Adli Tıp Kurumu'nda cinsel istismar dosyalarına bakan 6. İhtisas Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bayram Mert Savrun, görevinden istifa etti.
Prof. Dr. Savrun, gerekçe olarak öğretim üyeliğiyle kurul başkanlığını aynı anda yürütmekte zorluk yaşamasını gösterdi.
Cinsel istismar dosyalarının psikolojisini kötü etkilediğini de belirten Savrun, "Çocuklara ve kadınlara yapılanlar üzerinizde büyük etki bırakıyor" dedi.
Savrun, 6. İhtisas Kurulu'nda cinsel istismar dosyalarının psikolojisini kötü etkilediğini belirterek, "Öyle korkunç olaylarla karşılaşıyorsunuz ki insanlığınızdan, erkek olmaktan utanıyorsunuz. Çocuklara, kadınlara yapılanlar; profesyonel olmaya çalışsanız da üzerinizde büyük etki bırakıyor. Psikiyatri profesörü olsanız da önünüzden geçen dosyaları gördüğünüzde 'Bu nasıl olur?' diye kendinizi sorguluyorsunuz. 'Bunlar benim ülkemde mi oluyor?' diye düşünüyorsunuz. Çok huzursuz edici, ağır ve zorlu bir görev" dedi.
Erken evliliğe karşı çıkmıştı
Savrun aynı zamanda Halis Toprak'ın kendisinden 54 yaş küçük N. T. (17) ile evlenmesi için de, "Bu evlilik bozulmalı. Genç kız sonraki yıllarda ağır travma yaşar" demişti.
6. İhtisas Kurulu, yazar Hüseyin Üzmez'in taciz ettiği B.Ç'ye (14) "beden ve ruh sağlığının bozulmadığı" yönünde, Eylül 2008'de rapor vermişti. Tartışmalı kararın ardından Prof. Savrun Ocak 2009'da Kurul'a Başkan olarak atanmıştı. Haziran ayında ise Adli Tıp Genel Kurulu, ilk raporun aksine B.Ç. için "ruh sağlığı bozulmuştur" kararı vermişti. Bu karar için B.Ç., olaydan yaklaşık bir yıl sonra yeniden muayene edilmek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmişti.
Ancak, davaya bakan Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu üyesi Doç. Dr. Ayten Erdoğan da B.Ç.'nin gelişiyle aynı gün (17 Nisan) istifa dilekçesi verdi. Erdoğan ise kuruldaki tek çocuk psikiyatrıydı. Erdoğan istifasını açıklarken şöyle demişti:
"B.Ç.'nin cinsel istismara uğradığı açık. Ruh sağlığının bozulmaması imkânsız. Ama bu görüşümü belirtince, kurulun diğer üyelerinden baskı gördüm... B.Ç, hakkında yine öncekinin aynı raporun verileceği izlenimi edindim... B.Ç. dışında yüzlerce olayda yanlış raporlar verildi... Yanlış raporlar sayesinde serbest bırakılan tutuklular, yeniden çocukları istismar ederken yakalandı."
Savrun ise sabah gazetesine verdiği röportajda şöyle diyor:
"Tüm dosyaları ayrıntılı bir şekilde incelemek istediğimiz için günde en fazla 15 dosyaya bakabiliyorduk. Olay sayısı o kadar fazlaydı ki, 2011 yılına kadar randevu veriyorduk."
Kurulda yeni bir sistemle çalışmaya başladıklarını belirten Savrun "Yeni atanan çocuk psikiyatristi de son derece yetkin. Artık bu kuruldan sorunlu raporlar çıkmaz. Zaten bu kanaate vardığım için gönül rahatlığıyla istifa ediyorum" diye konuştu.
Savrun, görevi süresince kimseden baskı görmediğini belirtti: "Dışarıdan Adli Tıp Kurumu'nda büyük bir karmaşa varmış gibi görünüyor." (EZÖ)