İstanbul Sarıyer’de kaybolan ve 30 saat süren arama çalışmalarının ardından komşu evin havuzunda bulunan Pamir’in ölümüyle ilgili iddianame hazırlandı.
Açılan kamu davasının iddianamesinde Pamir'in annesi S.D.’nin “korunmaya muhtaç 3,5 yaşındaki oğlu için gerekli dikkat ve özeni göstermediği” söylenirken, kadın hakkında "taksirle ölüme sebebiyet verme" suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Mahkeme iddianameyi, 15 gün içinde kabul ya da reddecek.
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Levent Çağıl'ın hazırladığı iddianamede, çocuğun ölümünden annenin tek başına sorumlu tutulması sosyal medyada tartışma yarattı.
Avukat Meriç Eyüboğlu, “Eğer çocuğun ölümünde bir ihmal olduğu düşünülüyorsa, akla neden havuzun önüne bariyer yapmayanlar, oraya kapı koymayanlar ya da siteye güvenlik kurmayanlar değil de, anne gelir? Bu cinsiyetçilik değilse nedir?” diye konuştu.
Eyüboğlu şunları söyledi:
“Neler yaşandığını medyada gördüğüm kadarıyla biliyorum. Neden dava açıldı, gerçekten yargılanması gereken biri var mı, bunları bilmiyorum. O yüzden işin bu kısmını bir kenara ayırarak, iddianamenin sadece anne üzerine hazırlanması hakıında konuşmak istiyorum.
“Aslında cinsiyetçiliğin tipik yansıması bir iddianame düzenlenmiş. Savcı, Pamir’in sadece annesinin oğlu olduğunu, sadece annesinin bakmakla yükümlü olduğunu peşinen kabul etmiş. Doğru ya babaların çocuklara ilişkin hiçbir sorumluluğu yok. Dolayısıyla ortada bir çocuk varsa he türlü bakım ve ihtiyaçları kadın tarafından giderilir. Bu da cinsiyetçiliktir.
“Burada babaya dava açılsın, demeye çalışmıyorum. Demeye çalıştığım şu: Diyelim ki dava açılması gereken koşullar var. O zaman bu çocuğun hem annesi hem babası var. Ortada bir ihmal varsa bu hem annenin hem babanın işidir. Neden bu fatura anneye kesiliyor?” (ÇT)