Haberin İngilizcesi için tıklayın
İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın (İKSV) kültür politikaları çalışmaları kapsamında hazırladığı "Kültür-Sanat Dünyasında Toplumsal Cinsiyet: Tartışmalı Konular, Yapısal Sorunlar, Çözüm Önerileri" başlıklı rapor, Türkiye'de yaratıcı sektörlerin nasıl daha eşit, adil ve kapsayıcı hale gelebileceğini ele alıyor.
Kültür-sanat dünyasında toplumsal cinsiyet eşitliğini konu alan araştırma, dünyanın en büyük metropolleri arasında sayılan İstanbul'un her köşesine yayılmış olan kültür-sanat evreninin temsili bir fotoğrafını çekmeyi hedefliyor.
Araştırma, İstanbul'daki kültür-sanat sektörü içinde, en çok istihdam sağlanan üç disiplin olan tiyatro, sinema ve müzik ekseninde hazırlandı.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Itır Erhart'ın kaleme aldığı rapor kamu kurumları, sendikalar ve meslek örgütleri, sanat okulları, yapım şirketleri ve sivil toplum kuruluşları gibi pek çok paydaşın sorunların çözümüne katkı vermesi için somut öneriler de sunuyor.
Sahne önü ve arkasından 157 kadın çalışanİstanbul'daki kültür-sanat sektörü içinde, en çok istihdam sağlanan üç disiplin olan tiyatro, sinema, müzik alanında gerek sahne önü gerekse sahne arkasında görev alan 157 kadın ile bir online anket çalışması gerçekleştirildi. Buna ek olarak, 18 sektör profesyoneli kadınla yarı yapılandırılmış görüşmeler ve LGBTİ sanatçılarla bir odak grup görüşmesi gerçekleştirildi. | |
Toplumsal cinsiyet eşitliği için gerek akademik alanda gerekse sivil toplumda uzun yıllardır çalışmalar yürüten Prof. Dr. Itır Erhart, çalışmada, yaratıcı sektörlerdeki toplumsal cinsiyet eşitliği olgusunu farklı yönleriyle anlamak ve anlatmak için yola çıktıklarını belirterek raporla ilgili olarak şunları söyledi:
"Konunun boyutlarını ve nedenlerini, tüm bu eşitsizlikleri deneyimleyen sektör profesyonellerinden dinlemeyi, farklı bulgular ışığında ortaya çıkan sonuçları analiz etmeyi, yine dinlediğimiz iyi örnekler ve uygulamalarla harmanlayarak daha eşit, kapsayıcı bir kültür-sanat ekosistemi için önerilerde bulunmayı amaçladık."
Raporda şu noktalar öne çıkıyor:
● Ankete katılanların sadece yüzde 62'si sigortalı
● Katılanların yüzde 15'i çalıştıkları sektörde fırsat eşitliği olduğuna inanıyor, yüzde 13'ü eşit işe eşit ücret ilkesinin uygulandığını düşünüyor.
● Araştırmaya katılan kadınların yüzde 63'ü erkek olmadıkları için dezavantajlar yaşadığını düşünüyor.
● Sektör çalışanı kadınların yüzde 52'si cinsiyete dayalı ayrımcılık yaşadığını belirtiyor.
● Her 10 katılımcıdan 6'sı çalıştığı sektörde taciz/mobbing yaşadığını belirtiyor. Katılımcıların yüzde 62'si bu durumda ne yapılması gerektiğini bildiğini belirtiyor.
● Araştırmaya katılanların yüzde 81'i iş hayatında toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmadığını düşünüyor.
● Çalıştıkları sektörde profesyonel gelişimlerine yönelik destek mekanizmaları olmadığını söyleyen kadınların oranı yüzde 81.
● Katılımcıların yüzde 40'ı pandeminin çalıştıkları sektörlerde toplumsal cinsiyet eşitliğine olumsuz etki ettiğini belirtiyor.
(AÖ)