Sayıştay İzmİr Büyükşehir Belediyesi'nin (İzBB) üretici kooperatiflerinden ürün alımını durdurdu.
Ege'de Sonsöz gazetesinin haberine göre kentteki üretici kooperatiflerinin temsilcileriyle tarihi Havagazı Fabrikası’ndaki Kongre Merkezi'nde bir araya gelen İzBB Başkanı Tunç Soyer, Sayıştay’ın kararına tepki gösterdi.
Soyer: "Yeni yol gerekiyorsa açacağız"
Soyer, üreticilere “Yok öyle yağma, ben sizin alın terinizden ve emeğinizden asla vazgeçmem. Siz bu memleketin geleceğisiniz. Yeni bir yol bulmaksa bulacağız, yeni bir yol açmaksa açacağız. Bir bedel ödeyeceksek de ödeyeceğiz. Umurumda değil. İstedikleri bedeli ödetsinler. Sizi enflasyona ezdirmeyeceğiz, yoksulluğa mahkum etmeyeceğiz. Ürünün karşılığını alması için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Hiçbirinizin endişesi olmasın." dedi.
Soyer, temsilcilere belediyenin kooperatiflerden ürün alımının Sayıştay kararı ile durdurulduğunu açıkladı. İzBB Başkanı Sayıştay’ın İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2022 yılı harcamalarıyla ilgili raporunda kooperatiflerden yapılan doğrudan alımları "usulsüz" ilan ederek alımların ihale usulüyle yapılması istendiğini açıkladı ve Sayıştay raporunun arkasındaki anlayışı sert ifadelerle eleştirdi.
Soyer'in aktarımına göre Sayıştay raporuyla kooperatiflerden "işlenmiş ürün alımı" son bulacak.
Sayıştay Başkanlığı 2022’de belediyemizde yaptığı denetleme sonucu bir denetim raporu düzenledi ve bu rapor İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne gönderildi. Bu raporda İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan kooperatif mal alımlarının kamu ihale kanunun 2/6 3-a başlıklı kapsamında olmadığı rekabet, eşit muamele, kamu denetimi gibi ilkelerl [gereğine] ihale usulü ile yapılmasını tarafımıza bildirmiştir. Bu kapsamda kooperatiflerden işlenmiş ürün alımı gerçekleştiremeyeceğiz.
Soyer, üreticilere Sayıştay'ın öngördüğü şekilde 4734 sayılı kanuna göre hareket edildiğinde açık ihale ile mal alımı gerçekleştirileceğinin göründüğünü, İzBB'nin 2015-2018 arasında 15 kooperatiften 438 milyon TL'lik alım gerçekleştirdiğini aktardıktan sonra Sayıştay raporunun mantığını eleştirdi.
"Küçük üreticileri büyük şirketlere ezdirecekler"
İzBB Başkanı, Sayıştay raporuyla küçük üreticilerin ihale kanununa tabi kılınarak büyük şirketlerle eşit olmayan bir rekabete sokularak mülksüzleşmeye mahkum edildiğine dikkat çekti.
“Biz bu ürünleri sizlerden satın alırken ürünlerin elde kalmasını, dökülmesini engellemek istiyoruz. Hem ihtiyaç sahibi vatandaşlar ile buluşturuyoruz. Şimdi diyor ki sen ürününü sadece dökme olarak satabilirsin. Yani sütünü bidonla, yağını varille satarsın. Biz dedik ki ürünü işlemek lazım. Dalından toplanan ürün para etmiyor. Mandalinayı o yüzden kuruttuk, domatesin o yüzden salçası yapılır. Ürünü işlemedikten sonra üreticiye para kazandırmaz. Ancak bize diyor ki 'ürünü işleme'. Ne olacak bu kadar yatırım? Kooperatifler tesisler kurdu. Şimdi bu tesisleri çalıştırma diyor. Çünkü piyasa seviyesindeki büyük şirketlerle rekabete gir diyor. Büyük şirketlerle rekabet etmenin imkanı olmadığını herkes biliyor. Sen ihaleye gireceksin, büyük şirket gelecek ve ihalede üstünden geçip gidecek.
"Tarım politikamıza darbe yaptılar"
"Peki bunu niye yapıyor? Niye bu noktaya geldik?" sorularıyla Sayıştay raporunda önerilen tarım politikasını irdeleyen Soyer "Hikayenin arka planında bir iz var." dedi
2006 yılında yerel tohumun satışını yasaklayan bir kanun çıkardılar. 2016 yılında 16 bin köyü kapattılar. Neden? Çünkü diyorlar ki tarım küçük çiftçinin işi değildir. Tarım büyük ölçekli sanayi firmalarının işidir. Siz bırakın köyünüzü işinizi, gidin şehirde gecekonduda oturun, ucuz işgücü olun diyorlar. Bırakmayacağız. Sizi yalnız bırakmayacağız! 5 yıldır İzmir’de ilmek ilmek ördüğümüz başka bir tarım politikasına darbe yapılmıştır.”
"Kanunların meşruiyeti kamu vicdanından geçer"
Soyer Sayıştay kararına uyulması halinde belediyenin ve küçük üreticilerin karşı karşıya kalacakları koşulların bir tablosunu çizdi ve kendi izledikleri politikadan "asla vazgeçmeyeceklerini" söyledi.
"Belediyenin kooperatiflerden alarak yoksul mahallelerinde dağıttığı süt kuzusu Sayıştay eli ile durdurulmuştur. Ancak göreceksiniz ki buna teslim olmayacağız. Kanunların meşruiyeti kamu vicdanından geçer. Kimsenin kamu vicdanını zedeleyecek kanunu yorumlanmasına izin veremeyiz. Kamu vicdanı yaralanmıştır. Buna izin vermeyeceğiz. Ne çocuklarımızı sütsüz, ne de kooperatiflerimizi öksüz bırakmayacağız. Süt Kuzusu projesinde diğer tarımsal destekleri de sonuna kadar devam ettireceğiz.
Soyer : "Çok üzgünüz, çok kızgınız!"
Gücünü "halktan ve haktan aldığını" söyleyen Soyer üreticilere, "Ne kadar vahim bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu en iyi sizler biliyorsunuz. [Kooperatifler] trilyoner olmadılar ancak yüzlerce köylüsünün karnını doyuracak kooperatifçiliği yıllardır yürütüyorlar. Sayıştay'ın yaptığı denetimde kamu zararı tespit edilmemiş. Kanunlar meşruiyetlerini kamu vicdanından alırlar. Kanun böyle yorumlanamaz. Kanun yorumunda başka bir bakış açısına ihtiyaç var. Birileri bu bozukluğu görmeyebilir ancak biz göstereceğiz." dedi
İzBB Başkanı üreticilere “Çok üzgünüz. Çok kızgınız." dedi. "Yani bu üretici nasıl çıkacak, büyük şirketlerle nasıl o ihaleye girip o sütünü satmayı başaracak? Yani mümkün değil. Olmaz böyle bir şey. Bir de üstelik işleme diyoruz yani. 'O ürünü işleme' diyor. Ya olabilir mi? Biz tam tersine 'aman ürünü işlesin. Katma değerini yükseltsin. İşte zeytinyağı çıksın, domateste salçasını yapsın' diyoruz. Katma değerini büyütecek işler yapmıştır. O da diyor ki 'işleme'. Yani ya akıl alacak gibi değil.” dedi.
Soyer, bu kararın, İzBB'ye yönelik soruşturmaların ardından gelmesini nasıl değerlendirdiğine yönelik bir soruyu da yanıtladı: “Onlara buradan net söyleyelim. Asla vazgeçmem. Asla yılmam. Asla korkmam. Benim o yanımı pek bilmiyorlar. Asla vazgeçmem. Onu net söyleyeyim” dedi.
(AEK)