Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, kendisi hakkında “örgüt propagandası” suçlamasıyla fezleke hazırlanmasına ilişkin yazılı basın açıklaması yaptı.
Parlamenter Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan fezlekede, Tanrıkulu'nun 5 Ekim 2017'de Muğla'da 4 kişilik PKK'li grubun dolaştığı istihbaratıyla başlayan operasyonda yedi kişi araçlarından indirilerek çıplak aramaya tabi tutulma anını gösteren fotoğrafını paylaştığı tweeti yer aldı
TIKLAYIN - Çıplak Aramayla Gündem Olan Operasyonda Beş Kişi Öldürüldü İddiası
Fezlekede, ayrıca Tanrıkulu'nun, "Zeytin Dalı Harekatı" sırasında 19 ve 21 Ocak 2018'de "Savaşa hayır" mesajı yazan iki görsel paylaştığı ifade edildi.
Söz konusu görsellerden biri Tanrıkulu'nun kullandığı profil resmi, diğeri ise savaşta hayatını kaybeden bir çocuk görseli.
Tanrıkulu’nun yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Yedi yıldır orada duruyor”
“19.06.2018 günü bir kısım basın yanın organlarında ve sosyal medyada yer alan haberlerden, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hakkımda terör propagandası suçlamasıyla soruşturma başlatıldığını; Twitter hesabımın arka plan görüntüsünde yer alan ‘SAVAŞA HAYIR’ sloganı ile 6 Ekim 2017 ve 19 ile 21 Ocak 2018 tarihli üç adet Twitter mesajımın soruşturmaya dayanak yapıldığını ve hakkımda fezleke düzenlendiğini öğrenmiş bulunuyorum.
“Öncelikle, Twitter biyografimde yer alan ‘Savaşa Hayır’ sloganının bir suç isnadına konu edilmesindeki hukuksal garabet bir yana, o sloganın tam yedi yıldır orada durduğunu kamuoyunun dikkatine sunmak istiyorum.
“Yedi yıldır orada duran sloganın ve aylar önce paylaştığım iki Twitter mesajının, seçimlere dört gün kala terör propagandası soruşturmasına konu edilmesi yargının siyasallaştırılmasının en son örneklerinden birini oluşturmaktadır.
“Bu savcı cumhuriyetin savcısı değil”
“Bu soruşturmayı başlatan savcı, Cumhuriyet'in savcısı değildir. Bu savcı, işgal ettiği makamı bir siyasi partinin seçim propaganda aracı gibi kullanmaktan çekinmediğini pervasızca ortaya koymuştur.
“Bu denli keyfi bir gerekçeyle başlattığı soruşturmayı anında basınla paylaşması ve bizim de soruşturmadan bu sayede haberdar olmamız, bu savcının neye ve kime hizmet ettiğini olanca çıplaklığıyla gözler önüne sermektedir.
“Kara propaganda zemini”
“Seçimlerden dört gün önce, dokuz ay önceki Twitter paylaşımımla ilgili soruşturmayı, seçimlerin sonucunu beklemeden (Velev ki seçilmedim, dokunulmazlığım kalkacak doğrudan iddianame yazabilecekken) fezleke düzenleyip Adalet Bakanlığı’na göndermesi ve bu fezlekeyi basınla paylaşması siyasal amaçlıdır ve şahsım ve partim ile ilgili kara bir propagandanın yapılmasının zeminini hazırlamıştır.
“Nitekim iktidara yakın basın–yayın kuruluşlarının yayınları ile sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlar hukuka aykırı fezlekeyi hazırlayıp gönderen savcının, zamanlaması bakımından manidar olan bu işlemi ile açıkça görevi kötüye kullanma suçunu işlediğini ortaya koymaktadır.
“Savcı hakkında soruşturma başlatılmalı”
“Buradan Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na sesleniyorum. Yargının, halk nezdinde bu denli itibar kaybına uğramasının nedeni bu yargı pratiğidir.
“İşgal ettiği makamı bir siyasi partinin propaganda aracı gibi kullanan bu savcı hakkında derhal soruşturma başlatılmalıdır.
“Buradan kamuoyuna bir kez daha sesleniyorum: AKP iktidarı, ele geçirdiği bütün devlet kurumlarını siyasal çıkarlarına alet etmekten kaçınmamaktadır. İzlediği kutuplaştırma siyasetiyle ülkemizi adeta ikiye bölen bu siyasi iktidarı sandıkta değiştirmenin tam zamanıdır.” (EKN)