Bu konuşmalar, İsrail'in Lübnan'daki saldırılarını durdurması için Ankaralı kadın örgütlerinin Cuma günü (4 Ağustos) Lübnan Büyükelçisi Georges Siam'la yapılan görüşmeden.
Öz: Lübnan elçisinin karısı bizi etkiledi
İsrail'in Lübnan'da sürdürdüğü savaşa karşı destek ve dayanışma mesajlarını iletmek için Kadın örgütleri ve siyasi partilerden temsilcilerin de aralarında yer aldığı bir grup kadından biri olan Ankaralı Feministler'den Yasemin Öz bianet'e toplantıyı değerlendirdi.
Öz toplantıda savaşın durdurulması ve Lübnan'ın işgaline son verilmesi istediklerini belirterek Lübnan Büyükelçiliği ziyaretinde, Kırk Örük Kadın Dayanışma Derneği'nden F. Nevin Vargün bir konuşma yaptığını söyledi:
"'Lübnanlı kız kardeşlerimizin yanındayız' dediğimizde elçinin karısı gözyaşlarını tutamadı. Bir kez daha kadınların bu savaştan ne kadar çok etkilendiklerini gördük. Elçinin bizi anladığını düşünüyorum." diye konuştu.
"Bize Türk kadınlarının diğer Müslüman ülkelerdeki kadınlara öncülük ettiğini, örnek olduğunu söyledi. Ayrıca sizin ziyaretiniz kendimizi daha iyi hissetmemizi sağladığını belirtti."
Siam: Barış savaşarak sağlanmaz
Büyükelci Siam, Ankaralı kadınların kendisine getirdiği beyaz çiçekleri "barış çiçekleri" olarak değerlendirerek, barış ortamının savaşarak sağlanamayacağına dikkat çekti.
Lübnan Büyükelçiliğinin ziyaretinden sonra İsrail Büyükelçiliği'ne yürüyen kadın örgütü temsilcileri, elçiliğin bulunduğu sokağın girişinde bir polis tarafından durduruldu. Elçilik önüne gidemeyen kadın aktivistler, sokağın başında basın açıklaması yaptılar.
Bu nasıl savaş?
Ankaralı Kadın örgütlerinin basın açıklamasında 24 gündür İsrail'in Lübnan'a saldırdığı çocukların öldürüldüğüne dikkat çekildi. Dünyaya yeni bir düzen, barış ve demokrasi getireceklerini söyleyenlerin, iki günlük ateşkese bile hayır dediklerini belirten kadınların açıklaması özetle şöyle oldu:
"Legal mevcudiyeti, İsrail işgali ve Filistinlilere yapılan zulme karşı çıkmaya dayalı, ülkesinin parlamentosunda halkını temsil eden, onlarca milletvekiline sahip bir örgütü yok etmek adına bir ülkeyi yerle bir ediyorlar. Bir Hizbullah bürosunu vurmak için sivillere ait en az 100 bina, beş örgüt üyesini öldürmek için en az 250 sivili yok ediyorlar. Bu nasıl bir savaş ki işgalcilerin karşısında taraf konumunda tek bir ülke yok!
"Yeni Dünya Düzeni"
"Saldırının gerekçesi, bahanesi ne olursa olsun yaşananlar insanca ve kabul edilir değil. Kendi ülkesinde, kendi şehrinde, kendi mahallesinde mülteci olanlar... Su, yiyecek ve ilaç bekleyen çocuklar, yaşlılar... Bu kez suçları Şii olmak, İsrail işgaline karşı çıkmak ve Filistinlileri desteklemek.
"Kurulduğu günden beri, kendileri dışında herkesin çıkar çatışmalarına sahne olan bir ülkenin masum insanları, çocukları, kadınları.... Hiç durmadan tekrarlanan bir senaryo. Sürekli olarak başkalarının savaşlarını yaşamak zorunda kalanlar... Geleceği olmayan Lübnanlılar, Iraklılar, Ortadoğulular...
"Olan bitenin adı: "Yeni Dünya Düzeni" kurmak! Şiarı; "barış ve demokrasi" getirmek! Yani etnik ve mezhebi aidiyete göre kanla dünyayı parsellemek. Yani emperyalizmin gerçek yüzü."
Savaşı durdurun
Kadın örgütü temsilcileri ikiyüzlülüğü, zulmü, yayılmacı politikaları, savaşı ve şiddeti kınadıklarını belirterek İsrail'in savaş politikalarından derhal vazgeçmesini, öldürülen masum çocukların geleceklerini karartmaya son vermesini istediler: "Bu savaşı derhal durdurun!" dediler.
Protesto gösterisine; Ankaralı Feministler, Kadın Dayanışma Vakfı, Kadın Adayları Değerlendirme ve Eğitme Derneği (KA.DER) Ankara Şubesi, Kırk Örük Kadın Kooperatifi, Kaos Gey ve Lezbiyen Kültürel Araştırmalar ve Dayanışma Derneği'nden (Kaos GL) Kadınlar, Başkent Kadın Platformu, Emekçi Kadınlar Derneği, Emek Partisi'nden (EMEP) Kadınlar, Demokratik Toplum Partisi'nden (DTP) Kadınlar, Sosyalist Demokrasi Partisi'nden (SDP) kadınlar, katıldı.(AD)