BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, dün Meclis’teki MİT Yasası ile ilgili Kanun Teklifi görüşmeleri sırasında, “MİT görevlerini üstlenmişse ve ilk kez MİT bu süreci götürüyorsa ve saldırıya maruz kalıyorsa biz buna seyirci kalmayız. Ben burada Hakan Fidan ve ekibini kutluyorum. Bir yıldır çatışmasızlık süreci yaşanıyorsa ve burada MİT’in bir katkısı varsa bundan mutluluk duyarız” dedi.
“MİT’in otoriter yapısının yeniden dizayn edildiğini” vurgulayan Sakık İmralı görüşmelerini gerçekleştirenlerin “şerefsizlikle” itham edildiğini söyleyerek tepki gösterdi.
“Biz görüşüyoruz biz şerefli insanlarız. BDP görüşmeleri sürdüren bir partidir. Gidip İmralı ve Kandilli ile de görüşüyor, gelip iktidarla da görüşüyor. Bu şerefli bir iştir. Kanı,ölümleri durdurmak şerefli bir iştir.”
Öcalan’a teşekkür
BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ise Sakık’a katılmadığını, teşekkür edilmesi gerekenin Abdullah Öcalan olduğunu belirtti.
“Sayın Sırrı Sakık’ın ifade ettiği MİT’e özellikle Hakan Fidan’a ‘teşekkür ediyorum’ ifadesine ben katılmıyorum.
“Roboski, Geber ve Lice olayı ortadayken bizim MİT’e teşekkür etmek gibi bir hakkımız yoktur. Dolayısıyla bunun altın önemle çiziyorum. Ben inanıyorum ki Sırrı Sakık arkadaşımız da bir yanlış anlamadan kaynaklı MİT’e teşekkürlerini sunmuştur. Ben şunu çok açık ifade etmek istiyorum.
“Teşekkür edilmesi gereken yerler farklı yerlerdir. Bugün bu süreci başlatmış olan İmralı Cezaevinde yatan Sayın Abdullah Öcalan’a ben teşekkür ediyorum.
“Bugün bu ülkede çatışmasızlık süreci varsa, kan akmıyorsa ve anneler ağlamıyorsa bu sürecin baş aktörü Sayın Öcalan’a bir kez daha teşekkür ediyorum ve bu çatışmasızlık sürecinin devam etmesi gerektiğini savunuyor ve bu sürecin garanti altına alınmasını gerektirecek olan yasaların acilen genel kuruldan çıkarılması gerektiğini ifade ediyorum.”
Tartışmalı madde
Yasa tasarısındaki 10’ncu maddeyle ilgili olarak BDP Grubu adına konuşan Buldan, bu maddenin MİT üyelerini yasal denetim dışında tutacağını anlattı.
Yasa tasarısındaki 10. madde 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nun 29’uncu maddesinin değiştirilmesini öngörüyor.
Maddenin “MİT mensuplan ile MİT'te görev yapmış olanlar, MİT'in görev ve faaliyetlerine ilişkin hususlarda tanıklık yapamaz. Ancak, devletin çıkarlarının zorunlu kıldığı hallerde MİT mensuplarının tanıklığı MİT müsteşarının, MİT müsteşarının tanıklığı ise başbakanın iznine bağlıdır" şeklinde değiştirilmesi öngörülüyor.
MİT'e ayrıcalık
BDP'nin görüşlerini anlatan Buldan “MİT mensupları ile MİT’te görev yapmış olanların MİT’in görev ve faaliyetleri konusunda tanıklık yapamayacak olmasını" eleştirdi.
"MİT mensuplarına tanınan ayrıcalık açısından anayasaya aykırıdır.
“Bu durum MİT mensuplarını tamamen yasal denetim dışında tutacak bir uygulama getirecektir. Ancak devletin çıkarlarının zorunlu kıldığı hallerde MİT mensuplarının tanıklığı MİT müsteşarının, MİT müsteşarının tanıklığı da başbakanın iznine bağlı olması devlet çıkarlarının kavramının muğlaklığı nedeniyle esasen devlet ve MİT’i korumaya almaktadır. Gerekçemiz budur.
MİT’in gücü artar
“Biz bu maddenin yasa metninden çıkartılmasını talep ediyoruz. Sadece bununla sınırlı kalmıyoruz. Aynı zamanda bu yasanın da sorunlu bir yasa olduğunu ve sadece maddenin değil, yasanın da görüşülmemesi gerektiğini çünkü bu yasayla birlikte MİT’in yetkilerini daha çok güçleneceğinin altını önemle çiziyoruz.
“Muhalefetin ifade ettiği ‘süreci garanti altına alan bir yasa görüşüldüğünü’ ifade ediyorlar. Ama ben buradan muhalefet partilerine şunu ifade etmek istiyorum. Bu yasa tasarısıyla ne yazık ki bu süreç garanti altına alınmıyor.
“Keşke bu süreç garanti altına alınsaydı, bu süreci garanti altına alacak yasalar bu genel kuruldan çıkmış olsaydı. Böyle bir yasa tasarısını eğer acilen çıkarsa bizde BDP grubu olarak gönül rahatlığı ile böyle bir yasaların altına imzamızı atarız.
“Bu yasa gerçekten bu süreci garanti altına alacak yasa olsaydı bu yasaya da ‘evet’ derdik ve altına imzamızı atardık.
Şaibeli kurum
“Ayrıca MİT’in şaibeli bir kurum olduğunun altını çizmek isterim. Özellikle bu süreç başladığı günden itibaren bu MİT bir şaibe altındadır. Sürecin başından beri Paris’te katledilen arkadaşlarımızın hala sorumluları açığa çıkmamıştır. Bu cinayet ortadan kalkmadığı sürece, zanlıları ortayla çıkartılmadı sürece ve zanlıları yargılanmadığı sürece MİT zan altındadır.
Rojava
“Yine bununla paralel olarak Rojava meselesi. Rojava meselesi bizim açımızdan kırmızı bir çizgidir. Dolayısıyla MİT de bu konuda şaibe altındadır. Çünkü Rojava’ya gönderilen TIR’lar yakalanmıştır ve bu TIR’lar içindeki mühimmatlar kamuoyuna açıklanmamıştır. Dolayısıyla bununla ilgili de MİT’in şaibeli bir kurum olduğunun altını çizmek isterim." (YY)