Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Bülent Tezcan hakkında bir soruşturma daha açıldı.
Tezcan’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “faşist diktatör” demesinin ardından hakkında bir ceza soruşturması bir de tazminat davası açılmıştı.
Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma konusu, “Cumhurbaşkanına hakaret”.
Ne olmuştu?
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle yurt dışına çıkış yasağı getirilen Tekirdağ'ın Süleymanapaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat'a destek olmak için Tekirdağ’da bulunuyordu.
30 Ekim’de yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Ne demiş Süleymanpaşa Belediye Başkanımız, 'Faşist, diktatör' demiş. Kime demiş, AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'a demiş. İddia bu, şimdi Ekrem başkan bu lafı dedi demedi ben onu bilmem. Ama Tekirdağ meydanında ben söylüyorum Recep Tayyip Erdoğan, faşist diktatördür. Hem de onların anladığı dilden söylüyorum. Şeddelisidir, diktatörün şeddelisidir hem de.
“Türkiye aşağı yukarı 40 gündür bir şantaj ve tehdit siyasetine teslim olmuş durumda. Şantaj ve tehdidi yapan kim? Devletin en tepesini işgal eden kişi, Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan. O makamdan şantaj ve tehditte bulunuyor…”
Aynı gün sosyal medya kullanıcıları #BülentTezcan etiketiyle bu sözlere tepki gösterdi. Ertesi sabah da Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tezcan’dan şikayetçi oldu. Avukatı Hüseyin Aydın aracılığı ile savcılığa iletilen suç duyurusunda “hakaretleri nedeniyle” Tezcan hakkında soruşturma açılmasını talep etti.
Savcılık şikayeti hemen işleme koydu, soruşturma açıldı.
31 Ekim’de yetkililer de Tezcan’a tepki gösterdi. Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, “Türkiye'de bir faşist olsaydı, Bülent Tezcan kalkıp efelenip gürleyip böyle bir cümle sarf edemezdi” dedi. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın da Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Tezcan’ın sözlerinin “nefret söylemi” olduğunu iddia etti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “Anadolu'da 'şeytan dili' derler buna. Ve bunun hesabı sorulur, çok açık ve net” dedi. Başbakan Binali Yıldırım da “Diktatör arıyorlarsa geçmişlerine, geleneklerine baksınlar” yorumunu yaptı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise 31 Ekim’deki grup toplantısında, ““Parti sözcümüz ‘faşist diktatör’ deyince çok alınmış, bir belediye başkanının ailesiyle uğraşmak faşist diktatörlüğün gereğidir” diye konuştu. Ayrıca, CHP Merkez Yürütme Kurulu’nun basına kapalı toplantısında Kılıçdaroğlu'nun, “faşist diktatör” tanımını kullanmaktan imtina edilmemesini istediği iddia edildi.
1 Kasım’da Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tezcan hakkında 50 bin TL’lik tazminat davası açtı.
Aynı gün konuyla ilgili açıklama yapan Tezcan, “Türkiye'de yaratılan bu faşist diktatörlük ortamından rahatsız olan Ak Partili bakanlar, belediye başkanları biz bunları söyledikçe rahatlıyor” diye konuştu. (AS)