Dersim'in Ovacık ilçesinde görev yapan Ovacık Cumhuriyet Başsavcısı Murat Uzun'un PKK saldırısı sonucu yaşamını yitirmesinin ardından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün twitter'dan üzüntüsünü dile getirdi.
Aygün, 19 Eylül'de arka arkaya gönderdiği mesajlarda tam olarak şunları söyledi:
"PKK'nin Tunceli-Ovacık'taki son 1-2 yıllık 'eylemleri': İbrahim Ergün adlı taksiciyi 'ajan' olduğu gerekçesiyle kurşuna dizdi. Hozat, Nazımiye gibi ilçelerde yanılmıyorsam toplam 5 kişiyi aynı gerekçeyle öldürdü; Umut Diri, Hayati Elyak, Özkan Toz, Rıza Çelik, Emir Ali Parıltı ve Turabi Demir adlı kişileri 'Düzen partilerine destek ve oy verdikleri' 'Cemevinde yolsuzluk yaptıkları' vb. iddialarla 'sürgün' etti; adı geçenlerin hepsi bölgeyi terk etti, aileleri Ovacık'ta kaldı. Sürgün yetmezmiş gibi aileler de parçalandı."
"PKK müteahhit, şoför veya işçi diye pek çok insanı kaçırdı ve 'sorgulayıp' serbest bıraktı. Önce Adem Eker adlı Bingöllü müteahhiti 'Düşmanla işbirliği yaptığı'; geçen hafta ise Deniz Beyazgül'ü 'Karakola ekmek taşıdığı' suçlamasıyla kaçırdı ve bıraktı."
"PKK iş araçlarını, fırınlara ait vasıtaları ve sıradan TIR tipi kamyonları yakıyor, Dersim'de ticari yaşamı yok edecek eylemlerde bulunuyor. PKK Dersim'de bazen gün aşırı yol kesiyor ve 'kimlik kontrolü' yapıyor."
"PKK benim gibi barış yanlısı ve yanında çakı dahi taşımayan milletvekilini kaçırdı ve Dersim halkının iradesini kaba bir şekilde yok saydı. Halk sahiplenince hızla geri adım attı, kaçırılma sadece 2 gün sürdü; ve nihayet bugün Ovacık Savcısı Murat Uzun başından vuruldu."
"Durumu ağır olan genç savcıya şifa diliyorum. Hızır yardımcısı olsun; saldırıyı lanetliyorum."
"Soru 1: Bu eylemler neden hep Dersim'de oluyor? Bölgenin Alevi ve solcu kimliği mi Dersim'i hedef yapıyor?"
"Soru 2: Savcı dahil sivillere yönelik eylemlerin anlamı nedir? Bu 'savaş hukuku'nda bile olmayan bir yöntem olduğu halde niçin ısrarla ve yoğunlukla Dersim'de denenmektedir?"
"Hepimiz düşünmeliyiz; Kürt sorununun çözümü; barış için; hepsinden önce 'yaşama hakkı' adına..."
Tayyar, yazılanların bir kısmını gördü
Hüseyin Aygün'ün yazdığı bu mesaj üstüne Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Antep Milletvekili Şamil Tayyar, dün gece twitter'da Aygün'ün yazdıklarından sadece "nihayet başından vuruldu" kısmını alarak, şu mesajı yazdı: "Ovacık savcısı için 've nihayet başından vuruldu' diyecek kadar zıvanadan çıkan Hüseyin Aygün'ü lânetliyorum."
Star, Habervaktim, Haber7 aynı başlık ve haberle gördü
Şamil Tayyar'ın bu mesajının ardından Star gazetesinin internet sitesi, Habervaktim ve Haber7 olayı "Aygün'ün 'Ve nihayet' sözü büyük tepki topladı" başlığıyla verirken, üç sitede de yer alan aynı metin dikkat çekti:
"Önceki gün uğradığı saldırı sonrası başından vurulan Ovacık Cumhuriyet Başsavcısı Murat Uzun dün hayatını kaybetti. Uzun'un katilleri CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ü kaçıran PKK'lı teröristler çıktı. Aygün'ün, Uzun ile ilgili attığı Twitter mesajı, deyim yerindeyse, herkesi şoka uğrattı."
Haberimizin ardından Haber7, haberin içeriğini ve başlığını değiştirerek, "Aygün'e göre Şamil Tayyar mesajları tahrif etti" başlığını kullandı.
Aygün: Milletvekilliği ile provokatörlüğü karıştırıyor
Aygün, attığı mesajların tamamının okunmaması ve bunun üstüne Şamil Tayyar tarafından hedef gösterilmesi üstüne bugün gönderdiği mesajlarda "Tayyip Erdoğan'ın ve AKP'nin derin devletinin baş tetikçisi Şamil Tayyar yeni provokasyonlar peşinde; Dersim'deki PKK saldırılarını eleştirdiğim açıklamaları çarpıtmış bu kez; senin gibi istihbarat dairesinde yaşayanlar milletvekilliği ile ajan-provokatörlüğü işte böyle karıştırıyor" diyerek şu ifadelere yer verdi:
"Ovacık'ta silahsız-korumasız olarak gezen; halktan biri gibi yaşayan; halkla ilişkilerinde yüzünde gülümseme eksik olmayan; komşu çocuklarını çocuklarından ayırmayan; halkın sevdiği hukuk adamı cumhuriyet başsavcımızın katledilmesine Dersimliler olarak kahrolmaktan; kederli eşi ve yavrularına başsağlığı ve sabır dilemekten başka elimizden bir şey gelmiyor ne yazık ki."
"Sivil ve mazlum insanlara; zorunlu askerlik vazifesini yaptıkları için yirmilik çocuklara yapılan mayınlı-bombalı saldırılar asla kabul edilemez. Çatışma ve saldırılar durmalı-bitmeli; barışa şans tanınmalı." (EKN)