Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İnsan Hakları Derneği (İHD), 28 belediyeye İçişleri Bakanlığı tarafından kayyum atanmasıyla ilgili yazılı açıklama yayımladı.
Söz konusu uygulamanın halk iradesinin yok sayılması anlamına geldiğinin belirtildiği TİHV ve İHD ortak açıklamasında İçişleri Bakanlığı’nın dünkü açıklamasına gönderme yapılarak “‘Seçimle iş başına gelip, milletin hür iradesini suç işlemek için kullanmanın meşruiyeti yoktur’ cümlesi her halde, siyasal iktidarlar dahil, herkes için geçerlidir” denildi.
“Sıradan aklın anlamayacağı durumu kabullenmemiz bekleniyor”
“İçişleri Bakanlığı web sitesine konulmuş, niye ise tamamı büyük harflerle yazılmış, basın açıklamasından öğrenmiş olduk ki siyasi iktidarca 28 belediye başkanlığına görevlendirmeler yapılmış, bir başka deyişle kayyumlar atanmış.
“Bu kararla Batman ve Hakkari il belediyelerine, pek çoğu sokağa çıkma yasakları süresince büyük oranda tahrip edilmiş ilçelerin belediyelerine, zapt edilmiş yerler görüntüsü verilerek el konulması ‘millet iradesi!’ kavramı ile izah edilerek, kamuoyu yönlendirilmeye çalışılmaktadır.
“İçişleri Bakanlığı açıklaması “Demokrasi ve hukuk devleti anlayışında millet iradesinin yerel yönetimlere yansıması esastır” diye başlayıp, sonuç olarak tam da bu cümlenin inkarı olan “İlgili yerellerdeki seçmenlerin yarısından fazlasının (kimilerinde ise yüzde 90’lar) oyu ile seçilmiş belediyelerdeki halkın iradesinin yok sayılması” anlamına gelen bir kararın açıklanması ile bitiyor.
“Bizlerden de, ne yazık ki pek çok diğer yasal düzenleme ya da uygulamalarda olduğu gibi, bu sıradan aklın anlayamayacağı/kabul edemeyeceği durumu kabul etmemiz bekleniyor.
“Seçmen iradesinin yok sayılması”
“Bilindiği gibi insan hakları temelinde tarafımızdan eleştirilen mevcut Belediye Kanunu’nun 674 sayılı KHK’den önceki halinde bile görevden uzaklaştırılan belediye başkanlarına yerine yeni belediye başkanlarının Belediye Meclislerince seçileceği düzenlenmiştir.
“Hal böyle iken, ne gerekçe ile olursa olsun bir nevi kayyum atamak anlamına gelen uygulamalar bırakalım adil yargılama süreçlerinin tamamlanmadığı belediye başkanlarının, tüm Belediye Meclis üyelerinin, dahası ülkemizde pek benzeri olmayan bir şekilde çok yüksek oranlarda bu seçilmişleri seçen tüm seçmenlerin iradesini yok saymak anlamına gelmektedir.
“Ve doğal olarak belediyelere kayyum atanması girişimleri bunca yıldır insanlık aleminin ürettiği değerler ve bu değerlere dayalı tüm sözleşmelere aykırıdır.
“Kürt sorununda yeni aşama”
“Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı Demokratik Bölgeler Partisi’ne (DBP) mensup 2 il ve 22 ilçe belediyesine el konulması, Kürt sorununda yeni bir aşamaya geçildiğini de göstermektedir.
“Kürtlerin eşit haklara sahip yurttaşlar olarak yerel yönetimler aracılığıyla yönetime katılma hakkı talebi demokratik zeminde ele alınmalı ve çözülmelidir.
“Seçimle gelip suç işleme hakkı kimse için yok”
“Bu kapsamda, 19 Ağustos’ta TBMM’de torba yasa diye bilinen yasanın görüşmeleri sırasında iktidar partisi dahil tüm partilerin uzlaşması ile geri çekilmesine karşın, meğerse bu tarihten önce, 15 Ağustos tarihli Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu’nca kararlaştırılan 674 sayılı KHK’ye dayalı olarak gündeme getirilmiş olan söz konusu belediyelerdeki bu görevlendirme/kayyum ataması uygulaması derhal geri alınmalıdır.
“Bir kez daha hatırlatmak isteriz ki, söz konusu kararın açıklandığı 11 Eylül tarihli İçişleri Bakanlığı’nın basın açıklamasında yer verildiği gibi ‘Seçimle iş başına gelip, milletin hür iradesini suç işlemek için kullanmanın meşruiyeti yoktur’ cümlesi her halde, siyasal iktidarlar dahil, herkes için geçerli olsa gerektir.” (EKN)