Galata Fotoğrafhanesi Fotoğraf Akademisi'nin 2009'dan bugüne yürüttüğü Belgesel Fotoğraf Programı katılımcılarının belgesel çalışmaları, 10 Kasım'dan itibaren Fotoğraf Vakfı Galerisi'nde sergilenecek. BELGELER '12 Sergisi başlıklı etkinlikte yer alan çalışmalar 12 ay süren 20'den fazla fotoğrafçı ve akademisyenin verdiği çeşitli seminer ve atölyelere katılan fotoğrafçıların uzun soluklu projelerinden seçildi.
Belgesel fotoğrafın farklı üslup ve uygulamalarından oluşan çalışmaları gerçekleştiren sekiz fotoğrafçı, BELGELER '12 Sergisi ile kamuoyunu, modern şehir hayatının doğa üzerindeki yokedici etkisinden, çocukların çalışma hayatına katılımına uzanan geniş bir yelpazede tartışmalara davet edecek.
Sergi 9 Aralık 2012 tarihine kadar pazar günleri hariç, hafta içi 12.00-19.30, cumartesi günleri 12.00-18.00 saatleri arasında görülebilir.
Sergideki sekiz hikaye
Hızlı ve Yavaşça Taşınıyoruz
Betül Kara fotoğraf makinesini Tophane'deki yeni mekânına taşınma sürecine giren alternatif medyanın önemli temsilcilerinden Açık Radyo'ya çeviriyor. Kara, bir yandan yayın odasının nabzını tutuyor, bir yandan da "dünyanın tüm seslerine ve renklerine açık" olan radyonun bu çoğulcu anlayışını fotoğraf tekniğini kullanarak farklı bir görsel zemine taşımayı deniyor.
Eylül
Ceren Kalecik lösemi tanısı yeni konmuş Eylül'ün tedavi sürecinin tüm zorluklarına karşın hayatı bir oyun odası olarak görme ısrarını sevecenlikle anlatıyor ve lösemi hakkında düşünmeye davet ediyor.
Canlı Mankenler
Cüneyt Çetinkaya Kadıköy Belediyesi'nin bir dizi etkinliğin merkezinde yer alan Canlı Mankenler'i ve "izleyici"lerini ele alıyor. Farklı bir dünyanın kurgusundan sıçrayıp İstanbul'un kozmopolit hayatına karışmış gibi görünen canlı mankenler ve onlara dokunmadan geçemeyen İstanbullular...
Araf
Feride Öksüz sanat eğitimi almayı düşünürken ortaokulu bitir bitirmez babasının torna atölyesinde çalışmaya başlamak durumunda kalan 15 yaşındaki Semih Nergiz'in hayatını anlatıyor. Çocuklukla, iş hayatı arasında, "Araf"ta kalan Semih'in aracılığıyla onun gibi binlerce çocuğun işçiliğini meşrulaştıran sistem sorgulanıyor.
14,5
Mete Ersöz 14,5 adlı çalışmasında, Galatasaray Tekerlekli Basketbol Takımı'nın Avrupa Şampiyonası ve Türkiye'de Play-off süresince yaşadıklarını anlatıyor. Sporun engel tanımayan doğasını yansıtan 14,5, engelli sporculara dair bir hikâyeden çok, sahadan soyunma odasına, galibiyet ve mağlubiyetin bir sporcuya hissettirdiklerini, bildik insanlık hallerini güçlü fotoğraflarla görünür kılıyor.
Beton Yatak
Murat Şensu'nun ele aldığı Kurbağalıdere İstanbul'daki pek çok dere gibi ıslah çalışması adı altında topraktan kopartılıp beton bir kanal içine hapsedilmiş durumda. "Beton Yatak", uzunluğu 67 kilometreyi bulan dereye ve doğaya dair bir ağıt gibi.
100 Yıl Sonraya Fotoğraflar
Yaprak Özkönü, üzerine çok düşünülmesi gereken zor bir soruyu soruyor karşılaştığı insanlara: "100 yıl sonraya nasıl göründüğünüz bir fotoğraf bırakmak istersiniz?" Egolarımız, kendimizi kabul etme biçimlerimiz ve hatta umutlarımız hakkında fikir veren görsel sonuçlar çıkıyor bu sorunun cevabı olarak.
Hatırlamak
Yaşar Eti, hatırladıklarını yeniden görmek ve daha çok hissetmek için "köy"üne çeviriyor bakışını. Dere kıyısındaki çocuk o değil artık ama orada hep bir çocuk olacak. Rüzgar, Meriç nehrinin kıyısındaki kavakları her zaman hışırdatacak. (HK)