Pınar Selek, Strasbourg'da yaptığı basın açıklamasında, "Keşke bu kadar büyümeseydi, keşke bu kadar yankılanmasaydı. Sembol olmayı da seçmedim ama bunu sonuna kadar götüreceğim" dedi.
Açıklamaya Türkiye'ye davayı takip etmeye gelen Fransalı hak savunucularının yanı sıra, Almanyalı yazar Günter Walraff da katıldı.
Hukuk mücadelesini sonuna kadar devam ettireceğini vurgulayan Selek avukat olan babasının "hukuk mücadelesi maraton gibidir" sözünü hatırlatarak "Biraz yorulduk ama mücadelemize devam edeceğiz" dedi.
Fransa'dan siyasi sığınma hakkı istemediğini belirten Selek, "Ülkeme dönmek için mücadele edeceğim ama böyle bir şeyle yüzleşmek durumunda kalabilirim tabii ki ama ben ülkeme dönmek istiyorum. Çünkü 'ağırlaştırılmış müebbet' cümlesi çok ağır" diye konuştu.
"Şu an Yargıtay süreci var ve bu iademin istendiği anlamına gelmiyor. Ben Türkiye'ye dönecek gibi çalışmalarıma devam ediyorum. Bu işi şansa bırakmak istemiyorum. Diğer sivil toplum kuruluşları gibi Strasbourg Üniversitesi rektörü, belediye başkanı her zaman arkamda olduklarını söylüyorlar.
"Şimdiye kadar mücadelemin ölünceye kadar devam edeceğini söylüyordum. Bugünkü tabloyu, bana verilen desteği görünce öldükten sonra da bunun devam edeceği kanaatine vardım.
"Şu an şoktayım, çünkü ilk defa bir mahkumiyetle karşı karşıya kalıyorum. Diğer iki davam beraatla sonuçlanmıştı. Güçlüyüm çünkü haklıyım ve yalnız değilim. Şoku atlatmaya çalışırken ne yapmam gerektiğini düşünüyorum. Eninde sonunda bunu atlatacağım."
"Demokrasi gelişti ama daha çok yol var"
Türkiye'de son dönemde demokrasinin daha güçlü olduğunu ifade eden Pınar Selek, şöyle devam etti:
"Kürt sorunu gibi konular daha rahat konuşulabiliyor. Evet, çok fazla insan içeride; sistemde çok sorun var ama bir yandan da andıç dönemini geride bıraktık.
"Geçenlerde kaybettiğimiz Mehmet Ali Birand da andıçlanmıştı. Şimdi o dönemler geride kaldı. Artık daha rahat konuşabiliyoruz. Benim suçum sadece bu konuların üzerinde düşünelim, demekti. O anlamda bir değişiklik var ama daha çok yol var." (ÇT)