Bir gün buralara düşeceğimi bilseydim, Türkiye'deki bütün o güzel güneşli günleri torbama toplardım. Sonra burada birer birer çıkarır etrafa saçardım. Saçmaladım tabii. Ne güzel olurdu öyle bir şey yapabilseydim.
Ama işte o buzlu, bir türlü bitmek bilmeyen uzun karanlık soğuk kış günlerinden sonra böyle saçmalayabiliyorsunuz.
Öğle üstü kayalarda
Güneş günlerce, nazlana nazlana masmavi gökyüzünde, kocaman bembeyaz bulutların ardından süzülerek çıktı karşımıza. Sanki bir gece şovu sahnesinde yer alacak assolist gibi.
Mavi gözlü sarışın kuzeyli dilberler göbeklerini açarak, Latin Amerikalılar arada bir olmadık yerlerde salsa yaparak, bizimkilerde doğunun kadınlarına has o biraz utangaç, bir parça gizemli ama İsveçli gülüşleriyle usturuplu sokaklarda göbek atarak karşıladılar güneşi.
Yerli - yabancı, eski - yeni tüm Stockholmlüler hafta sonları parklara, artık buzları tamamen yok olmuş göl ve deniz kenarlarına taşındı durdu. Hatta bazı erkenciler hafta içi çalışırken bile bikinilerinin üstünü takip, öğle yemeği sırasında şehrin orta yerinde su kenarlarındaki yuvarlak kayalara tüneyip güneşlendi bile.
Uzun karanlık kış günleri
Zaman dilimleri, iklim, hava koşulları İsveç'te hele hele Stockholm'de günlük hayatın en önemli konusunu hatta merkezi konusunu oluşturuyor. Benim gibi Akdeniz coğrafyasından gelenler için dakik olmak, bu derece hava şartlarına endekslenmek çok tuhaf bir olay!
Ben bunu hiç beceremedim bugüne kadar, ama psikolojim arada bir uzun karanlık kış günlerinde falso vermedi değil doğrusu! Kaçırmak gibi yani!
Ha o zaman anladım, niye kuzeyde özellikle kış günleri intiharların yoğunlaştığını, ve istatistiklere göre de kuzey ülkelerinde intihar yüzdesinin niye yüksek olduğunu. (Yok yok öyle bir niyetim yok, hiç olmayacak da. Hele böyle havadan sebeplerle, hiç!!! Ama onları daha iyi anlıyorum yani...)
Protestolara devam
Havaya kaygılandık ve endekslendik ister istemez ama, diğer sorunları da unutmadık. Hayır, hiç kimse unutmadı burada hiçbir şeyi. İsveçliler, öğrenci- işçi- sağcısı- solcusu ve birçok işletmecisi dahil hafta sonları toplanıp Amerika Birleşik Devletleri'ne karşı protesto yürüyüşleri düzenliyorlar. Savaşla ilgili her türlü makaleyi ıcığına cıcığına kadar okuyup tepkilerini medyaya iletiyorlar.
Bu arada EMU konusu da gündemde. Yani Avrupa Para Birliği. Sonbaharda yapılacak Avrupa Para Birimini kabul edip etmeme konusunda oy verme işlemi için partiler kollarını şimdiden sıvamış durumda.
Halk para birliğine hiç sıcak bakmıyor burada. Hayır hem de hiç. Şimdiye kadar bir çok değişik partiden temsilci ve oy verenle konuştum, hiç biri para birliğini cani gönülden benimsediğini ve mantıklı geldiğini söylemedi bana ama genel duruma ve medyada çıkanlara bakınca bir kısmının kararsız olduğunu görüyoruz.
Kral da kararsız
İsveç kralı bile kararsız. Soruları, "Bilmiyorum nedir doğrusu" diye cevapladı. İsveçli, yüksek refah standartlarına rağmen Avrupa topluluğuna girdikten sonra "aslında girmeseydik daha iyi olurdu" dedi.
Çünkü bu ülkenin sosyal demokrat yapısı ve birince elde düzenli toplanan vergileri sayesinde İsveçli Avrupa standartlarının üstünde bir yaşama sahip. Bu düzeyi kaybetmek istemiyor doğal olarak. Ama şimdiden birçok özelleştirme işlemi ve merkezi bürokratik değişimler İsveçlinin yaşam düzeyini ve gelir düzeyini aşağı çekti bile.
Bu güzel güneşli günlerde, hafif esen bahar rüzgarları ile paskalya yortusunu kutlayan İsveçliler, Stockholm'ü yavaş yavaş boşaltıp köy ya da kasabalarına yol alırken, tartışma konusu savaş ve EMU idi.
Güneşli eylemler
Hayır "hava değildi bu kez"! Henüz tekneler için erken olmasına rağmen "Vikinglikleri" ağır basanlar, dayanmadı kış boyu iskelelerine çekilmiş tekneleri ile yola çıktı.
Zenginin malı fakirin ağzını yorarmış misali olmasın, paskalya şenliklerini haftaya okursunuz . Ama şimdi biz kendimize bakalım bir, bu kan kokulu savaş rüzgarlarına kapılmadan güneşli sahillere bizde yelken açabilecek miyiz?
Hayır!!! Bekleyip görmeyelim efendim, Türkiye´yi Avrupa Birliği'ne sokmak istiyorsak, Türkiye'yi öyle ya da böyle savaşlara sokmaya çalışanlara karşı çıkalım! Dövülmeden, sövülmeden eylem meydanlarını doldurmanızı diliyorum Güneşli eylemler efendim...(SN/NM)