Erdoğan, Suriye'deki rejim değişikliği sonrasındaki ilk Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısı sonrasında düzenlediği basın toplantısında, Suriye'deki rejim değişikliğinden "Komşumuz Suriye'de 13 yıldır devam eden iç savaş, yeni boyut kazandı. Halep, Hamas, Humus ve Şam, asıl sahiplerinin kontrolüne geçerken, 61 yıldır kanla, zulümle, baskıyla ve zorbalıkla ayakta kalan Baas diktatörlüğü de tamamen çöktü." diyerek söz etti.
Beşar Esad rejimin çöküşünü iç politikaya tahvil etmeyi gözettiği konuşmasında Erdoğan "Ülkemizdeki ana muhalefetin son ana kadar umudunu kesmediği Esed rejimi bu süreç boyunca Türkiye karşıtı tutumunu bir an olsun terketmemiştir." dedi.
Erdoğan "Suriye ihtilafını diyalog yoluyla çözme çağrıları[nın] eski rejim tarafından küstahça reddedil[diğini]" iddia ederken "ülkemizin uzattığı elin değeri[nin] bilinme[diğini] manası[nın] anlaşılma[dığını]" ileri sürdü.
Kabine Toplantısı Sonrası Millete Sesleniş https://t.co/8FrafLxIOU
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) December 9, 2024
Erdoğan konuşmasında sırasıyla Suriye'deki gelişmeler ve Türkiye'nin politikası, asgari ücret ve sosyal politikalarla ilgili değerlendirmelerde bulundu, iç politika mesajları verdi ve konuşmasını genel değerlendirmelerle kapattı.
"Eski rejim çekilirken Kürtler'e toprak verdi"
Suriye'deki gelişmeler ve Türkiye'nin politikası üzerinde duran Erdoğan, rejim değişikliğini "terör" olarak adlandırdığı "Kürt Sorunu" evrimi açısından değerlendirdi.
"Verilen sözlere rağmen, yıllardır bölücü örgütün işgali altında bulunan Tel Rifat ve Münbiç'in teröristlerden arındırılmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Tabii eski rejimin çekilirken dahi kimi şehirleri bölücü terör örgütünün Suriye uzantısına bırakması aralarındaki kirli ittifakı bir kez daha teyit etmiştir." dedi.
Erdoğan Baas rejiminin tamamen çöktüğünü ve Halep, Hama, Humus ve Şam'ın muhaliflerin kontrolüne geçtiğini vurguladı. Türkiye'nin Suriye'nin toprak bütünlüğünü desteklediğini ve bölgede barış için çaba gösterdiğini söyledi.
Türkiye'nin, 13 yıllık iç savaş sürecinde Suriyeli sığınmacılara "ensar" (yardımcılık) görevi üstlendiğini ve 4,5 milyon kişiyi misafir ettiğini ileri süren Erdoğan "güvenli dönüşler" kapsamında Yayladağı Hudut Kapısı'nın geçişlere açılacağını duyurdu.
Muhalefetin belediyelerini AKP'lilerin borçlarını ödemeye çağırdı
Erdoğan bütçe müzakereleri dolayısıyla emek tartışma gündeminin merkezine yerleşen asgari ücret ve sosyal politikalar kapsamında herhangi bir rakam vermeksizin asgari ücret tespit komisyonunun görüşmelere başlayacağı ve çalışanların beklentilerini karşılayacak bir yaklaşım izleneceğini açıklarken muhalefeti asgari ücretin "onurlu bir yaşam için" kabul edilebilir bir düzeyde saptanması için yaptığı tartışmayı "'açık artırma' usulüyle asgari ücret açıklamak" olarak niteleyerek alaya aldı. "Ülke ve millet hayrına bir iş yapacaklarsa, SGK’ya olan birikmiş borçlarını ödemeye davet ediyorum" dedi ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'na "Sayın bakan kendilerini çok daha kararlı şekilde silkelemende fayda var." diye seslendi.
Doğruluk denetimi
AKP yönetiminden CHP'ye geçen belediyelerde Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) olan borçlar dikkat çekici bir tablo oluşturuyor. CHP, özellikle 2019 ve 2024 yerel seçimleri sonrası devraldığı belediyelerde ciddi borç yükleriyle karşılaştığını belirtti. Örneğin:
- CHP, 2019'da kazandığı 5 büyükşehir belediyesini toplamda 5,3 milyar dolar borçla aldığını açıkladı. Bu borçların büyük bir kısmını SGK ve vergi borçları oluşturuyordu.
- 2019'da Ankara Büyükşehir Belediyesi 2,6 milyar dolar toplam borçla devralınmıştı. Bu borç bugün 1,1 milyar dolara indi.
AKP yetkilileri ise CHP'li belediyelerin borçlarını artırdığını iddia ediyor. Örneğin, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin SGK borcunun 2019'da 225 milyon TL’den 5,7 milyar TL’ye çıktığı ifade ediliyor. CHP ise bu iddialara karşılık, devraldıkları borçların büyüklüğünün ve merkezi hükümetin belediyelerin borç yapılandırmasına destek vermediğinin altını çiziyor.
Genel olarak, AKP döneminde oluşturulan borçların devralındığı ve bu borçların CHP tarafından kademeli olarak azaltılmaya çalışıldığı, ancak merkezi hükümetin kaynak kesintileri ve ekonomik koşulların bu süreçte büyük bir engel oluşturduğu görülüyor. Bu tablo, yerel yönetimler arasında siyasi gerilimlerin ekonomik sorumluluklara yansıdığını gösteriyor.
Asgari ücret konusunda sayı ve oranlardan söz etmekten kaçınan Erdoğan "Üniversite öğrencileri için burs ve kredi miktarlarında yüzde 50 artış yapılacağını, lisans öğrencileri için 3 bin TL, yüksek lisans için 6 bin TL ve doktora için 9 bin TL burs verileceğini vaat etti.
2024 yıl sonu için TCMB enflasyon beklentisi yüzde 44 ENAGrup'a göre yüzde 86 seviyesinde gerçekleşecek.
Kürtlerin Suriye'de rejim değişikliğinden kazanım elde etmelerinden duyulan kaygı
Erdoğan Suriye eksenli genel değerlendirmelerinde de, Türkiye'nin bölgede ve içeride güç kazandığını, halkın refahı ve güvenliği için çalışmaya devam edeceklerini söyledi.
"Dün itibarıyla artık Suriye’de bir dönem kapanmış, yeni bir dönem başlamıştır." diyen Erdoğan hükümetinin gelişmeleri "binlerce yıllık tecrübeyle billurlaşan devlet aklıyla [...] okumakta; Suriye’deki duruma çok geniş bir perspektiften bakmakta [olduğunu]" iddia etti.
Erdoğan "Türkiye’nin başka bir ülkenin toprağında ve egemenliğinde gözü yoktur. Sınır ötesi harekatlarımızın yegane amacı vatanımızı ve vatandaşlarımızı terör saldırılarından korumaktır." dedi.
Erdoğan "Suriye’nin toprak bütünlüğünün mutlaka ama mutlaka korunması gerek[tiğini]" vurguladı. "Suriye; tüm etnik, dini, mezhebi kimlikleriyle Suriyelilerindir. Suriye’nin bugününe de, geleceğine de karar verecek olan Suriye halkıdır. Komşuları ve kardeşleri olarak bize düşen; Suriye halkının ülkelerini yeniden toparlama, yeniden ayağa kaldırma, yeniden mamur etme çabalarına güçlü bir şekilde destek olmaktır. Tekrar söylüyorum: Arap, Türkmen, Kürt, Sünni, Alevi, Nusayri, Hristiyan fark etmeksizin Suriyelilerin tamamının sulh içinde yaşadığı bir Suriye, Türkiye’nin en büyük özlemi, hayali ve hedefidir." şeklinde konuştu.
Bu bağlamda tekrar sözü Kürtlere getiren Erdoğan "[...] Bölücü örgütün Suriye uzantısının, kargaşayı fırsata çevirmeye dönük aşırı heveskar tutumunu da dikkatle takip ediyoruz. Kendi akıllarınca faklı hesap yapanlara şunu hatırlatmak zorundayım: Çakal ne kadar hile bilirse, kurt da kadar yol bilir." diyerek aşağılayıcı ifadelerle Kürtlerin Suriye'nin yeniden kuruluşuna katılma istek ve çabalarını hedef aldı.
(AEK)