TERRE DES FEMMES Tübingen-Almanya Kadın Hakları Federal Bürosu, daha önce iki kez beraat ettiği Mısır Çarşısı davasında bir kez daha, müebbet hapis cezası istemiyle yargılanacak olan sosyolog Pınar Selek için Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e bir mektup gönderdi.
Kuruluşun müdürü Christa Stolle'un imzasıyla gönderilen mektup, dava sürecinde yaşanan hukuksuzluklar ve Selek'in çalışmalarının bilimselliği üzerinde duruyor. Selek'in çalışmalarının toplumda marjinal gruplarla ilgili farkındalığı arttırdığını vurgulayan kuruluş, Türkiye hükümetinin Selek gibi aktivistlerle gurur duyması gerektiğini ifade ediyor.
Mektubun orjinali şöyle:
"Sayın Sadullah Ergin,
Kadınlar İçin İnsan Hakları Kuruluşu olarak, Pınar Selek’in eski Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesine göre, Türk ulusunu yıkıcılıkla (1) suçlanması hakkındaki rapora ilişkin derin endişe duyuyoruz.
Yazılı suçlamada Pınar Selek, PKK’nın emirleriyle Mısır Çarşısı’na Abdülmecit Öztürk ile birlikte bomba koymakla ve örgüt üyesi olmakla suçlanıyor. Uzmanların hazırladığı raporlar, patlamanın bombadan kaynaklanmadığını gösteriyor.
Bildiğiniz gibi Pınar Selek, yanlış suçlama olduğu kanıtlanan sözde bombalamadan dolayı iki buçuk senesini cezaevinde geçirdi. Üstelik tutukluluğu süresince, masum olmasına rağmen işkence gördü. Serbest bırakılışından 11 sene sonra, Yargıtay Ceza Genel Kurulu Selek hakkında müebbet hapis isteyerek, suçlu olmadığına dair kararı iptal etti.
Kadın hakları için dünya çapında mücadele eden bir kuruluş olarak, Türkiye’de öncü feminist bir sosyolog ve kadın hakları kuruluşu Amargi’nin kurucularından olan Pınar Selek’in çalışmalarını beğeniyor ve destekliyoruz.
Selek'in sokak çocukları, transseksüeller ve seks işçileri gibi marjinal grupların yaşam koşullarını ele alan çalışmaları. İstanbul’da yaşayan toplulukların ortak sorunlarını açığa çıkaran önemli bilimsel araştırmalardır. Bu nedenle Selek’in siyasi güdümlü çalışmaları, böyle ciddi konularda toplumun farkındalığını arttırması açısından önemlidir.
Parlamenter bir demokrasiye sahip olan Türkiye hükümetinin demokratikleşme için mücadele eden Pınar Selek gibi aktivistlerle gurur duyması gerekir.
Pınar Selek çalışmalarıyla, Uluslararası İnsan Hakları Bildirgesinin ve Türkiye tarafından 1950’de onaylanan İnsan Hakları ve Özlük Haklarının Korunması Anlaşmasının yürütülmesine katkıda bulunmaktadır. Türkiye hükümetinden, insan haklarının bir parçası olarak bir bilim insanının ifade özgürlüğü hakkına saygı göstermesini talep ediyoruz.
Pınar Selek marjinal gruplarla yakın ilişkisi olan entelektüellerden birisidir. Sosyo-politik sorunlara şiddet içermeyen çözümler bulmak için mücadele etmektedir. Selek sadece barışçı bir aktivist değil, aynı zamanda feminist politikalar dâhilinde önemli bir figürdür.
Bu ciddi hususa yönelik cevabınızı bir an önce bekliyorum.
Saygılar
Christa Stolle/ Yönetici" (ÇT/BB)
(1) Devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir Devletin hâkimiyeti altına koymağa veya Devletin istiklalini tenkise veya birliğini bozmağa veya Devletin hâkimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmağa matuf bir fiil işleyen kimse, ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezası ile cezalandırılır.