Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak, ilk olarak A Haber'in yayınladığı ve bugün Takvim gazetesinin manşetinde yer alan ve "Sadak açlık grevine katılmaya söz verdi. Ama daha sonra Ankara'da lüks bir restorana gitti. Şarapla bifteğin yanında sözünü de yedi" spotuyla ilgili olarak bianet'e yaptığı değerlendirmede "Yemek yemek suçsa, suçluyum" dedi.
Sadak, 12 Eylül'de başlayan dönüşümsüz ve süresiz açlık grevlerine yol açan talepleri meşru bulduğu için 19 Ekim'de 24 saatlik sembolik açlık grevi yaptığını söylüyor. Sadak, grevi 20 Ekim'de bir açıklamasıyla bitirdikten sonra, 21 Ekim'de uçakla Ankara'ya gittiğini ve arkadaşlarıyla Sakarya Caddesi'nde bir lokantada yemek yediğini anlatıyor.
Sadak, uçak biletlerinin de elinde olduğunu, medyada kendisiyle ilgili çıkan haberleri muhatap almak istemediğini söylüyor.
"Bu sabah da uyanınca kahvaltı yaptım ve bir saat sonra yine yemek yiyeceğim. Bundan kime ne? Benim yediğim, içtiğim kimseyi ilgilendirmez.
'' 'Şarap içiyor' diyorlar. Şarap içerim içmem, yemek yerim yemem. Kimse kimseyi yediğinden, içtiğinden, ırkından, inancından yargılayamaz. Ben Türkiye'de huzur olması için kendimi sorumlu hissediyorum. Benim yediğimle içtiğimle uğraşacaklarına hizmetlerime baksınlar."
Medya nasıl gördü?
Sadak'ın 24 saatlik sembolik açlık grevinin ardından Ankara'ya gidip bir lokantada yemek yemesini "İhanet" başlığıyla haber yapan Takvim, Sadak'ın sözünü tutmadığını ileri sürdü ve gazetenin ilk sayfasında şu ifadelere yer verdi:
"(...) Ölüm oruçlarını onaylayıp bir günlük açlık grevi yapacağını ilan etti. Ancak verdiği sözün arkasında durmadı. Basın açıklamasından kısa sonra Siirt'ten ayrıldı. Herkes 'Açlık başına mı vurdu?' diye düşünürken Selim Sadak Ankara'da ortaya çıktı. Açlık grevini unuttu! Şarabın yanında kebap ve biftek yedi."
Takvim'in köşe yazarlarından Bekir Hazar ise Selim Sadak'ın 19 Ekim'de "Ben de ölüm orucu tutuyorum" dediğini iddia ederek yazısına şöyle devam ediyor:
"Lavaşlar, kırmızı şarap falan... Herhalde iftarı da böyle açıyor... Cezaevlerinde 'Siz ölün' denenlere de... Lavaş, kırmızı şarap filan gönderseler... Kırmızı şarap yoksa beyaz şarap da kurtarır... Belediyenin gücü vardır sanırım. Alt tarafı iki kasa şarap... Orucunuzu açtınız... Afiyet olsun Selim Bey... Kandil kabul etsin!!!"
"Bu görüntüler tartışmaları alevlendirecek"
Sadak'ın akşam yemeğini ilk olarak yayınlayan A Haber'i referans gösteren Habervaktim sitesi de konuyu Yeni Akit'in 30 Ekim'deki sürmanşetine dayandırıyor.
Yeni Akit'in, açlık grevlerinden iki ay önce BDP'lilerin yediği bir yemeğini "Biz kuzu kebabına siz ölüm orucuna" başlığı ile vermesinin ardından Başbakan Erdoğan "Türkiye'de ölüm orucu diye bir şey yok. 17 Temmuz'da kuzu kebap götürüyorlar. Öbür taraftan ölün diyorlar. Açlık grevi falan yok şu anda yapılanlar şovdur" demişti.
Habervaktim, Sadak'ın akşam yemeğini buraya bağlayarak "Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak'ın açlık grevine desteğinin ardından Ankara'da bir restoranda kurdurduğu rakılı sofra, bu konuyla ilgili tartışmaları daha da alevlendirecek" şeklinde yorumladı.
Açlık grevi mi ölüm orucu mu?
Sabah gazetesinin internet sayfasında verilen haberde de A Haber'in "televizyonculuk başarısına imza attığı" belirtilerek, "BDP'li başkanın şok görüntüleri. Rakı masasında açlık grevi. Böyle 'ölüm orucu' görmediniz" başlığı kullanıldı.
sabah.com.tr'nin verdiği haberin başlığında "ölüm orucu" ile "açlık grevi" arasındaki farkı göz ardı etmesi dikkat çekti. (EKN)