*Fotoğraf: Mehmet Ali Özcan/ Ankara/ AA
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin haftalık grup toplantısında ekonomik ve politik gelişmeleri değerlendirdi.
“Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için bir yılı aşkın süredir İstanbul Adliyesi'ndeki ağır ceza mahkemelerinde yargılanan Barış Akademisyenlerini hatırlatan eski akademisyen Temelli, 2500'ün üzerinde imza verilen barış bildirgesi, Erdoğan'ın talimatı ile cezalandırıldı" dedi ve şöyle devam etti:
"Cizre'de sivil ve çocuk ölümlerini ortaya çıkaran "Cizre önemli bir hakikattir" diyen sevgili hocamız Şebnem Korur Fincancı cezalandırıldı.
TIKLAYIN - "Devletin Gözlemci Olarak Sokmadığı Cezaevine 'Resmi' Olarak Giriyorum"
"Barış isteyenler cezalandırılıyor"
"Türkiye'de uzun yıllardır barış için verdiği emekle bilinen sevgili hocamız Gençay Gürsoy cezalandırıldı. Saymakla bitmeyecek kadar Türkiye toplumunun yüz akı yüzlerce hocamız cezalandırıldı. Neden? Barış istedikleri için.
"Dünyanın her yerinde barış isteyenler ödüllendirilirken, toplumların başı üzerinde taşınırken bizde hocalarımız cezalandırılıyor.
"Bakın özgürlük ve demokrasi platformu olması gereken üniversitelerde şairimiz sevgili Ahmet Telli, faşistlerin tehdidi ile karşı karşıya kalıyor.
"Bir şaire tahammül edemeyen bir üniversitede gelinen nokta bu. Türkiye'nin geldiği durum bu. Ama bakın Şebnem Korur Fincancı hocamız aldığı cezayı madalya olarak nitelendirmiş. Ahmet Telli isyan etmiş.
"Biz de isyan ediyoruz! Korkmuyoruz, baş eğmeyeceğiz, mücadelemizi aynı kararlılıkla sürdüreceğiz.
"Sınırda IŞİD'liyi serbest bıraktılar"
"İşte Türkiye'de adalet meselesinin fotoğrafı bu. Bakın başka bir fotoğraf daha var. Tam da hocalarımızın ceza aldığı günlerde.
"Habur Sınır Kapısında teslim olan IŞİD'li adli kontrol şartıyla serbest bırakılıyor. Bu olay iktidarın aslında IŞİD'e yaklaşımını bütün çıplaklığı ile gösteriyor. Bu IŞİD zihniyetidir. Barış isteyene, demokrasi isteyene şiddet ve zulüm, IŞİD'liye mükafat.
"Yine Maraş Katliamının yaşandığı günlerdeyiz, tam 40 yıl önce bu ülke Maraş Katliamını yaşadı. Maraş Valiliği, katliamının yıl dönümünde il genelinde yapılacak eylemleri yasakladı. 1978-2018; adaletsizlikte süreklilik esastır. Adaletsizlik sürüyor.
"AİHM Demirtaş kararını yerine getirmeli"
"O denli ciddi boyutlara ulaşmış ki adaletsizlik; AİHM'in sevgili Selahattin Demirtaş ile ilgili kararı yok sayılamaz. Çünkü bağlayıcıdır.
'Biz bu kararı yok sayıyoruz' demek bu ülkenin bir nebze olsun kalan hukuk bağını koparmaktır. Hukuk devletine dair bütün bağların koptuğu yerde faşizm vardır ve onu yöneten diktatörlüktür. AİHM'in verdiği kararın gereği bir an önce yerine getirilmelidir.
"Bunları söylerken bu adaletsizliği pekiştirmek için Demirtaş kararı alelacele onandı. Sadece Demirtaş değil sevgili Figen Yüksekdağ'ın da cezası onaylandı.
"Diğer birçok arkadaşımız en son olarak da onursal başkanımız sevgili Ertuğrul Kürkçü hüküm aldı. Hepsi bir adaletsizlik tablosu. Her yeri kaplamış durumda. Peki Adalet Bakanı ne anlatıyor. Bütçe görüşmelerinde izlediniz.
"Bu denli adaletsizlik var, o çıkmış diyor ki benim kulağıma ezan okundu.
"İyi de sen duymamışsın o ezan okunmuş buradan girmiş buradan çıkmış. Niye çocukların kulağına ezan okunur niye bütün dinlerde çocuklar vaftizle ezanla karşılanır?
"Vicdan gözleri açılsın diye. Çünkü vicdan gözü açılmayanın adalet duygusu yoktur. Sizde adalet ve vicdan duygusu yok. Sadece Adalet Bakanı değil, kabine zaten başlı başına harikalar kumpanyası.
"Polise şikayet azalmadı"
"Polise gelen şikayet azalmadı, emniyet güçlerine güven sıfırlandı
"İçişleri Bakanı 'polise şikayet azaldı' diyor. Azalmadı. Bu ülkede emniyet güçlerine güven sıfırlandı. Suruç'ta devlet hastanesinin bahçesinde Şenyaşar ailesi hala adalet bekliyor. Hala görevini yapması gereken emniyet güçleri bekliyor.
"Onların başındaki İçişleri Bakanı bekliyor. Ama sen İçişleri Bakanı falan değilsin. Suçluları koruyan bir zatsın. O yüzden de kimse polisin kapısını çalıp şikayetini dile getirmiyor. Çünkü güven sıfırlandı.
"Leyla Güven'in duruşmasında olacağız"
"Bakın sevgili Leyla Güven ne diyor: 'Tecridin ortadan kalkması ülkemizde ve bölgede bir rahatlamaya neden olacaktır. Vakit kaybetmeksizin Sayın Öcalan'ın avukatlarıyla görüşmesine izin verilmeli. Hümanist birisiyim, yaşamı seviyorum ancak bir milletvekili olarak bu eylemi yapmaya karar verdim.'
"Yaşama olan bağlılığıdır bu mücadelesi. Onun hümanist duygularıdır bu mücadelesi. Biz de ona en güçlü şekilde destek vermeye devam edeceğiz. Yarın Diyarbakır'da duruşması var, orada olacağız.
"Sana tabii ki diktatör diyeceğiz
"TİP Milletvekili sevgili Barış Atay'ın 'Diktatör' isimli bir oyunu var. Bir kez daha engellendi. Diktatörlüğe dair ne varsa yapıyor ama diktatör denmesin istiyor. Ne diyeceğiz sana? Demokrasi havarisi misin?
"Sana demokrasi havarisi mi diyeceğiz? Evet sen diktatör heveslisisin, sana diktatör diyeceğiz.
Gazeteciler hapiste, soruşturmalar oluyor. Hakkında tutuklama kararı verilen bir başka gazeteci de Ayşe Düzkan. Ne diyor bakın, 'doğruyu söylemek ve gerekirse bunun bedelini ödemek cesaretten önce nöbet meselesidir. Efendilik biter isyan bitmez.
"Kürt olduğu için öldürüldüler, Evet Kürdüz"
"Havalimanında işçiler çalışırken 'Kürtçe şarkı dinliyorlar' diye gözaltına alınıyor. Sakarya'da bir baba, Kadir Sakçı oğluyla Kürtçe konuştuğu için öldürülüyor. Vali provokasyon olduğunu söylüyor. Bu insanlar Kürt olduğu için öldürüldüler. Evet Kürdüz.
Bu suçların ortaya çıkmasının nedeni bireysel değil. Bu suçların bu denli yaygın olmasının nedeni siyasidir. Bu iktidarın sürdürdüğü "Kürt düşmanlığıdır, ayrımcı politikalardır. Bu iktidarın sürdürdüğü savaş politikalarıdır. Yine savaş tamtamlarını çaldılar. Rojava'da Suriye'de yine savaş hazırlığı yapıyorlar.
"Tıpkı Fırat Kalkanı'nda, tıpkı Zeytindalı'nda olduğu gibi buna bir isim arıyorlar. Bu zeytin dalı değil zeytin talanı. Söylediğimiz doğru çıktı. 'Afrin Afrinlilerindir, Afrin'den çıkın, ÖSO çetelerini de alıp çıkın, çünkü bunlar talan çetesidir' dedik. İnsanların rızıklarına el koydular, herkese zulüm ettiler.
"Suriye'de yerle bir edilen kentlerin kar hesabını yapan bir iktidar var
"Bu bütçe halkın tek bir derdine derman üretmiyor"
Bakın, Suriye'de çekilme meselesi gündeme gelmeden bir gün önce 3 buçuk milyar dolar değerinde 80 patriotluk füze anlaşması için yola çıktı.
"3,5 milyar dolar! Bu bütçe halkın tek bir derdine derman üretmiyor. Silah, yoksulluk ve işsizlik üretiyor. Bu bütçede emeklilikte yaşa takılanların sorunlarını çözelim dedik, hayır dediler, işsizlik sorununu çözelim dedik, hayır dediler. Kürt meselesinin çözümünde yegane adım barıştır, buraya kaynak aktaralım dedik, hayır dediler. Ve paraların önemli bir kısmını da yine Saray'a aktardılar.
"Cumhurbaşkanı bütçesi 3 kat arttı." (PT)