Başbakan Ahmet Davutoğlu, kıvrak politik manevralarıyla öne çıkan bir siyasetçi değil. 6 Eylül 2014'de başbakanlık görevine geldiğinden beri açıklamalarında çeşitli yanlışlar, dil sürçmeleri, gaflar ve algı oynamaları yaptı. Ancak 7 Haziran seçimleri sonrası bu hatalar gittikçe arttı ve ciddileşti.
Dün akşam (14 Ekim) Show TV'de canlı yayında yaptığı gaf, ilk bakışta komik görünse de, biraz düşünüldüğünde oldukça ciddi bir hakikati işaret ediyor. Adana'da yakalanan TIR'ların Suriye'ye ne taşıdığı sorusu halen 'resmi' yanıt bulmamışken ve IŞİD militanlarının Türkiye'ye giriş-çıkışlarında kolaylık gösterildiği iddialarının son dönemde sıklıkla diye getiriliyorken Davutoğlu'nun "DAEŞ ile islam anlayışımız 360 derece farklı" demesi komik olmaktan çıkıyor.
Davutoğlu 360 derece gafının altında bazı gerçekler saklı olabilir. Başbakan buna benzer gaflarının yanı sıra açıklamalarında bazı gerçekleri çarpıtıp dezenformasyon ve manipilasyon yaparak kamuoyunun bir kısmını yönlendiriyor. İşte son aylarda karşılaştığımız bazı "yanlış bilgilendirmeler":
AKP döneminde faili meçhul yok mu?
Davutoğlu, bugün TGRT Haber'de katıldığı canlı yayında "Terör saldırısının içinde devletin de olduğu iddiası var. " sorusu üzerine , "Türkiye 70'lerin Türkiyesi değil, kontrgerillanın olduğu ya da 80'lerin, 90'ların Türkiyesi, JİTEM'in, Ergenekon'un olduğu bir Türkiye değil. AK Parti döneminde faili meçhul kalmış hiçbir olay yoktur" dedi.
Oysa:
Suruç katliamı, Kadri Bağdu, Roboski… Diye yakın tarihten başlayıp uzayan bir liste var olsa. TİHV raporlarına göre AKP iktidarının 12 yılında 208 kişinin faili meçhul cinayetlere kurban gitti.
Kendini patlatan Suruç faili hukuka nasıl teslim edildi?
Davutoğlu 10 Ekim günü Ankara patlaması ardından, "Bugün de daha önce olduğu gibi tam bir dayanışma içinde olmamız gerek. Geçmişte Diyarbakır’da, Suruç’ta, Reyhanlı’da yapılan saldırıların sorumluları yakalanmış, adalete teslim edilmiştir. Bizim görevimiz yakalayıp adalete teslim etmek. Yine Urfa Suruç’ta katliamı yapan Abdurrahman Alagöz yakalandı, hukuka teslim edildi” dedi.
Oysa:
Davutoğlu'nun yakalandığını ve hukuka teslim edildiğini söylediği Abdurrahman Alagöz intihar bombacısı olduğu açıklanmıştı. Alagöz, patlamada ölmüştü.
Murat Sancak’a saldıranlar yakalandı mı?
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu 11 Ekim günü Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kendisine, “Murat Sancak’a yönelik saldırının faillerinin yakalandığını” söylediğini açıkladı. Başbakan Davutoğlu, 2 Ekim gecesi katıldığı bir televizyon programında da Sancak’a saldıranların yakalandığını söylemişti.
Oysa:
Sancak’a saldırı 20 Ağustos günü yapılmıştı. İstanbul emniyeti o gün bugündür faillere yönelik bir açıklama yapmadı. Bugün 10 kişinin gözaltına alındığı duyuruldu ama kim oldukları halen bilinmiyor.
Cizre’de öldürülen siviller
Davutoğlu 10 Eylül’de katıldığı A Haber yayınında Cizre’de hiçbir sivilin öldürülmediğini iddia etti.
Oysa:
Cizre’de Cizre'de 4 Eylül 2015 Cuma günü saat 20.00’de başlayyıp 12 Eylül 2015 Cumartebi günü sabah saat 07.00’de sona eren sokağa çıkma yasağı sırasında 21 sivil öldü. Öldürülen sivillerin 16'sının cenaze töreni 13 Eylül günü Cizre halkının katılımıyla yapıldı, 5 sivilin sokağa çıkma yasağı sırasında toprağa verildiği bildirildi. Halkların Demokrasi Partisi Eşgenel başkanı Selahattin Demirtaş ise 12 Eylül günü Cizre'de yaptığı konuşmada " O 23 kişinin, bebeğin hesabını vereceksiniz. Yaralıların hesabını vereceksini" diyerek sivil ölüm sayısının 23 olduğunu söylemişti..
Koalisyon neden kurulamadı?
AKP ve CHP arasında gerçekleşen istikşafi görüşmelerin ardından Davutoğlu ile Kılıçdaroğlu koalison için ikili görüşmeye 13 Ağustos günü girdi. Görüşmeden koalisyon kararı çıkmadı. Davutoğlu görüşmelerde anlaşma sağlayamadıkları konuların başında dış politika ve eğitim geldiğini söyledi.
Oysa:
Kılıdaroğlu yaptığı açıklamada koalisyon görüşmelerinden sonuç çıkmama nedeni olarak “Bize koalisyon önerisi gelmedi. Bize seçim hükümeti önerisi geldi” dedi. (HK)