Yargıtay'ın, "Günlük Evrensel" gazetesi muhabiri Sultan Özer'in müdahillik talebini değerlendirmediği için beraat kararını bozduğu Kırıkkale 2. Asliye Ceza Mahkemesi, davanın zamanaşımına uğradığına karar vererek, 38 sanık hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine karar verdi.
Gazeteci Özer, telefonu hukuka aykırı şekilde dinlendiği gerekçesiyle Ankara 8. İdare Mahkemesi'nde açtığı davada İçişleri Bakanlığı'nı 500 YTL ödemeye mahkum etmişti.
Telekulak olayı neydi?
1998 ve 1999 yıllarında, dönemin Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral ile yardımcıları Osman Ak, Zafer Aktaş, Mahmut Çorumlu ve 34 polisin, "Ankara Emniyeti'nin 8. katında, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün bilgisi ve onayı dışında, istihbarat yönetmeliğine aykırı olarak, ikinci bir dinleme odası tesis ettikleri, mahkeme kararı olmaksızın, çok sayıda telefonu dinlettikleri" müfettişlerce saptanmıştı.
Skandalın ortaya çıkmasıyla zanlıların, "bazı dinleme bilgilerini bilgisayar hard diskinden sildikleri, üst düzey devlet yöneticileri ile bazı kurum, kuruluş ve kişilere ait telefonları hizmet amacı dışında ve mevzuata aykırı olarak detay sorgulamaya tabi tuttukları" da tespit edilmişti.
Müfettişlerce 31 Ağustos 1999'da hazırlanan raporda, dinleme merkezinde, Mayıs 1998-Mayıs 1999 tarihleri arasında 963 kişinin yasadışı dinlendiği vurgulanmış, dinlenenler arasında Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Genelkurmay GES İstasyonu, Milli Savunma Bakanlığı, Milli Güvenlik Kurulu, bakanlar, milletvekilleri, gazeteciler, belediye başkanları, büyük holding patronları, Emniyet Genel Müdürü, İstanbul Emniyet Müdürü, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı, sendikalar, siyasi partiler ve derneklerin telefonlarının da olduğu ortaya konmuştu.
Gazeteci İçişleri Bakanlığı'nı mahkum ettirdi
Bunun üzerine polisler hakkında lüzum-u muhakeme kararı verilerek, Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Bu davada, Aktaş'a, "görevini kötüye kullandığı" gerekçesiyle altı ay hapis cezası verilip ertelendi.
Cevdet Saral, Osman Ak, Zafer Aktaş ve Mahmut Çorumlu'nun aralarında bulunduğu 21 polis hakkında ise "görevini kötüye kullanmak" suçundan 3 aydan üç yıla kadar hapis istemiyle Kırıkkale 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Mahkeme 27 Mayıs 2003'teyse Saral, Ak, Aktaş ve Çorumlu hakkında, "delil yetersizliği" gerekçesiyle beraat kararı vermişti.
İçişleri Bakanlığı'nı 500 YTL tazminata mahkum eden gazeteci Sultan Özer, ceza davasıyla ilgili de müdahillik talebinde bulunmuş, ancak talebi mahkemece dikkate alınmamıştı. Karara itiraz eden Özer'in temyiz başvurusuna bozma kararı çıktı.
Yeni TCK'de suç ama...
1 Nisan 2005'te yürürlüğe giren 5237 Sayılı yeni Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) telefon dinleme, "Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar" paragrafındaki "Haberleşmenin gizliliğini ihlal" başlığı altında tanımlanıyor.
Yasanın 132. maddesinin birinci fıkrasında, "Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlâl eden kimse, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu gizlilik ihlâli haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur" deniyor.
İkinci fıkraya göre, "Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır".
Yasanın "Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması" başlıklı 133.maddesinin birinci fıkrası ise "Kişiler arasındaki alenî olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi, iki aydan altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır" diye düzenlendi. (EÖ/TK)