Balyoz Planı davasında kararın hükme bağlanmasının ardından, ordudaki hiyerarşi sistemi çerçevesinde dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman ve Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün neden dava sürecinin dışında tutuldukları ve tutuklanmalara neden olan seminere zorunlu olarak katılan genç subayların hüküm giymeleri tartışılıyor.
Konu hakkında bianet'e değerlendirmelerde bulunan, 1983'te komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle üsteğmenken ordudan atılan Balyoz davası sanık avukatlarından Ali Kambur, yaşananları "hukuk rezaleti" olarak yorumluyor.
Kambur, mahkemenin seminer adı altında balyoz planı oynandığını ileri sürdüğünü, ancak sonradan düzenlendiği üniversite raporlarıyla anlaşılan cd'lerin mahkeme nezdinde delil olarak kullanıldığını belirterek, ordudaki emir-komuta zincirinden bahsetti.
"Özkök ve Yalman'ın toplantıdaki her şeyden haberi vardı"
Özkök veya Yalman'ın haberi olmadan darbe planı yapmanın mümkün olmadığını ifade eden Kambur, söz konusu toplantıdan, ne konuşulacağından iki komutanın da haberi olduğunu söyledi.
"Toplantıda darbe planı işlendiyse, Yalman ve Özkök'ün bundan kesinlikle haberleri vardı. Bu toplantılar her yıl mart ayında yapılır ve bu toplantılara hem genelkurmayın hem de kara kuvvetlerinin gözlemcisi generaller katılır. Olan biteni raporlaştırarak üstlerine bildirirler."
"Bu gözlemcilerin de yargılanması gerekirdi o zaman. Ancak onlar yargılanmadı. Eğer üstlerine bir şey söylemedilerse ve o toplantıda suç işlendiyse o zaman suçu saklamaktan yargılanmaları gerekirdi."
"Alt rütbeliler zorunlu olarak katıldı"
Kambur, toplantıya katılan alt rütbeli subayların da darbe girişimi suçlamasıyla üst sınırdan cezalandırılmasını eleştirdi.
"Kuvvet komutanlarının altındaki kadro o toplantıya emir komuta çerçevesinde gitmek zorunda kaldı."
"Tepedeki belirli insanların hepsi oraya gitmek zorundalar. Büyükanıt'a da aynı soru sorulduğunda emir varsa astların emre uyarak toplantıya katılmalarının zorunlu olduğunu beyan etmişti."
"Genç subayların bu toplantıya katılmamak gibi bir şansı yoktu ve şimdi hüküm giymeleri hukuk rezaletidir. Ayrıca olmayan bir darbe için üst sınırdan ceza verildi. Olan darbelere neden ceza verilmiyor?"
"Alt rütbedekiler olan biteni göremez. Tepedekilerin ne yaptıklarını kendilerine verilen planlarla görmeleri mümkün değildir. Buna rağmen cezaevindeler."
"Bugün de aynı planlar yapılıyor. Bundan adım gibi eminim. Var olan sistem aynen duruyor ve sistemden hiç haberi olmayan alt rütbedeki insanlar ceza alıyor. Onlar emir komuta zinciri içinde suç işlendiğini göremeyecek durumdalar. Silahlı kuvvetlerin var olan genel darbeci zihniyeti yargılanmadı." (EKN)