes imzalandığında beri ilk kez bir helikopter düşürüldü.
"Bu demek ki 1990’lar hala geçmedi bu bölgede. Karabağ Avrupa çapında en tehlikeli potansiyel çatışmadır ve en görünmez olandır. Ancak kimse bundan bahsetmiyor. Manşetlerde yer almıyor. Müzakereler kapalı kapılar ardında yapılıyor.
"Ateşkes hattında son 5,10 yıllık dönemde her iki tarafta ama özellikle Azerbaycan tarafında ciddi bir askerileşme var. Sınırda hendekler, binlerce askeri birlik var.
Kapalı sınır üç ülkenin de zararına
"Ancak savaş faktörü artışmış olmasına rağmen uluslararası gözlemciler hala altı ayda bir geliyor. Çünkü Karabağ meselesine çatışma denmiyor. Kıbrıs’taki gibi tampon bölge değil, kendi kendine düzenlenen bir ateşkes var ve bu çok tehlikeli. Bazıları donmuş çatışma deniyor ama insanlar ölmeye devam derken donmuş demek olayın önemini azaltıyor.
"Bu meselenin Türkiye boyutuna baktığımızda Ermeni güçleri nisan 1993’te Azerbaycan’dan Kelbecer’i aldığında Ermeni diplomasisi için büyük bir yenilgi oldu. Türkiye ile sınır kapatıldı. Türkiye Ermenistan ilişkileri o günden beri donma noktasında .
"Bu durumun hiç kimseye faydası yok. Ermenistan ekonomisi sınırdan etkileniyor. Türkiye Karabağ meselesine dair etkisini kaybetti. Sadece Azerbaycan’la ilişkisi var. Yani ortada çözülemeyen bir sorun var, üç ülkeyi ilgilendiren negatif bir üçgen bu.
Ermeniler Türklerle, Azeriler Ruslarla savaşırmış gibi
Waal, Ermenilerin Azerbaycanlılar yerine Türklerle, Azerbaycanlıları ise Ermeniler yerine Ruslarla savaşıyormuş gibi hissettiğini söyledi.
“İki ülke arasındaki çatışmaya dair yıllardır söylenen yanlış mitler var. Karabağı’ın yüzde 20’sinin Ermeni güçlerin işgal altında olduğu söyleniyor. Oysa inceledik ve yüzde 14 olduğunu gördük. Yani çok basit temel bir gerçek bile hala yanlış biliniyor.
"Bu çatışmanın nasıl başladığına dair en önemli mit ise iki tarafın başından beri birbirinden nefret ettiği yönündeki düşüncedir. Denir ki onlar zaten hep birbirilerinin boğazını sıkmak için vakit kollalardı. Kafkaslarda çok fazla çatışma oldu. Azerbaycan ile Ermenistan arasında da birkaç tane oldu ancak ikili arasında işbirlikleri de oldu. Üstelik birçok evlilik var.
Ulus inşaasında Karabağ'ı kullandılar
"Bir başka mit ise her şeyin Rusya’nın başının altından çıktığına dair. Evet Ruslar manipüle ediyor ama bu bir Rus çatışması değil. İki taraf da barış istiyorsa kimse önlerin de duramaz. Yani Rusları öne sürmek aslında bir mazeret.
Bu çatışamnın önemli unsurlarından bir tanesi kimlik politikaları. Sovyet Rusya’dan kopan bu iki ülke Karabağ çatışmasına eş zamanlı olarak yeni uluslarını inşa etmeye çalışıyordu. İşte bu mesele ulus inşaasında önemli bir rol oynadı.
"Daha da üzücü olan Ermenistan tarafında Azerbaycanlılar için Azeri kelimesini kullanmıyorlar, onlara Türk diyorlar. Yani sanki Türklerle savaşıyorlar. Bunun altında 1915 soykırımı yatıyor. Azerbaycan da Ermenilerle değil, Ruslarla savaşıyormuş gibi hissediyor. Yani kim kimdir büyük bir belirsizlik var.
Liderler Karabağ kartını kullanıyor
"Bu çatışmanın bitmesinin önünde iki zorluk var. Her iki toplumda da demokrasi yok. Azerbaycan otoriteryen bir rejime gidiyor, Ermenistan’da da tek parti, yarı demokrasisi var. Her iki lider de Karabağ kartını kulanmayı seviyor. Yolsuzluk, ekonomik sıkıntı oldu mu ikisi de ama savaştayız diyorlar.
Kimse Karabağ ile ilgilenmiyor
"Genel olarak Kafkaslar iki arada kalmış bir toprak, kavşak gibi. Herkes için vazgeçilmez bir jeopolitik önemi, çıkarı yok. Yani Balkanlar gibi değil.O yüzden kimse çözmek istemiyor. Çıkar eksikliği nedeniyle de durum gittikçe kötüleşiyor. Giderken artan militarizasyon bir savaşa neden olabilir. Ben bu konuda karamsarım.
Türkiye'nin cesur adımı
Waal, Türkiye’nin sınırı açması ve çatışmanın sona erdirilmesi konusundaki rolü sorulduğunda şu yanıtı verdi.
“Azerbaycan ve Ermenistan liderleri bunu bir siyaset malzemesi yaptığı için herhangi bir geri adımda ülkelerinde hain olarak adlandırılırlar. Bu siyasi bir gerçeklik. Ancak Türkiye cesur bir hamle yaparsa domino etkisi yaratabilir. Önce Ermenistan’la protokol imzalanıp, sonra sınır açılıp sonra da Ermenistan'ın Karabağ’ın belli reyonlarından çekilmesini isteyebilir.” (NV)
Thomas de Wall, Karabağ: Barış ve Savaş Süreçlerinde Ermenistan ve Azerbaycan, Hrant Dink Yayınları, İstanbul, 459 sayfa.
Türkiye'nin kapalı tek sınırıKarabağ Savaşı, Şubat 1988 ile Mayıs 1994 yılları arasında Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti ile Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti arasında Dağlık Karabağ Özerk bölgesi nedeniyle çıktı. Savaş boyunca iki taraf arasında birçok saldırı ve katliam yaşandı. Hocalı Katliamı da bunlardan biri. 16 Mayıs 1994'te iki ülke arasında ateşkes imzalandı. Wall, kitabında şu anda Karabağ'da sadece Ermenilerin yaşadığını söylüyor. Kitaba göre, Azerbaycan'da 750 bin kişi yerinden edildi. 353 bin Ermeni de Azerbaycan topraklarından Ermenistan'a geldi. Ermeniler eski Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi'nin 4388 kilometresinin 327 kilometre dışındaki alanına hakim. Ayrıca yedi bölgede Kelbecer, Laçın, Kubadlı, Cebrayıl, Zengelan'ı tamamı ve Ağdam ve Fuzuli bölgesinin bir bölümünü işgal etmiş durumda. Ermenistan'ın bağımsızlığından iki yıl sonra 3 Nisan 1993'te Türkiye bu savaşa tepki olarak Türkiye Ermenistan sınır kapısını kapadı. Türkiye'nin kapalı olan tek sınırı budur. Kars Iğdır ve Ardahan illeri üzerinde 328 kilometre boyunca uzanan Türkiye Ermenistan üzerinde açılmayı bekleyen iki kapı var: Karayolu üzerinden Yerevan'a uzanan Iğdır'a bağlı Alican sınır kapısı ve demiryolu üzerinden Gümrü'ye uzanan Kars'a bağlı Doğu Kapısı. Türkiye Ermenistan'ın Karabağ ve çevresindeki işgali sona ermeden sınırı açmayacağını söylüyor. |