Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De Platformu, 24 Nisan Ermeni Soykırımı nedeniyle 23 Nisan’da İstanbul’da “Soykırımla yüzleşmek neden bir zorunluluktur?” başlıklı panel düzenliyor.
Osmanbey’deki Nostalji Cafe’de düzenlenecek panelin Moderatörlüğünü Irmak Yavlal’ın yapacak.
Panelin konuşmacıları İnsan Hakları Derneği Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Agos gazetesi yazarı gazeteci Pakrat Estukyan, BD'deki Clark Üniversitesi, öğretim üyesi tarihçi Prof. Dr. Taner Akçam, araştırmacı yazar Tuna Ermen.
24 Nisan 1915'te ne oldu?
Rober Koptaş, Agos gazetesinde 24 Nisan 1915'in neden milat kabul edildiğini şöyle anlatmıştı:
24 Nisan 1915'te, İstanbul'da zaptiyelerin ellerindeki listelere göre tutukladığı iki yüzden fazla Ermeni aydının pek çoğu, hayatları boyunca ellerinde kalemle fikir mücadelesi vermişlerdi.
Gazeteci, yazar, öğretmen, siyasetçi, tüccar ve din adamı olan bu insanların pek çoğu, sürüldükleri Çankırı ve Ayaş'ta katledildi. İlk sürgün grubuna dahil edilmeyip bir süre daha İstanbul'da kalmasına göz yumulan Krikor Zohrab, Vartkes Serengülyan gibi bazı tanınmış isimlerse, sonraki aylarda onlarla aynı kaderi paylaştı.
O ilk büyük kafileyle sürülenler arasında, isim benzerliği nedeniyle yanlışlıkla sürgün edilenler, kaçıp canını kurtaranlar, özel bir izinle geri dönenler de vardı. Rahip Gomidas gibi, İstanbul'a dönmesine izin verildiği halde, yaşadıkları ve gördükleri nedeniyle akıl sağlığını yitiren ve 20 yıl sonra hastane köşelerinde can verenler de...
24 Nisan, Anadolu'nun çeşitli yerlerinde 'çart' (kesim, kırım), 'ağed, yeğern' (felaket), 'aksor' (sürgün), kafle, seferberlik gibi adlarla anılan ve yüz binlerce insanın ölümüyle sonuçlanan büyük felaketin başlangıcı değil ama, en önemli dönemeçlerinden biriydi. Bir halkın kültür hayatını şekillendiren seçkin tabakanın ortadan kaldırılmasının acısı ve etkisi çok büyük oldu ve bu durum sonraki bütün kuşakları etkisi altına alacak bir çoraklaşmaya yol açtı.
Ermeniler, bu büyük yaratıcılar grubuna duydukları saygının sonucu olarak 24 Nisanı milat kabul ettiler. Onları anmak, bu kadim halkın bütün masum kayıplarını anmak anlamına geliyor.
(EMK)