Türkiye Barolar Birliği İnsan Hakları Merkezi Yürütme Kurulu, deprem bölgesinde bulunan hükümlü/tutuklu mahpusların durumu ve Hatay T Tipi ile Maraş Türkoğlu Cezaevleriyle ilgili açıklama yaptı.
Hatay T Tipi ve Maraş Türkoğlu 1 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevinde depreminde ilk günlerinde çıkan olaylarda üç mahpusun hayatını kaybettiği hatırlatılan açıklamada, deprem, yangı, sel gibi durumlarda yapılması gerekenlere işaret edildi.
Açıklamada mevzuata dikkat çekildi ve şöyle denildi:
“Bugüne kadar baroların ve TMMOB gibi meslek örgütlerinin sürekli ifade etmiş oldukları üzere, 5275 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ve bu Kanunun uygulanmasına dair tüzük ve yönetmeliklerde deprem, yangın ve sel gibi doğal afetlerle isyan, firar gibi güvenlik sorunu teşkil edebilecek olaylar birlikte düzenlenmiş; mevzuatta doğal afet anında hükümlü/tutuklulukların yaşam hakkı ve beden bütünlüğünün korunmasına değil, güvenlik politikalarına öncelik verilmiştir.
"Mahpuslar kaderine terk edilemez"
“Tüm eleştirilere karşın bu anlayışın bir devamı olarak, cezaevlerinde manuel kapı ve kilit sisteminin kullanımına devam edilmiş, doğal afet halinde cezaevlerinde bulunan insanların hızla tahliyesini temin edecek sistemler geliştirilmemiş, yurttaşların yaşam hakkı ve beden bütünlüğünün korunmasına yönelik zorunlu mekanizmalar kurulmamıştır.
“Çok şiddetli iki depremin yaşandığı süreçte manuel kilitle çalışan demir kapılar arkasında bulunan hükümlü/tutukluların, o sırada kendileri de yaşam kaygısına düşmüş infaz koruma memurları tarafından tek tek kapı kilitleri açılarak havalandırmalara veya koridorlara çıkarılamayacağı bir gerçektir.
"Sözleşmelere uyulması zorunluluk"
“Dolayısıyla afet bölgesinde anılan şartlar altında ‘kaderlerine’ terk edilmiş hissine kapılabilecek hükümlü/tutuklu insanların gerek kendi gerekse haber alamadıkları yakınlarının durumları açısından yoğun korku ve endişe içinde olmaları insan doğasının gereğidir.
“Bu nevi kriz anlarında, yaşamları ve bedensel bütünlükleri devlete emanet edilen hükümlü/tutukluların olası isyan veya firar girişimlerinin önlenmesi için insanlık onuru ve ölçülülük ilkesinin gereklerine uygun tedbirlerin alınmış olması Anayasa ve insan hakları sözleşmeleri kapsamında hukuki bir zorunluluktur.”
"Verileri kamuoyuyla paylaşın"
Adalet Bakanlığı’na sorular yönelten TBB kamuoyuna bir an önce açıklama yapılmasını istedi:
"Deprem bölgesinde yer alan ceza infaz kurumlarında birinci dereceden yakınları yaralanan veya vefat eden kaç hükümlü/tutuklu bulunduğunu,
Birinci dereceden yakınlarını kaybetmiş hükümlü/tutuklu yakınlarının cenazesinde bulunma yasal haklarının kullandırılıp kullandırılmadığını,
Hatay T Tipi ve Kahramanmaraş Türkoğlu 1 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumları haricindeki, deprem bölgesinde bulunan diğer ceza infaz kurumlarında yaralanma ve/ya da ölüm olaylarının yaşanıp yaşanmadığını,
Hatay T Tipi ve Kahramanmaraş Türkoğlu 1 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarında ölüm ve yaralanma olaylarının tam olarak ne zaman ve ne şekilde gerçekleştiğinin ayrıntılı bilgisini,
Boşaltılan ceza infaz kurumlarındaki hükümlü/tutukluların hangi ceza infaz kurumlarına sevkinin gerçekleştirildiğini,
Olaylarla ilgili olarak Adalet Bakanlığı Müfettişlerinin hazırladığı raporları,
Cezaevi İzleme Kurulları’nın konu ile ilgili raporlarını, paylaşılmasını istiyoruz."
(RT)