* Fotoğraf: SOAS blog web sitesi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 12 Ağustos'ta Twitter'dan yaptığı duyuru ile kamu kuruluşlarında sağlık çalışanlarına yapılan ödeme esaslarının değiştiğini, "Performans sisteminin fişi çekildi" diyerek yeni dönemin farklı kavramlarla doğuşunu muştuladı.
"Yeni yönetmelik beyaz reform" başlığı ile duyurduğu değişimin başlığının sağlık çalışanlarının uzun süredir taleplerini dile getirdiği "beyaz eylem" sürecine yanıt olduğunu düşünmek hiç de zor olmadı. Uzun süredir her ayın 15'ine ertelenen sağlık çalışanlarının ücretlendirilmesindeki düzenleme, taleplerin beyaz eylemlerle yükseltildiği bu dönemde bakanlığın ilanıyla başka bir tartışmanın da önünü açmış oldu.
Neoliberal dönüşüm
Kapitalizmin neoliberal dönüşümü ile hayatımıza yeni kavramlar da girdi. İnsan kaynakları, yönetişim, sürdürülebilirlik, verimlilik, performans gibi kavramlar, eklenen İngilizce kelimelerle beraber, entegrasyon modeli halinde "plaza dili" şeklinde somutlaştı. İyi çalışmadığı düşünülen kurum, şirket ya da devletin bizatihi kendisi, neoliberalizmin istilacı kavramları ile kurtarılacağı günü bekler oldu. Uzun süre ideolojilerin bittiği, neoliberalizmin ve bireyselleşen dünyanın zaferinin ilan edildiğine tanık olundu.
2008'de başlayan küresel kapitalizmin krizi, Covid-19 pandemisi ve küresel soğuk savaşla giderek derinleşti ve yaşamın krizi halini aldı. Krizden çıkış için yeni yollar aramaya başlanması ile neoliberalizmin sürecini doldurduğunun tartışıldığı bu günlerde, iddialı projelerin hızlı çöküşlerine tanıklık ediyoruz. Sağlıkta çöküş programı halini alan Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP) "beyaz reform" ile yeniden mi pazarlanıyor bir bakalım!
Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP)
Neoliberal kapitalizmin sağlık projesi olarak SDP ile Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarı sayesinde tanışıldı. SDP, uzun yıllar desteklenmeyen ve iç çürümesine bırakılan sağlık sistemi için can simidi olarak sunuldu. Sağlığın kamu hizmeti olmaktan çıkarılması SDP'nin 20. yılına gelindiğinde adım adım neoliberal dönüşümün esaslarıyla gerçekleştirildi. Sağlığa ayrılan kamu kaynaklarının kullanımı özel sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine kaydırıldı. Uzun süre koruyucu sağlık hizmetlerinde destekleyici kaynak aktarımı olmayan ve tedavi edici sağlık hizmetlerini geliştiren program ile sağlık çalışanlarının ücretlendirmesinde köklü değişiklikler yapıldı.
Performansa dayalı döner sermaye uygulaması 2003 yılında çeşitli düzenlemelerle başladı. 2004-2005 yıllarında pilot uygulama, kurumsal performans gibi test aşamaları geçildi. 2006 yılında kurumsal ve bireysel performans kriterlerinin tüm ülkede uygulanmaya başlamasıyla evrimini tamamladı. Yapılan muayene sayısı, uygulanan işlem nitelik ve niceliğine göre hekimlere yapılan ek ödemelerle beraber bölüm ve kurum performans kriterlerine göre hekim dışı sağlık çalışanlarının ek ödemeleri belirlendi. Aynı şehirde aynı işi yapan ancak farklı hastanelerde çalıştığı için farklı ücretler alan sağlık çalışanları arasında, yine aynı bölümde çalışsa bile farklı sayıda işlemler yaptığı için farklı ek ödemeler alan hekimler arasında iş barışının bozulduğu bir dönem olarak bugünlere gelindi.
Performans sistemi
Kamu-özel ortaklığı olan şehir hastaneleri için hasta garantisi verilerek yapılan ödemeler, tedavi edici hizmetlerdeki aşırı talep derken daralan ekonomi ile kaynakların tükendiği bir döneme girildi. Sağlık meslek örgütleri, sendikal yapılar tarafından yürütülen sağlık muhalefeti sonucunda, SDP ve performans sisteminin meşruiyet krizi giderek derinleşti. Önemli oy deposu olarak görülen sağlık hizmetlerinin bumerang etkisi yarattığı koşullara gelinmiş oldu. Popülist otoriter rejimlerin mottosu olan düşman yaratma sırası sağlık hizmetlerinde "performans sistemi" olarak belirlenmiş oldu. AKP iktidarının yeni dönemi olarak seçime doğru farklı veçhelerini görebileceğimiz pratik böylelikle başlamış oldu.
Fransızca kökenli "performans" kelimesi, herhangi bir eseri, oyunu, işi ortaya koyarken gösterilen başarı olarak ifade edilebilir. Çalışanların ürettikleri işe değer biçip desteklemek gerekçe gösterilerek yapılan değerlendirmedir. Performans değerlendirme, çalışanlarla birlikte belirlenen hedeflere dayanan performans yönetimi sisteminin bir parçasıdır. Yani asıl mevzu ücretle ortaya çıkan sonuç üzerinden ödüllendirme ve cezalandırma tutumudur. Esnek ve öngörülebilir değildir. Arapça kökenli teşvik kelimesi "isteklendirme, özendirme" anlamına gelmektedir. Belirli bir davranışın şekillenmesi aşamasında desteklemeği ifade eder. Sonrası için bir karşılık beklentisi ile ölçeklendirilen kendine has kriterler içerir. Sonuçta ödüllendirme, cezalandırma döngüsü içine girer.
Sırtın sıvazlanması
Yeni yönetmelikle olan şey, içerik olarak teşvik kelimesini ile ifade edilebilir mi? Merkez bütçeden karşılanan sabit ödeme dışındaki tarif edilen taban ödemenin kesilmeyeceği bakan tarafından söylenirken devamında bunun kuralları tarif edilmektedir. Mesai sonrası çalışma, yani fazla çalışma "sırtın sıvazlanması" duygusuyla ücretlendirme ile teşvik edilmektedir. Normal doğumu teşvik ediyoruz diye söylenen şey bal gibi performatif değerlendirme olmaktadır. Sonuçta yapılan iş, çalışılan süre, ortaya çıkan eğitim başarısı gibi sonuçlar tariflenerek performans kriterleri belirlenmektedir.
Yerli ve milli değerler coşkusunda Sağlık Bakanı tarafından yeni liman olarak ilan edilen teşvik kelimesi ile neoliberal kavramların hep birlikte gömülmesi öngörülmektedir. Çıkarılan yönetmelikle kimin ne kadar maaş alacağının anlaşılması için geçecek süre hesaba katılırsa sağlık çalışanlarının gündemini meşgul etmesi beklenmektedir. Adı değişen, kendisi değişmeyen bir sistem olarak sağlık muhalefetinin karşıt sloganı haline gelen performans kavramından kurtulmak istenmektedir. İşlemeyen bir restoranın konsept değiştirmesi, yenilik halinde pazarlanması gibi SDP'nin raf ömrü uzatılmaya çalışılmaktadır. İktidar, hafızanın yeniden yazılması ile geçmişi kendisinden uzaklaştırma çabalamaktadır.
Sağlık çalışanlarının yeni ücretlendirme yönetmeliği, "5 dakikada hekimlik olmaz, sağlık hizmeti verilmez" ile kurulan hattın, uzun ve yorucu bir hak mücadelesinin gardını düşürmeyi temel hedef haline getirmektedir. Bu hattın terk edilmesi için yönetmeliğin, teşvik edici, özendirici bir rol oynayacağına emin görünen AKP iktidarına verilecek cevap aynı netlikte olmalıdır. Toplum sağlığı gereksinimleri, insanca yaşam için adil ücret talepleri, sağlık çalışanına şiddet ve değersizleşmenin çözümü için doğru kurgulanmış bir sağlık sistemi ihtiyacı tutkulu şekilde savunulmalıdır.
(CP/TY)