Geçen pazar (10 Aralık) gazeteler "AKP Antalya İl Yönetim Kurulu üyesinin eşini aldatma" haberlerini yayınladı. Haberin öznesi, bazı gazetelerde isminin baş harfleriyle yer alırken, bazı gazetelerde fotoğrafının üzerine bant konuldu. Aynı gün bazı gazetelerse, ismi de açık yayınladı, resmi de...
Ayrıca, öznenin "AKP İl Yönetim Kurulu üyesi olması", "41 yaşında olması", "sevgilisinin kendinden 8 yaş küçük oluşu", "eskiden hosteslik yapması", "sevgilisinin doktor olması" ve "arabada sevişirken yakalanmalarının ardından şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanması", "çocuğunun velayetini eşine vermesi" haberlerin diğer unsurlarıydı. En önemli unsur olarak öne çıkarılansa, öznenin "kadın" oluşuydu.
Haber bu üslupla, hem yerel gazetelerde hem yayagın medyada yer aldı.
Tanrıöver: Haberin arkasında yargılama var
bianet'in görüştüğü Medya İzleme Grubu'ndan (MEDİZ) Hülya Uğur Tanrıöver, böyle haberlerde isim ve fotoğraf olmasa dahi çok dikkatli olunması gerektiğini söyledi, üslubun önemine dikkat çekti.
Haberde, hem insan hem kadın hakları ihlali olduğunu dile getiren Tanrıöver, yargı sürecinde olan ve özel hayatı ilgilendiren konuda, kişilerin "afişe" edildiğini söyledi.
"Hosteslik hafif meşreplik olarak sunuluyor"
Haberin arka planında "yargılamanın" söz konusu olduğunu ifade eden Tanrıöver, "hosteslik" mesleğinin ön plana çıkarılmasını da eleştirdi.
Tanrıöver, "hosteslik klasik cinsiyetçi kalıplara göre, bu cinsiyetçi kalıpları kullanan medyada hafif meşrep meslek olarak sunuluyor" dedi ve açıkladı: "Siyasete atılacaktı, milletvekili olacaktı ama artık olamaz, deniliyor. Kamu alanındaki bir görevle ilgili özel hayatın mahremiyeti gerekçe olarak kullanılması da bir insan hakkı ihlalidir."
"Kadının ahlaken kötü olduğu varsayılıyor"
Haberin bu kadar detaylı işlenmesini, "eşini aldattığı varsayılan bir kadının ahlaken kötü olduğu" düşüncesine bağlayan Tanrıöver, "aynı şey milletvekillerine sorulsa ve aynı tavır uygulansa, eşi dışında benzer bir ilişkisi olan kaç milletvekili Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) kalabilirdi?" diye de sordu. (AÖ/TK)