Haberin İngilizcesi için tıklayın
Yunanistan sınırına akın eden mültecilerin durumunu haberleştirmek için gittiği Edirne Pazarkule’de gözaltına alındıktan sonra 6 Mart’ta tutuklanan Rûdaw muhabiri Rawin Sterk hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yetkisizlik verdi, dosyasını İstanbul’a gönderdi.
Sterk, 3 Mart günü Ankara TEM Şube görevlileri eşliğinde Edirne’den Ankara’ya götürülmüş ve dosyası hakkında gizlilik kararı verilmişti daha sonra da “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuklanmıştı.
Tutuklanmasının üzerinden yaklaşık beş ay süre geçen Sterk’in iddianamesi hala düzenlenmedi.
Expression Interrupted’ten Cansu Pişkin’e konuşan Sterk’in avukatı Sercan Korkmaz, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yetkisizlik kararı vererek soruşturma dosyasını İstanbul’a gönderdiğini ve yaptıkları bütün itirazların ve başvuruların yanıtsız bırakıldığını söyledi.
"Tutuklanma nedeni 2008'den kalma bir soruşturma"
Yıldız’ın haber takibi yaptığı sırada gözaltına alındığını belirten Korkmaz, “Mültecilerin Edirne sınırından geçmeye çalışırken yaşadıkları insani zorlukları Türkiye’deki bütün basın kuruluşlarından gazetecilerle takip ederken jandarma her nedense Rawin’i sınır ihlali yaptığı gerekçesiyle gözaltına alıp savcılığa sevk ediyor” dedi.
Sınır ihlali suçlamasının tutuklamayı gerektirecek bir suçlama olmadığını söyleyen Korkmaz şöyle devam etti:
“Edirne Savcılığı da bu durumu bilecek ki, Rawin ile ilgili Ankara’da 2008’de açılmış ve hiçbir ilerleme olmaksızın bekletilen bir soruşturma dosyası nedeniyle Rawin’i Ankara’ya sevk etti.
“Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da adeta dondurulmuş bu soruşturmada Rawin aleyhinde hiçbir delil bulamadığı için Rawin’in sosyal medya hesabını inceledi ve yaptığı paylaşımları suç unsuru sayarak tutuklanmasını istedi.”
"Tutukluluğu infaza dönüştü"
Korkmaz, hakkında bir mahkumiyet kararı bulunmaksızın beş aydır iddianamesiz bir şekilde tutuklu bulunan Yıldız’ın tutukluluğunun infaza dönüştüğünü savundu:
“Rawin’in tutukluluğu Türkiye’de gazeteciliğin nasıl ağır bir bedelle karşı karşıya bırakıldığının en açık örneklerinden biridir. Suçlamaya konu sosyal medya paylaşımları ki bu paylaşımların hepsi düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında olması gerekir, zaten soruşturma dosyasında var.
“Toplanacak delil de kalmamış olmasına rağmen aylardır iddianamenin hazırlanmamış olması başlı başına hukuksuzluk örneği. Mayıs ayında tutukluluğun kaldırılması için verdiğim itiraz dilekçesi bir ay sonra dikkate alınıp ancak cevap veriliyor. İşin en trajik yanı ise Rawin’in hakkındaki suçlamadan ceza alacağını varsaysak dahi ceza miktarının infaz olunacağı kısmını bugüne kadar cezaevinde geçirdi. Bütün bu olanlardan sonra Rawin tahliye olsa da yargılanıp beraat etse de Türkiye’de gazetecilik yapmanın bedelini ağır bir şekilde ödemiş oldu.” (HA)