Mayınsız Bir Türkiye Girişimi, "4 Nisan Uluslararası Mayın Bilinci Geliştirme Günü" nedeniyle dün (3 Nisan) Taksim Gezi Parkı'nda Türkiye'den 2004'te imzalanan "Mayın Yasaklama Anlaşması" yükümlüklerine uymasını istediği bir basın açıklaması yaptı.
"Bu anlaşma ile Türkiye her hafta soğu masum ve korunmasız sivillerden ve özellikle çocuklardan oluşan yüzlerce kişiyi öldüren, ekonomik kalkınmayı ve yeniden yapılanmayı engelleyen antipersonel mayınların neden olduğu acılara ve kayıplara son vermeye kararlı olarak anlaşmanın tüm yükümlülüklerini yerine getirme taahütünde bulunmuştu."
"Devletlerin ulusal planları yok"
Açıklamada, pek çok ülkenin, stoklardaki mayınların imhası ve toprağa döşeli mayınların temizliği için, Anlaşma'da belirtilen tarihleri yakalayamadığı ve ek süre talebinde bulunduğu belirtildi ve kurbanların topluma yeniden kazandırılması için hala devletlerin ulusal eylem planları yok dendi.
"Hala yeni mayın kullanımı var. Buna en son Libya eklendi. 28 Mart'ta, Ajdabiya kasabasının dışında yer alan yüksek gerilim hattının yakınlarında, elektrik mühendisleri tarafından 50'nin üzerinde antipersonel ve antitank mayını tespit edildi."
Türkiye mayın kullanımında ikinci
Açıklamada, Türkiye'nin en çok mayın kullanan ikinci devlet olduğu ve stoklardaki mayın imhasının, Anlaşmanın üzerinden üç yıl geçmesine rağmen gerçekleştirilemediği belirtildi.
* İki yıl önce, Çukurca'da altı askerin ölümüne, sekiz askerin de yaralanmasına neden olan mayının Türk Silahlı Kuvvetlerine ait olduğu askeri bilirkişi heyeti raporu ile kesinleşti.
* Geçtiğimiz yıl, Batman'da, dört sivilin ölümüne neden olan mayının da PKK tarafından döşendiği belirlendi. Mayını döşeyenlere 20 -24 yıl hapis cezası verildiği açıklandı.
* ADAM tipi 22 bin mayın, imha için Almanya'ya gönderildi ancak imha hala tamamlanamadı ve bu konuda bir tarih de açıklanmadı.
Mayın kurbanlarına dair çalışma yok
* Toprağa döşeli tüm mayınların temizliği için somut bir adım atılmadı, bu konuda bir program ve takvim açıklanmadı.
* Mayın kurbanları istatistiklere bile giremiyor, çünkü onlarla ilgili yapılmış hiçbir araştırma bulunmuyor.
* Mayın kurbanları rehabilitasyon hizmetlerine hızla ve kolayca erişemiyor. Mayın vakalarının en sık görüldüğü Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde tek rehabilitasyon Merkezi Diyarbakır'da. Ankara'da bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri Rehabilitasyon Merkezi'nin siviller için ayırdığı yüzde 30 kota ise çok yetersiz.
* Mayın kurbanlarının istihdamı, eğitimi, sosyal hayata katılımı, yani ekonomik ve sosyal entegrasyonlarına ilişkin hiçbir çalışma yapılmıyor.
1999'da yürürlüğe giren "Mayın Yasaklama Anlaşması"na Türkiye dahil 156 ülke taraf. 39 devlet hala Anlaşma'ya taraf değil, bunların arasında ABD, Rusya ve Çin de var.
Açıklamayı imzalayan STK'lar
Mayınsız Bir Türkiye Girişimi, Türk Tabipleri Birliği, Türkiye Sakatlar Derneği, Sosyal Demokrasi Vakfı, Adli Tıp Uzmanları Derneği, Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu, Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe! Girişimi.(NV/EÖ)