* Fotoğraf: SES
Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Sözün bittiği yerdeyiz! Tahammülümüz kalmadı! Nefes alamıyoruz! Tükendik! Güvenli ortamlarda çalışmıyor, her an şiddet tehdidi altında inanılmaz bir stresle yaşıyoruz.”
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Merkez Yönetim Kurulu bugün sağlıkçılara yönelik şiddet konulu bir açıklama yaptı.
SES Eş Genel Başkanı Selma Atabey’in okuduğu basın açıklamasında, İstanbul Kartal’da bir Aile Sağlığı Merkezi’nde çalışan hemşire Ömür Erez’in dün uğradığı saldırı sonucu hayatını kaybettiği hatırlatıldı.
Atabey, şiddet faillerinin cezasızlık ile korunduğunu, bunun da saldırıları artırdığını ifade etti. erkek şiddetinin yanı sıra sağlıkçılara yönelik şiddetin de giderek artığı vurgulandı:
“Nasıl bir sağlık hizmet düzenidir ki, resmi rakamlara göre bile her gün 50 sağlık çalışanı sözlü ya da fiziksel olarak şiddete maruz kalıyor. Hastaneler artık sağlıkla değil şiddetle anılıyor. Mevcut sağlık sisteminde herkes mutsuz, en çok da sağlık emekçisi mutsuz.”
“Samimi adımlar atılmıyor”
Selam Atabey maruz kaldıkları şiddete dair şu bilgileri verdi:
“Hasta yakınlarının tekmeli saldırısına uğrayan gebe hemşire, kafasında mermer blok kırılan hekim, boğazı kesilmeye çalışılan sağlık emekçisi, her gün her dakika elinde bıçakla, tabancayla sağlık emekçilerini canlarıyla tehdit eden yeni bir hasta yakını haberi alıyoruz.
“Bu ülke kadınları ve sağlık emekçilerini korumuyor. Sağlık sistemini içinden çıkılmaz bir hale getirip sağlık emekçisini toplumun önüne bir suçlu gibi fırlatıyor. Sağlık emekçisine yönelik şiddet cezasız kaldıkça bir hak arama eylemine dönüşüyor. Sağlık emekçileri ne kadar değersiz görüldüklerini, beyaz kod verdiklerinde bile hiçbir şey olmadığını gördükçe tükeniyor. Bu ülke sağlıkta şiddeti cezalandırmıyor.
“Yaşanan bunca şiddet vakasına rağmen ne yazık ki gelinen noktada samimi adımların atılmadığını, şiddetin hız kesmediğini görüyoruz. ‘Sağlıkta Şiddet Yasası‘ göstermeliktir, sağlık emekçilerinin tepkilerini sönümlendirmek içindir, üstelik etkin biçimde de uygulanmamakta, saldırganlar karakolun ön kapısından girip arka kapısından çıkmaktadır.”
“Muayene süresinin 5 dakikaya indirilmesi”
Sistemin kendisinin şiddete yol açtığını söyleyen Atabey şöyle devam etti:
“Dünden bugüne yöneticilerin sağlık çalışanlarını şiddetin hedefi haline getiren itibarsızlaştırıcı söylemleri bugün geldiğimiz noktanın en önemli sebeplerindendir.
“Sağlıkta Dönüşüm Programı sağlık çalışanlarının canına kastediyor. Bu program sonucu oluşturulan kışkırtılmış sağlık talebi, muayene sürelerinin 5 dakikaya kadar indirilmesiyle göğüslenmeye çalışılıyor, yıllık acil servis başvuru sayısı toplam nüfusundan fazla olan dünyadaki tek ülke olmamızla sonuçlanıyor.
“Artan angarya ve iş yoğunluğu altında ezilen sağlık çalışanları her gün dozu artan şiddet olguları ile karşı karşıya kalıyor.
“Hal böyleyken güvenlik önlemleri yetersiz, fiziki imkânlardan yoksun hastanelerde 5 dakikada bir hasta bakmaya çalışmak da yine biz sağlık emekçilerine düşüyor.
Sağlık ve Çalışma bakanlıklarına çağrı
SES, şiddetin son bulması ve çalışma koşullarına dair taleplerini duyurmak üzere 8 Şubat’ta iş bırakma eylemi gerçekleştireceklerini açıkladı.
Sağlık ve Çalışma bakanlıklarına da şu çağrı yapıldı: “Bir an önce gerekli tedbirleri almak ve sorunun çözümü için işkolunda örgütlü emek ve meslek örgütleri ile birlikte acil bir toplantı organize edilmesini ve şiddete karşı acil eylem planı oluşturmaya çağırıyoruz.” (AS)