Sivas Katliamı’nın 20. yıldönümünde sendikalar da basın açıklaması yaptı. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) açıklamasında Sivas Katliamı Davası’nda delillerin yok edildiğini, yargılanabilenlerin hafif cezalar aldığını, davanın zamanaşımına uğradığını ve sanıkların avukatlarının AKP’den milletvekili olduğunu belirterek “Sivas Katliamı’nın bütün sorumluları açığa çıkartılıp hesap sorulmadığı müddetçe toplumun vicdanında kanayan bir yara olarak kalacaktır” dedi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ise açıklamasında “Kirli ve karanlık tarihin parçalarından birisi olan Sivas Katliamı’nın hesabı sorulmadan, gerçek sorumluları ortaya çıkarılıp yargılanmadan bu davanın kapanmayacaktır” dedi.
DİSK: Sorumluları tarih ve vicdan mahkum etti.
“Sivas Katliamı’nda işlenen suç, insanların düşünce ve kimliklerinin yok edilmesi maksadıyla katledilmesi ve dolayısıyla insanlığın katlidir. Yani Sivas Katliamı Türk Ceza Kanunu’nun 77. maddesince düzenlenen “İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar” başlığı altında değerlendirilmesi gerekirken ve aynı kanun bu suçlarda zamanaşımı olamayacağını da hüküm altına almışken, uzadıkça uzatılan göstermelik yargılamaların sonucunda Sivas Katliamı Davası “zamanaşımıyla” sonuçlandırılmıştır.
“Sivas Katliamı’nın bütün sorumluları açığa çıkartılıp hesap sorulmadığı müddetçe toplumun vicdanında kanayan bir yara olarak kalacaktır! Gerek Roboski Katliamı ve gerekse Gezi direnişinde de AKP siyasetinde kendini gösteren anlayış iktidarda kaldığı sürece, katliamcılardan, darbecilerden, failleri meçhul bırakılan binlerce cinayet işleyen katillerden gerçek anlamda hesap sorulmayacağı acı bir gerçektir.
“Fakat Sivas Katliamı’nın bütün sorumluları tarih ve vicdanlarda mahkum edilmişlerdir ve gün gelecek, diğer tüm katliamlar gibi Sivas Katliamı Davası da genişletilerek tüm idari ve siyasi sorumluları yargı önünde hesap vermekten kurtulamayacaklardır.”
KESK: İnsanlığa karşı işlenmiş suçlar unutulmaz
“12 Eylül'ün mirasçısı ve bugün tekelci iktidar hırsıyla bu mirası daha da karanlık bir noktada yeniden inşa eden AKP hükümeti, iktidara geldiği tarihten bu yana farklı dilleri, inançları ve farklı kültürleri “tek dil, tek din, tek millet” anlayışıyla baskılamış, en demokratik hakları yok sayarak mezhepçi ve otoriter anlayışını sürdürmüştür.
“Sivas Katliamı'na ilişkin nefret ve insanlık suçlarını özendirici nitelikteki zamanaşımı kararı, bugün iktidar anlayışının reddettiği bütün kimlik, inanç grupları ve mezheplerine yönelik yeni katliamlara zemin hazırlamış, ırkçı-şoven anlayışla halklar arasındaki mesafe daha da açılmıştır.
“Gezi direnişiyle yükselen bir halk muhalefeti karşısında, hegemonyası zayıflayan ve gücünü polis şiddetiyle pekiştirme planları içindeki AKP iktidarı, en son Lice'de barış isteyen halka da saldırarak direniş boyunca 5 yurttaşımızın ölümüne neden olmuştur.
“Yine aynı senaryo ile katiller yargılanmamış, devlet eliyle serbest bırakılmıştır. Bugün yine katliam failleri, Sivas Madımak'ta 35 canımızı diri diri yakan katillerin elini kolunu sallayarak dolaştığı gibi aramızda dolaşmaktadır. Unutulmasın ki insanlık, kendisine karşı işlenmiş suçları asla unutmamıştır ve unutmayacaktır.”
"Sivas'ı unutmamak, yaşatmak ve hesabını sormak; bu katliamların emrini verenlerin, katliamı savunanların devletin üst makamlarında otururlarken, bu katliamları işleyenler cezalandırılmazken, bugün sadece eli kalem kağıt tutan, eşit ve özgür bir Türkiye için sokağa çıkan insanlarımızı mahpus eden zihniyete karşı çıkmaktır.
"KESK olarak, Sivas katliamında yaşamını yitirenleri saygıyla anıyor, katliamı gerçekleştirenleri ve destekçilerini bir kez daha lanetliyoruz! Üzerimizdeki bütün baskılara rağmen, ülkemizi gericiliğe ve ırkçı-şoven odaklara asla teslim etmeyeceğiz.
"Kirli ve karanlık tarihin parçalarından birisi olan Sivas Katliamı’nın hesabı sorulmadan, gerçek sorumluları ortaya çıkarılıp yargılanmadan bu davanın kapanmayacaktır." (EA)