Fotoğraf: Özgün Tiran - Kırklareli / AA
Denge ve Denetleme Ağı, (DDA) seçimlerde rekabet eden siyasi partilere ve adaylara kutuplaştırıcı ve karşı tarafı düşmanlaştırıcı söylemlerden kaçınmaları çağrısında bulundu.
DDA, bugün yayınladığı çağrı metninde, kutuplaşmanın demokratik siyaset önündeki engellerden biri olduğunu vurguladı:
“Vatandaşlar olarak gündemimizde olan temel sorun alanları, tüm paydaşların etkin ve yapıcı diyaloğuyla çözüme kavuşturulabilir. Ancak son yıllarda daha da derinleşen kutuplaşma, bu diyaloğun ve sorunlara etkin şekilde çözüm bulmanın önünde temel bir engel oluşturuyor.”
“Aktif vatandaşlık erozyona uğruyor”
Kutuplaşmanın, ülkelerdeki otoriterleşme süreçlerine etkisine de dikkat çeken DDA’nın açıklaması şöyle:
“Yıkıcı boyutlara ulaşan siyasi kutuplaşma, toplumsal kutuplaşmayı besliyor. Kutuplaşmış bir toplum da siyasiler için kutuplaştırma stratejisini daha da işlevsel hale getiriyor. Bunun sonucunda hem siyasi aktörlerin hem de biz vatandaşların arasındaki mesafe birbirini besleyerek artıyor.
Demokrasinin işlerliğine oldukça olumsuz etkileri olan kutuplaşma olgusu, etkin karar alma ve politika üretme süreçlerini de sekteye uğratıyor.
Bir tarafın kazanımı ‘öteki’ nin kaybı olarak algılanmaya başlandığı için etki analizleri yapılmış, etkin müzakere ve katılımcı yöntemlerle oluşturulmuş politikalar üretilemiyor.
Siyasi alanda yaşanan bu kutuplaşma biz vatandaşları da pasifize ediyor ve siyasi alandaki bu etkinsizliği akılcı şekilde eleştirmemizi engelliyor. Böylelikle kutuplaşmanın yıkıcı boyutlara ulaştığı toplumlarda aktif vatandaşlık da erozyona uğruyor.
Türkiye Cumhuriyeti’ni ikinci yüzyıla taşıyacak iktidarın belirleneceği bu kritik seçim sürecinde Denge ve Denetleme Ağı olarak seçimlerde rekabet eden siyasi partilere ve adaylara kutuplaştırıcı ve karşı tarafı düşmanlaştırıcı söylemlerden kaçınmaları çağrısında bulunuyoruz. Bununla beraber aktif vatandaşlar olarak hepimizi etkileyen sorunların çözümü için kutuplaşmanın yarattığı yankı odalarının duvarlarını yıktığımız ve tercihlerimizin sonuçlara eksiksiz yansıdığı adil ve özgür bir seçim süreci çağrımızı yineliyoruz.” (AS)