Genelde, bizim yöneticiler, Türkiye basınında yer aldığı zaman haberleri, hemen açıklama yapıyor... Ankara'ya "doğru" mesajlar ulaşsın, "Türk" kamuoyuna "doğru" bilgiyi versin diye...
Ne zaman ki, "çarşaf çarşaf" Türk basını "torun Denktaş'ın Kıbrıs kimliği" haberine sarıldı, basın toplantısı düzenledi hemen, "dede" Denktaş.
Hemen söyleyeyim ki, genç kardeşim Rauf'un yanındayım ben... En doğal hakkı, "Kıbrıs Cumhuriyeti" kimliğini, pasaportunu almak... Her genç gibi... Her gencimiz gibi...
Tüm içtenliğimle, tüm kalbimle yanındayım... Avrupa Birliği'nin, eğitim de dahil tüm haklarından yararlanmak, onun da en doğal hakkı.
Her Kıbrıslı Türkün hakkı olduğu kadar!..
Denktaş'ın "torunu" olmak, Eroğlu'nun "kızı" olmak, ne bileyim Talat'ın yeğeni olmak kendimize "hak" gördüklerimizi, onlar için "haramlaştırmayı" gerektirmiyor.
Rauf, çok güzel ifade etmiş kendini...
Avrupa Birliği (AB) yurttaşı olarak yurt dışında eğitim görürse 1 sterlin ödeyecek, oysa "KKTC yurttaşı" olarak bunun bedeli 10 bin sterlin!...
"Eğitim için bunu talep ettim" diyor, tüm samimiyetiyle...
Mahcup olması, utanması, sıkılması gereken "küçük Rauf" değil... Utanması gereken, yıllar yılı her fırsatı teperek, Kıbrıslı Türkleri Avrupa Birliği'nin dışında bırakan "Büyük Rauflar", "Baba Derviş"ler ve diğerleri...
***
"Küçük Rauf"un yanındayım da yanına dahi yaklaşamıyorum, büyük olanın...
Diyor ki, "Kıbrıs Cumhuriyeti'nden kurtardığımız hakkımızdır, hem kimlik hem de pasaport. Elbette herkes alacak"...
İnsanın gözleri yaşarıyor (!)
Kimin sözüydü, "Dün dündür bugün bugün" anımsamıyorum ama... Bu kadar da olmaz ki!..
Bırakınız, dün "tükürdüklerini" bugün "yalamalarını", tamamen kendi "mideleriyle" ilgili zat-ı muhteremlerin...
Esas şuna yanıyorum...
Kıbrıslı Rum makamların kapısında sürünmeden sahibi olacaktık, Avrupa Birliği kimliğinin de pasaportunun da...
***
Bir çift sözüm de Kıbrıs Rum yönetimi makamlarına...
"Mal bulmuş mağribi" gibi, Denktaş'ın torunu olsa, bir "Kıbrıslı Türk" gencin "en doğal hakkı" olan kimlik başvurusunu "basına sızdırıp" bunu kullanmak, "siyaset malzemesi" yapmak iyi ahlak değildir, devlet ciddiyeti değildir, doğru değildir...
O yanda, ya da bu yanda...
İşte bu "sakat beyinler"dir ki, Kıbrıs adasının geleceğini "kirletmiş", çocuklarına ve torunlarına "ihanet" etmişlerdir...
Yazık!..
Küçüklerine değil kendilerini "büyükten" sayanlara... (CM/BB)