Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde 13 aydır tutuklu bulunan Yusuf İnalkaç'ın babası ve kardeşinin İnalkaç'ı ziyaret etmesi bir yıl süreyle yasaklandı.
24 Ağustos 2011'de 17 yaşındaki oğlu İbrahim İnalkaç ile birlikte cezaevinde tutuklu bulunan oğlu Yusuf İnalkaç'ı ziyarete giden baba Orhan İnalkaç, başınan geçenleri şöyle anlattı:
* Arama noktasında bulunan x-ray cihazından ben geçtikten sonra sıra 17 yaşındaki oğlum İbrahim'e geldi.
* Ancak o geçerken cihaz öttü. Sonra çocuğu birkaç kez daha geçirdiler. Üstünde hiçbir şey olmamasına rağmen cihaz her seferinde ötmeye devam etti.
* Ben de içeri devam etmek için oğlumu bekliyordum. Bu sırada bir gardiyan son derece sert bir üslupla bana "Devam et" diye bağırdı. Ben de oğlumu beklediğimi, ziyarete beraber gireceğimizi söyledim.
* Ancak gardiyan bana bağırmaya devam edince, kendisine bana bağırmaya hakkı olmadığını ve kendisini Adalet Bakanlığı'na şikayet edeceğimi söyledim. Bunun üstüne bana ve oğluma hakaret eden gardiyan, "Size göstereceğim" dedi.
* O günkü ziyaretten bir ay sonra yine oğlumu görmek için cezaevine gittiğimde herhangi bir sorunla karşılaşmadan içeri girdim. Ancak çıkışımda bana bir kağıt uzattılar ve bir yıl boyunca oğlumla görüşmemin yasak olduğunu söylediler. Ancak ben o kağıdı avukatıma danışmadan imzalamayacağımı söyledim.
"Kanuni hak, hakaret değildir"
İnalkaç ailesinin avukatı Müşir Deliduman, bianet'e yaptığı açıklamada görüş yasağı kararının olaydan bir gün sonra çıkartıldığını söyledi.
Cezaevi yönetiminin olayı tek taraflı olarak bu soruşturduğunu ve soruşturmanın sadece bir gün sürdüğünü söyleyen Deliduman, cezaevi yönetiminin Orhan İnalkaç'ın gardiyana hitaben "Kes sesini, seni Adalet Bakanlığı'na şikayet ederim" dediğini ifade etti.
Kamera kayıtlarının ortada olduğunu ve İnalkaç'ın bu şekilde agresif bir tonda konuşmadığını, sadece "Bana bağırmaya hakkın yok, seni bakanlığa şikayet ederim" dediğini söyleyen Deliduman, Kanuni hak kullanmanın hiçbir zaman hakaret ve tehdit olamayacağını söyledi.
"Tek taraf dinlendi"
"Cezaevi yönetimi bir gün içinde nasıl oldu da hem gardiyanın ifadesini alıp, hem kamera kayıtlarını tespit edip, ziyaretçilerin ifadelerini alıp soruşturmayı nasıl tamamladı merak ediyorum" diyen Deliduman, soruşturmanın idare amiri tarafından yapılması gerektiğini söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:
* İdare amirinin, gardiyanların ifadesine başvurması ve sonrasında Orhan İnalkaç ile İbrahim İnalkaç'ın davet edilerek haklarındaki suçlamalar kendilerine söylenerek cevap haklarını kullanmalarına olanak sağlanır.
* Ancak bu şekilde karar verilebilir. Oysa cezaevi müdürü Osman Demirel, bunlara gerek duymadan, subjektif bakış açısıyla soruşturmayı bir gün içinde bitiriyor ve tutuklu yakınlarının görüş yapmasını bir yıl süreyle yasaklıyor.
"Dava açacağız"
2011/10849 sayılı bu kararın çok ağır bir karar olduğunu söyleyen Deliduman, Orhan ve İbrahim İnalkaç'ın Hükümlü ve tutukluların ziyaret edilmeleri hakkında yönetmeliğin beşinci maddesi uyarınca cezalandırıldığını söyledi.
Beşinci maddenin böyle bir duruma olanak tanıdığını, ancak bu sonuca varmak için adil soruşturma yapılmasının gerektiğini söyleyen Deliduman, sözlerine şöyle devam etti:
"Biz burada görüyoruz ki, bu idari bir karardır. Bu karar ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 5. maddesinde yer alan "Özgürlük ve güvenlik hakkı" defaten çiğnendi.
Bu karar içerisinde idari yargılama usul kanunu çerçevesinde işlemin iptali davası açacağız. Ayrıca cezaevi müdürü ve diğer görevliler hakkında hem idari hem de cezai kovuşturma talep edeceğiz. (EKN)