8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Topkapı'daki anıt mezarı açıldı.
CNNTürk'ün haberine göre, bölgeye sabah 06:00'da iki iş makinesi ile polis ekipleri getirildi. İş makinelerinden biri, anıt mezarın içinde, diğeri de hemen dışında bekletiliyor. Olay yeri inceleme, bomba imha ve çevik kuvvet ekipleri de anıt mezarın bulunduğu bölgede görev yaptı.
Turgut Özal'ın cenazesinin çıkarılması işleminde İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Oktay Erdoğan'ın başkanlığında Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç. Dr. Haluk İnce ile bir adli antropolog, bir jeoloji mühendisi, kimya ihtisas dairesinden bir kişi, morg ihtisas dairesinden üç kişi çalıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı da çalışmaları izledi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Özal'ın ölümüyle ilgili suikast iddiaları üzerine, 17 Eylül'de mezarın açılarak inceleme yapılmasına karar vermişti.
Cenaze ve örnekler, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kontrolünde Adli Tıp Kurumu'na götürülecek. Adli Tıp Kurumu'nda, öncelikle DNA testi ve otopsi yapılacak. Daha sonra olgulardan alınan örnekler, laboratuvarlara götürülecek.
"Öcalan ile ilk teması Özal kurdu"
17 Nisan 1993'te kalp krizinden hayatını kaybettiği açıklanan Özal, 1988'de Kartal Demirağ'ın suikast girişiminden kurtulmuştu. Korkut Özal, yıllardır kardeşinin yine bir suikast sonucu öldürüldüğünü ileri sürüyor.
Gazeteci Cengiz Çandar'ın hazırladığı ve Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) tarafından yayınlanan "Dağdan İniş-PKK Nasıl Silah Bırakır? Kürt Sorununun Şiddetten Arındırılması" başlıklı rapora göre, Türkiye Devleti ile PKK Lideri Abdullah Öcalan arasındaki ilk temas, Öcalan'ın Suriye'nin başkenti Şam'da yaşadığı 1992-1993 yıllarında kuruldu.
Özal ile yakın ilişkisi olan Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği Başkanı Celal Talabani üzerinden kurulan temas sonunda 16 Mart 1993'te ateşkes ilan edildi. Ateşkes süreci Özal'ın ölümüyle ağır yara aldı.
DDK "ölümü şüpheli" dedi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün isteğiyle Haziran ayında hazırlanan Devlet Denetleme Kurulu (DDK) raporunda da Özal'ın ölümünün şüpheli olduğu tespiti yapılmıştı.
Raporda Özal'ın mezarının açılıp otopsi yapılması gerektiği belirtiliyordu.
2010 yılından beri süren çalışmanın sonunda tamamlanan raporda Özal'ın ölümünün uzun süreli devam eden ağır bir hastalık neticesinde ya da beklenen bir ölüm olmadığı belirtildi.
Eski Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Van Milletvekili Fatma Kurtulan da Özal'ın ölümünün araştırılması için Meclis komisyonu kurulmasını istemişti.
Kurtulan, 28 Şubat 2010'da verdiği dilekçesinde, Özal'ın ölümünün Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözümüne yaklaşıldığı sırada gerçekleştiğini savundu; ölümünün gerçek nedeninin araştırılması gerektiğini belirtti. Özal ile ilgili, önergede şu ifadeler yer alıyordu:
"Özal, cumhurbaşkanlığı görevi süresince, bu konudaki niyetini destekleyen görüşlerini daha açık bir şekilde ifade etmeye başladı ve Kürt sorununun çözümüne yönelik 'sorunun tüm aktörleri ile ortaklaşan' bir çaba içerisine girdi."
"1992'de Başdanışmanı Kaya Toperi ve Başyaveri Albay Arslan Güney'e bir Kürt raporu hazırlatarak, bu raporu Milli Güvenlik Kurulu (MGK) gündemine getirdi. Sorunun çözümünde siyasi aktörlerin rol alması gerektiğini, askeri ve güvenlik önlemeleriyle çözülemeyeceğini belirtti. 'Federasyonu tartışabiliriz' dedi; Kürt liderlerle ilişki kurup onları Türkiye'ye davet etti." (AS)