* Haberin videosunu izlemek için tıklayınız.
İstanbul Bağımsız Milletvekili Ufuk Uras ve aktivist Cengiz Algan, bugün Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un hakkında Sultanahmet Adliyesi'ne suç duyurusunda bulundular.
Başbuğ'un, 21 Eylül Mardin'de yaptığı konuşmasında "siyasi nitelikte konuşmalar yaparak görev ve yetkileri dışına çıktığı belirtilen dilekçeye Oya Baydar, Baskın Oran, Ahmet İnsel, Mithat Sancar, Mebuse Tekay, Aydın Engin ve Sezgin Tanrıkulu da imza attı.
Uras, "Askeri savcının tavrına göre konuyu 1 Ekim'de açılacak olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne de taşıyacaklarını" bianet'e söyledi.
"Yasalar her vatandaş için eşit uygulanıyor mu?"
Bugün saat 11.00'de Sultanahmet Adliyesi'ne dilekçe veren Uras, "Hukukun üstünlüğüne inandığımız için bu dilekçeyi verdik" dedi. Cumhuriyet Savcısı, 'bizim yetkimizde değildir' diyerek yetkisizlik kararı verdi ve dilekçeyi Askeri Savcılığa sevk ettiği" bilgisini verdi.
"Başbuğ, kendisine verilen yetkilerin dışına çıktı. Biz, bu ülkede Genelkurmay Başkanı da olsa herkesin yargılanabileceğini göstermek istiyoruz. Ancak, savcılık topu Askeri Savcılığa atarak Başbuğ'un yargılanmasını engelliyor."
"Bu ülkede hakkında suç duyurusunda bulunan Genelkurmay Başkanı'nın yargılanabileceği bir zemin yok" diyen Uras, "bu dilekçeyle bu sürecin önünü açmayı umduklarını" kaydetti.
"Bu ülkede en büyük güç Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir (TBMM). Onun üzerinde ve imtiyazlı bir güç veya vatandaşlık yoktur. Eğer Anayasada belirtilen bu ifade doğruysa Genelkurmay Başkanı da yargılanmalıdır. Başbuğ da bir devlet memurudur. Nasıl ki diğer devlet memurları konuştuklarında yetkilerini aştıkları gerekçesiyle yargılanıyorlar, o zaman Başbuğ da yargılanabilmelidir."
"Bu dilekçeyle yasalar her vatandaş için eşit uygulanıyor mu sorusunun yanıtını bulmak istediklerini" anlatan Uras, askeri savcının tavrına göre konuyu TBMM'ye taşıyacaklarını" da sözlerine ekledi.
Beşikçi'den Başbuğ'a yanıt geldi
Başbuğ, Şeker (Ramazan) Bayramı dolayısıyla 21 Eylül'de gittiği Mardin'deki Sınırtepe Karakolu'nda şu sözleri söylemişti:
"Özellikle bu bölgedeki insanlarımız, vatandaşlarımız, Doğu Anadolu dahil olmak üzere ağalardan çekti. Bugün bu noktalardaysak, altında yatan temel nedenlerin bir tanesi bu. Bu zamanın ağalarından çeken insanlarımız, siyaset ağalarından terör ağalarından mustarip. Esas temel sorunlardan bir tanesi de, bu halkımızın siyasetin ağalarından, terör ağalarından kurtarılması."
Sosyolog Dr. İsmail Beşikçi de bianet'e yaptığı değerlendirme de "Bugün Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki en büyük ağaların korucubaşları olduğunu" vurgulamıştı.(BÇ)