İstanbul LGBTT, Hevî LGBTİ ve İHD İstanbul Cezaevi Komisyonu, yaşadığı cinsel istismar, baskı ve şiddet sonucunda yaklaşık iki aydır cezaevinde açlık grevinde olan trans kadın Avşa Erkuş’un durumuna ilişkin bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
LGBTİ aktivisti Çirusk Arat, Erkuş’u yalnız bırakmayacaklarını söylerken, Aynı zamanda Arat, Adalet Bakanlığı’nın LGBTİ’lere özel cezaevi projesini eleştirdi.
LGBTİ bireylerin, kamusal yaşamda karşılaştıkları ayrımcılığa ve zulme dikkat çeken İHD Yönetimi’nden Seza Mis Horuz, "Avşa arkadaşımıza uygulanan zulüm dışarda ki zulmün içeri taşınmasından başka bir şey değildir. Dışardaki zihniyetin; tecrit, ayrımcı, ve işkenceci zihniyetin içeri taşınmasıdır.” dedi.
Hevi LGBTİ Aktivisti Asya Elmas, "Kamera kayıtları ve hastane raporlarına rağmen Avşa’nın şikayetleri ‘kavuşturmaya gerek yoktur’ denilerek geçiştirilir. Ortada taviz yoktur, çünkü Avşa travestidir! Ve travesti oluşundan ötürü taciz hayatın olağan akışına aykırıdır, mümkün değildir” diye konuştu, Erkuş'un yaşadıklarından sorumlu olan tüm kurum ve kuruluşları göreve çağırdı.
"Mahpushanelerde trans kadınların uğradığı her türlü şiddetin birinci dereceden sorumlusu Adalet Bakanlığı ve dolayısıyla hükümettir. Açlık grevinde olan trans kadınların sağlık durumlarının kötüleşmesinden ve yaşadıkları her türlü hak ihlalinden de birinci dereceden sorumlu olan yine bu kurumlardır. Sorumlu olan tüm kurum ve kuruluşları göreve çağırıyoruz. Avşa Erkuş ve tüm trans kadın mahpuslara uygulanan baskılara derhal son verilsin! Yaşanan ihlallerin takipçisi olacağız. Trans mahpus Kadınlar yalnız değildir.”
Ne olmuştu?
2009 yılında infaz koruma memurunun cinsel istismarına maruz kalan Erkuş, yaşadıklarını mahkemeye taşıyarak saldırganın Giresun Ağır Ceza Mahkemesi’nde hapis cezasına çarptırılmasını sağladı. Can güvenliği sebep olarak gösterilen Erkuş, Giresun İnfaz Kurumu’ndan, Tokat İnfaz Kurumu’na nakledildi.
İstismarcı memurun; Erkuş'u Tokat İnfaz Kurumu’nda ziyaret etmesi, bu memurun arkadaşının Tokat’ta işe başlaması üzerine yaşananlar herkesçe öğrenildi. Yaşadığı baskılar sonucu önce Niğde, devamında Gümüşhane ve Bafra’ya sürülen Erkuş, 22 ay kaldığı Bafra’dan tacizci başka bir memur tarafından meydan dayağına maruz kalıp şikayetçi olması üzerine, 'yaşadığı baskılar, cinsel taciz ve şiddet sonucu açlık grevine başlaması’ sebebi ile Kocaeli Cezaevi’ne gönderildi.
Erkuş yazdığı mektupta, kendisine meydan dayağı atan memurdan şikayetçi olmaması için baskı gördüğünü söyleyerek, "Yüzüm gözüm tanınmayacak hale geldikten sonra hastaneye gönderilmeyip kurum revirince basit bir raporla geçiştirilmek istendi. ancak olay günü olan 23 Aralık 2013 tarihinden bir gün sonra fenalaşmam ile acilen Bafra Devlet Hastanesi’ne kaldırılıp tedavim yapılarak detaylı rapor verildi. Ve kurumdaki bazı personel ve idareciler yanıma gelerek bana saldıran memurun psikolojik sorunları olduğunu, anti depresyon ilaçlar ile ayakta durduğunu şikayetimden vazgeçmemi, aksi takdirde tarafım için iyi olmayacağını söylediler” dedi.
Mektup hak örgütlerine ulaştığında Erkuş, açlık grevinin 60. günündeydi. İki ay içerisinde 20 kilo verdi, 16 Şubat’ta Bafra’da yapılan muayenede sıvı kaybı yaşadığı için hayati tehlike altında olduğu belirtildi. (MA/ÇT)