Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Sivas Katliamı'nda Aziz Nesin'i itfaiye aracından itmeye çalışan ve kitleyi kışkırtan Refah Partisi Sivas Belediye Meclis üyesi Cafer Erçakmak hakkında 16 yıl sonra tutuklama kararı çıkardı.
Müdahil avukatlarının 1 Eylül'deki duruşmada sağladığı bilgiler ışığında mahkeme, Fransa'da olduğu Türkiye İstatistik Kurumu'nca belgelenen Erçakmak hakkında, 24 Aralık'ta görülecek bir sonraki duruşmayı beklemeden resen, tutuklama kararı verdi.
Erçakmak'ın yeri ve maaşı araştırılacaktı
Önceki duruşma sonrasında bianet'i bilgilendiren müdahil avukatlardan Şenal Sarıhan, Erçakmak'n Fransa'da olduğunu TÜİK'in 19 Eylül 2007'de Nüfus Müdürlüğü'ne verdiği bilgiyle öğrenebildiklerini ve Erçakmak'a Türkiye'de 1998 yılına kadar emekli maaşı ödendiğinin tespit edildiğini de söylemişti.
Sarıhan, mahkemeden Erçakmak'ın ikametinin Türkiye'nin Fransa Konsolosluğu ve Fransız Yabancılar Dairesi aracılığıyla tespit edilmesi ve bu kişinin iade edilmesini talep etmişlerdi.
Bunun için Erçakmak'ın T.C. kimlik ve S.S.K numaralarını da mahkemeye sunan avukatların talepleri mahkemece kabul edilmişti. Erçakmak'a bağlanan emeklilik aylığının 1998'den sonra neden kesildiği de araştırılacak.
37 aydını yakanların bir bölümü sokakta
Sivas'ta Madımak Oteli'nin 2 Temmuz 1993'te ateşe verilmesiyle aralarında Hasret Gültekin, Muhlis Akarsu, Asım Bezirci, Nesimi Çimen ve Metin Altıok'un da bulunduğu 37 kişi yaşamını yitirmişti.
33 sanığın "Anayasal düzeni zorla bozmaya kalkışmak"tan idam cezasına mahkum edildiği Yargıtay aşamasından bulunan bir dosya dışında, aralarında Erçakmak'ın da bulunduğu yedi sanık hakkında da 2004 yılından beri bir davanın yürüdüğünü tesadüfen öğrenen müdahil avukatları, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren yargılamada Erçakmak'ın Türkiye'ye iadesini talep etmişlerdi.
33 sanığın dosyası Yargıtay'da
Müdahil avukatlar, sanıklardan Cafer Erçakmak, Şefket Erdoğan, Köksal Koçak, İhsan Çakmak, Hakan Karaca, Yılmaz Bağ ve Necmi Karaömeroğlu ile ilgili yargılamanın varlığını tesadüfen, savcının beşinci yılında davanın "zamanaşımı"ndan düşürülmesini istediği aşamada bir gazetecinin verdiği haber üzerine fark etmişlerdi.
Sarıhan, "Hukuka aykırı bir durum. Bize tebliğ etmelilerdi" demişti. Bunun üzerine avukatlar 19 Aralık 2008'de mahkemeye verdikleri bir dilekçeyle müdahil oldular.
Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi, 33 sanığı "Anayasal düzeni zorla bozmaya kalkışmak"tan idam cezasına mahkum etmişti. Sanıkların 4959 sayılı Topluma Kazandırma Yasası'ndan yararlanma talebi 26 Aralık 2006'da reddedildi. Dosya Yargıtay'da. (EÖ)