Haberin İngilizcesi için tıklayın
Yeni Yargı Paketi’nin yasallaşması sonrası, tutuklu gazeteci Hüseyin Aykol'un infazı durduruldu. Aykol, 26 Ekim'de Sincan F Tipi 2 Nol'u Cezaevi'nden tahliye oldu.
TIKLAYIN - Ömrü Cezaevinde Geçen Gazeteci: Hüseyin Aykol
Aykol, kesinleşmiş hapis cezası olduğu gerekçesiyle Temmuz 2019'da tutuklanmıştı. Gazetecilik dönemlerinde mahpusların sesi olan Aykol, cezaevinde tutulduğu dört aylık sürecin tanıklığını da Mezopotamya Ajansı'ndan Berivan Altan'a anlattı.
"Spor ve sohbet hakkı engelleniyor"
F tiplerinde sohbet, spor gibi birçok haktan faydalanılmadığına belirten Aykol, şöyle dedi:
“Mesele ayda bir olan spor faaliyet hakkınız ne tesadüfse görüş gününüze denk geliyor. O zaman ya görüşü ya da spor faaliyetlerini tercih edeceksiniz. İstedikleri bir zamanda, saatte arama koyuyor. Arama saatinde hiçbir faaliyet olmuyor o gün gidiyor. Bunun telafisi var mı ertesi gün yok ta ki öbür aya kadar. Öbür aya kadar da kim öle kim kala.
“5- 6 cezaevi gördüm. Mamak gibi askeri cezaevi ki o dönemde Türkiye'de Diyarbakır birinci, Mamak ikinci en kötü diye anılıyordu. Her gün dayak yiyorduk. Her gün baskı vardı ama içerde neşemizden hiçbir şey kaybetmiyorduk. Ancak F tiplerinde insanın psikolojisini düzgün tutabilmesi için gerçekten çok sağlam durması lazım.”
'İstediğin kitaplar verilmiyor'
“İçeriye alacağınız şeylerin sayısı belli. 3 pantolon iki gömlek gibi. Bunların listesi var. Cezaevi kurallarında doğum günü, yılbaşı gibi özel günlerde dışarıdan gönderilen hediyeler alınıyor. O hediye mesela bir kitap olabilir. Biz de bunu benim doğum günüm vesilesiyle kullandık. Odada kişi başına 10 kitap bulundurabiliyorsunuz.
"Görüşçünüz bir kitap getirdiyse ya da kütüphaneden bir kitap alacaksanız bu kontenjanı aşamazsınız. Ankara'dakiler için bu kolay bir şey. Ancak avukatı ve ailesi ayda ya da yılda bir gelenler var. Eskiden esnek kullanılıyordu ancak bugünlerde bayağı bir sorun. Cezaevi kütüphanesinde iyi kitaplarda var ancak devlet ideolojisine yakın ve dini kitaplar daha ağırlıklı. Aziz Nesin’in bir kitabını istiyorsun, bitmiş deniliyor. Bana göre verilmiyor.”
"Gazeteler verilmiyor, dava açtım"
Yazarı olduğu Yeni Yaşam gazetesinin kendisine verilmediğini söyleyen Aykol, şöyle konuştu:
“Cezaevlerinde bir dönem gazetemiz alınırken, bir dönem bir OHAL oluyor ya da başka bir şey oluyor gazetemiz şifahen adalet bakanının yazılı ya da sözlü olarak ‘alınmasın’ demesi ile birlikte alımı durduruluyor.
"OHAL kalkıyor gazete yeniden cezaevine giriyor ama her yeni girişte belli bir mücadele yürütmeniz gerekiyor. Ben gazetenin geldiğini ancak onların almadığını anlayınca dava açtım. İnfaz Hakimliği ‘gazete içeri alınabilir’ yönünde bir karar verdi. Son haliyle gazete gelmeye başlayacaktı ben çıktım.”
“Yargıtay belki de cezayı onaylayacak. Bozup, geri gönderse direk cezayı veren hakim yeniden ceza verebilir. Tekrar İstinaf ve Yargıtay süreci olacak. Sadece geçici olarak dışarı çıkarıldık. Davaların gidişatına, Yargıtay’dan dönme süreçlerine göre düşünürsek kışın dışarıdayız. Yazın yeniden cezaevine girebilirim. O anlamda sadece oradan çıkarıldık.” (EMK)