Sinemacı Özay Şahin’e “terör örgütü propagandası” ve “terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım”ın da aralarında olduğu birçok suçlamanın yöneltildiği davada verilen 25 ay hapis cezası onandı. Şahin, 2012’den beri tutuksuz yargılanıyordu.
Altyazı Fasikül: Özgür Sinema'nın aktardığına göre, Şahin'in avukatı, kararı Yargıtay’a taşıyacak.
İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi'nin onadığı kararda Şahin’e yöneltilen suçlamalar arasında “terör örgütü lehine veya örgütün propagandasının yapıldığı filmler çekmesi” de var; fakat söz konusu filmlerin isimleri belirtilmiyor.
Savcının mütalaasında Şahin’e yöneltilen suçlamalar arasında "Ben Uçtum Sen Kaldın" (2012) belgeselinin çekimleri de yer alıyor. Mütalaada ayrıca Şahin’in “terör örgütü güdümünde yayın yapan ROJ TV, Fırat Haber Ajansı ve DİHA ile irtibatlı olduğu” belirtiliyor.
Sinemacıların KCK Tepkisi
Ne olmuştu?
Görüntü yönetmeni Özay Şahin, 2012’deki KCK operasyonları esnasında "Ben Uçtum Sen Kaldın" belgeselinin yönetmeni Müjde Mizgin Arslan ile 13 Şubat 2012’de gözaltına alınmış ve delil yetersizliğinden Arslan ile birlikte serbest bırakıldı.
Arslan ve Şahin’in serbest bırakılması için yayımlanan ve çok sayıda sinemacının imzacı olduğu metinde, dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in 26 Aralık 2011’de yaptığı “Şiirle, makaleyle, resimle terörü haklı gösteriyorlar” açıklaması hatırlatılarak sanatçıların ve muhaliflerin hedef gösterildiği belirtildi.
Serbest bırakıldıktan sonra Şahin’in 4 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanmasına karar verildi. Yargılanma sürecinin yedinci yılında, o güne dek yaşadıklarını Altyazı Fasikül’ün Serbest Kürsü köşesine anlatan Şahin, sinemacılık faaliyetlerinin suça delil olarak gösterildiğini söyledi.
Şahin’in aleyhine delil gösterilen filmlerden bir diğeri, Katalan görsel sanatçı Tere Recarens ile birlikte Dersim’deki HES’lere karşı çektikleri "Uluslararası Alternatif Sanat Yürüyüşü"nün videosu. Söz konusu videoya internetten erişilebiliyor.
Şahin, yargılanma süreciyle ilgili kaleme aldığı yazıda şöyle diyor:
“Ben Uçtum Sen Kaldın isimli belgeselin çekimlerine 2009 yılının sonbaharında Mardin’de başladık. Hedefimiz Mahmur Kampı’ydı, Mizgin’in babası en son orada yaşamıştı. Ekibimiz benimle Mizgin’den, yani iki kadından oluşuyordu. Habur üzerinden Irak’a geçmeden önce son yattığım yatak, yedi yaşındaki bir çocuğun ranzasında, beş kişilik bir aileyle aynı odadaydı. Zaten başka odaları yoktu. Kısacası gönüllü ve heyecanla yaptığım bir projeydi.”
Altyazı Fasikül’ün Serbest Kürsü köşesinde yayımlanan yazının tamamını okumak için tıklayın. (TY)