Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Ayvalık Tabiat Derneği, Lapseki Çevre Koruma, Üretim ve Dayanışma Derneği, Yenice Meyve Ticaret Ltd. Şti ile yörede yaşayan 32 yurttaşın Nural Holding iştiraki TÜMAD Madencilik'in Lapseki Altın Madeni bitişiğinde Eczacıbaşı Holding’den satın aldığı Şahinli Projesi’nin ÇED Olumlu kararına karşı açtığı davada bilirkişi keşfi yapıldı.
Dava daha önce TEMA Vakfı, Ziraat Mühendisleri Odası, Çevre Mühendisleri Odası ve İda Dayanışma Derneği’nin açtığı davayla birleştirilmişti.
Davacılar, uzmanlarla birlikte bir gün önce ön keşif yaptı ve bilirkişilere göstermek istenilen önemli yerleri ve rotaları belirledi. Keşif, bilirkişilerin görmek istediği başka bir noktadan başladı. Sivil toplum emsilcileri ve yurttaşlar da beyanlarını noktada verdi.
Söz alan avukatlar projenin ve ÇED Raporu'nun Türkiye'nin imzaladığı uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu, ÇED Raporu'nun bilimsel hatalarla ve eksikliklerle dolu olduğunu söyledi.
Doğan: Sürekli aldatılıyoruz
Vekillerin ardından davacı kurumlar ve yurttaşlar söz aldı. İlk sözü alan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Süheyla Doğan projenin hikayesinin bir yalanla başladığını, ilk dosyanın 3 hektarda 'bentonit' olarak sunulduğunu, daha sonra 34 hektar için ÇED Olumlu kararı alındığını ancak üretime başlamadığını, şimdi 429 hektar için dosya sunulduğunu, bir yandan da raporda sondajların devam edeceğinin yazılı ve yeniden kapasite artışı talep edilebileceğini, kamunun ve bizlerin sürekli aldatıldığını ifade etti.
Doğan, bu durumda parçalı ÇED süreci yürütüldüğünü oysa ÇED raporlarının bütünlüklü olması gerektiğini anlattı. Projenin köylere, yaşam alanlarına, tarım alanlarına ve Bayramdere Barajı’na çok yakın olduğunu belirten Doğan ayrıca raporun bazı bölümlerinin alanında uzman olmayan kişiler tarafından yazıldığını söyledi.
Doğan raporda bir komedi olduğunu da belirterek, "Proje yakınında yer alan bir ahırdan bahsediliyor ve ahırdan yayılacak metan gazı nedeniyle iklim krizine neden olunacağı savunuluyor. Bu nedenle ahırın kaldırılması gerektiği yazılmış. Oysaki bu proje kapsamında kesilecek ormanlar, ortadan kaldırılacak karbon yutak alanları nedeniyle bu projenin iklim değişikliğine daha fazla etki edeceğini kesin" dedi.
"Yer altı suları tehlikede"
Lapseki Derneği Başkanı Muammer Şimşek, Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Onur Türkmen, Belediye Başkan yardımcısı ve Ziraat Mühendisi İrfan Mutluay, Hicri Nalbant, İda Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Akgül de beyanlarında bölgedeki tarımsal üretime dikkat çekerek bölgenin şeftalisinin, kirazının ve yer altı sularının tehlike altında olduğunu belirtti.
Daha sonra davacıların belirlediği ve projede açık ocak olarak gösterilen başka bir noktaya geçilerek uzman görüşleri dinlendi.
Burada söz alan Prof. Dr. Murat Türkeş, projenin ormanlık alanları yok edecek olması nedeniyle iklim krizine yapacağı etki nedeniyle uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu, projenin yer aldığı Dumanlı Dağ’ın açık ocaklarla ve pasa alanı ile yok edilmesi durumunda yağış alanlarının da yok olacağını ve tarım alanları ve içme suyu için su bulunamayacağını ve kuraklık yaşanacağını ifade etti.
Bayramdere Barajı’nı gören bir su kaynağı yakınında devam eden keşifte Dr. Enver Yaser Küçükgül asit maden drenajı ve olası etkileri hakkında bilgi verdikten sonra, Bayramdere Barajı’nın ve bölgedeki su kaynaklarının tehlike altında olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Harun Baytekin de bölgedeki arıcılığa dikkatleri çekerek, projenin arı popülasyonunu yok edeceği ve balların ağır metallerle kirleneceğini söyledi.
Beyanların ardından uzmanlarımızın iki gün önce ÇED alanında keşfettiği bir endemik bitkinin de görülmesi talebi heyet tarafından kabul edildi ve Lathyrus setifolius L. adlı endemik bitkinin görüldüğü yere gidildi.
"Daha şimdiden ağaçların kesildiğine tanık olduk"
Bilirkeşi keşfi sonrası Kazdağı Doğal Ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği bir açıklama yaptı. Dernek açıklamada "Dava dilekçemizde ve keşif alanında bizlerin ve uzmanlarımızın verdiği beyanlar doğrultusunda, bilirkişi heyetinin bilimden ve doğadan yana değerlendirme yaparak rapor düzenlemelerini ve en kısa zamanda yürütmeyi durdurma kararı verilmesini bekliyoruz. Daha şimdiden yeni proje alanı içinde çok sayıda ağacın kesildiğine ve geniş yolların açıldığına tanık olduk. Orman ekosistemine, tarım alanlarına, su kaynaklarına, arkeolojik varlıklara, somut olmayan kültürel mirasa zarar verecek olan projenin ÇED Olumlu kararının en kısa zamanda iptal edilmesini istiyoruz. Nurol Holding’in bir iştiraki olan TÜMAD’ın karı uğruna yok etmeye çalıştığı yaşam alanlarımızdan, köylerimizden vazgeçmiyoruz. Kazdağları’nın üstü altından değerlidir." dedi.
Proje hakkında |
ESAN Eczacıbaşı’nın Çanakkale ili, Lapseki ilçesi, Şahinli Köyü mevkiinde 68955 Ruhsat Numaralı Sahada planladığı Altın-Gümüş Madeni Ocağı Kapasite Artışı Projesinin ruhsatı 20 Ocak 2020’de verildi. Süresi 15 yıl olarak belirlenen projenin ruhsat alan 2766 hektar, işletme izin alanı 1625 hektar olarak belirlendi. TÜMAD Madencilik, ESAN Eczacıbaşı’na ait olan ruhsatı ve tüm haklarını, 15 Eylül 2021’de satın aldı. 1 Aralık 2021’de de Altın-Gümüş İşletme İznini alarak, 3 Aralık 2021’de ÇED sürecini başlattı. ESAN Eczacıbaşı söz konusu ruhsat kapsamında 5,33 hektarlık bir alanda “bentonit” madeni için 8 Şubat 2013’te “ÇED Gerekli Değildir” kararı alarak bölgedeki çalışmalarına başladı. ESAN Eczacıbaşı 11 Şubat 2013’te ise söz konusu ruhsat kapsamında, yani toplam büyüklüğü 2 bin 766 hektar olan alanda, Altın-Gümüş Madeni Ocağı için 34 hektarlık bölümde “ÇED Olumlu” kararı aldı. Tüm bu alanlar devir kapsamında TÜMAD’a devroldu. TÜMAD ise, şimdi bu projenin kapasite artışı yapılarak; 34 hektar olan ÇED alanını 429 hektara çıkartmak için ÇED başvurusunda bulundu. Kapasite artışı projesinin üretim süresi 6 yıl, rehabilitasyon süresi ise 2 yıl olarak belirlenirken, projenin toplam ömrünün 8 yıl olduğu proje dosyasında yer aldı. Projenin sağlayacağı istihdam ise yalnızca 80 kişi olarak belirlendi. Üretim miktarı, yılda 3 adet açık ocaktan 950 bin ton ve yeraltı galerilerinden 250 bin ton olmak üzere toplam 1 milyon 200 bin ton olarak belirlendi. Proje ömrü boyunca ise üretim miktarı 7,2 milyon ton cevher, 31,4 milyon ton pasa olmak üzere toplam kazı miktarı 38,6 milyon ton olacağı ifade edildi. |
TIKLAYIN - TÜMAD, Çanakkale'de yeni altın madeni projesine başlıyor
(HA)