Tartıştığı kocasına karşı koruma talebinde bulunmak için Mart ayında gittiği Çorlu Cumhuriyet Polis Merkezi'nde görevli polis G.B. tarafından taciz edilen T. Ş. isimli kadının açtığı davanın üçüncü duruşması Çorlu'da yapıldı.
Çorlu 2. Sulh Ceza Mahkemesi, sanığın Türk Ceza Kanunu (TCK) 105. maddeden cinsel taciz nedeniyle cezalandırılmasına karar verdi. Aynı suçu aynı kadına karşı birkaç defa işlediği için ceza attırımı, iyi halden ise indirim uygulandı.
Dava, polis memuru G.B.'nin 2500 TL para cezası ödemesine hükmedilmesiyle sona erdi.
bianet'e kararı değerlendiren Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu'ndan avukat Eren Keskin, verilen cezanın böyle bir suç için çok az olduğunu, diğer taraftan bir polisin cinsel taciz nedeniyle ceza almasının önemli olduğunu dile getirdi:
"Bu kararla birlikte kadına yönelik şiddet konusunda TCK'daki cezaların çok yetersiz olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Taciz, bir kadına sadece yapıldığı anda değil sonrasında da travma yaşamasına neden oluyor. Ama tüm bu yaşatılan travmanın bedeli, hukuki açıdan 2500 TL ile ödenebiliyor. Bu son derece vahim bir durum.
"Mahkemenin iyi hal indirimi yapması da kabul edilebilir birşey değil. Sanık, polis olma yetkisini kullanarak bu suçu işliyor. Ayrıca duruşmalarda özellikle tarafıma tehdit ve hakaret içeren konuşmalar yaptı. Bunlar eleştirilecek şeyler.
"Her halükarda bir polisin cinsel taciz nedeniyle ceza alması önemli ama ceza çok az. TCK'da yeniden düzenlemeler yapılması gerektiğini düşünüyoruz."
Kadınlar yine nöbetteydi
Dava esnasında kadınlar mahkeme önünde bir basın açıklaması yaptı. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) daimi meclis üyesi Ayşe Akıncı'nın okuduğu basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
"Sen erkeksin, gücünü göster' mesajı erkek dünyasında şiddetin birçok yanıyla etkin olmasını sağlarken aynı zamanda erkeği cinsel şiddete de teşvik ediyor. Erkek egemen sistem şiddet aygıtlarını tüm yakıcılığı ile kadınlara uyguluyor.
"Yasaca güç kullanma yetkisi kendilerine verilmiş devletin silahlı güçleri, onaylanmış bu yetkilerini kadınlara karşı akıl olmaz bir biçimde uygulanıyor. Geçtiğimiz Temmuz ayında İzmir Karabağlar Karakol'un da Fevziye Cengiz'in üç polis tarafından nasıl şiddet uyguladıklarına tüm Türkiye tanıklık ettik.
"Her gün onlarca kadın erkek şiddetine maruz kalıyor, vahşi biçimlerde öldürülüyor. Devletten koruma isteyen kadınlar, kolluk güçlerinin cinsel saldırısının hedefi oluyor. Yapılan suç duyuruları ya işleme konulmuyor ya da savcılıkların tozlu raflarında bekletiliyor. Hukukun koruma şemsiyesi şiddeti yaşayan kadınları değil, suç işleyenleri koruyor.
"Buradan yargı mensuplarına, yönetenlere sesleniyoruz. Polis Amiri Gizlihan B'yi açığa almak yetmez, cezalandırılmasını istiyoruz. Kadına dönük şiddeti uygulayan tüm suçluların cezasızlığının son bulmasını istiyoruz." (ÇT)