Cinsiyet geçişini tamamladıktan sonra medyada hayatı mercek altına alınan Rüzgar Erkoçlar ondan habersiz yapılan haberleri ve sahte profilleri eleştiren bir açıklama yayınladı ve bir süreci atlatana kadar bir süre ailesi ve dostlarıyla zaman geçirmek istediğini söyledi.
Erkoçlar’ın açıklaması şöyle:
“Yaşadığım zorlu süreci her zaman yanımda olup bana destek olan ailem ve arkadaşlarımla birlikte kendi içimde atlatmaya çalışırken her gün gazetelerde ve televizyonlarda hakkımda üçüncü şahısların ortaya asılsız haberler atıyor oluşu ve bundan bir gündem yaratılması tahmin edersiniz ki benim için hiç de kolay değil. Benden bağımsız olarak ortaya atılan tüm haberler karşısında ilk ve son kez bir basın açıklaması yapmaya karar verdim…
“Yaşadığım bu süreç hiç istemediğim halde kendine gündem yaratmak isteyen şahıs ya da şahıslar tarafından ortaya çıkartıldı. Akabinde basın sürekli olarak telefonumdan bana ulaşmaya çalıştı, evimin kapısında basın mensupları beklemeye başladı. Ailem de bu aramalardan, telefon tacizlerinden nasibini aldı. Bunun üzerine tüm yaşadıklarımı benim ağzımdan tüm içtenliğimle en doğru şekilde öğrenilsin diye Ayşe Arman’a anlattım. Çünkü Ayşe Arman daha önce de bu konular hakkında röportajlar yapmıştı ve konuya olan duyarlılığı benim için önemliydi.
“Bu röportajdan sonra hiçbir yerde hiçbir şey yazmadım, hiçbir medya kuruluşuna konuşmadım. Adıma açılan Twitter ve Facebook hesapları bana ait değildir. Bilgi işlem merkezine başvurularak hepsi kapatılmasına rağmen tekrar tekrar açılmaya, ağzımdan yazılar yazılmaya devam ediyor. Buradan bir kez daha söylüyorum ki hiçbir sosyal mecrada hesabım yoktur. Benim adıma yazılan haberler asılsızdır.
“Hiçbir ölüm tehdidi almadım, hiçbir yapımcı beni aramadı. Hiçbir oyunculuk teklifi almadım. Şu anda hayatımın bu kısmını düşünecek durumda değilim. Sadece ameliyatımdan sonra sağlığımla ilgili aşamalı süreç hala devam etmektedir. Bana bu süreçte destek olan ailemle ve dostlarımla birlikteyim. Sakin ve huzurlu bu süreci atlatmayı diliyorum.
“Röportajda da defalarca söylediğim gibi bu benim hayatım, benim özüm, benim kararımdır ve yalnızca beni ilgilendirir.
“Bugün televizyon programında ameliyatımı yapan doktordan alındığı söylenen bilgi konu edilerek başkalarının hayatları üzerinden kendisine yeni bir gündem başlığı çıkarmaya çalışan bazı kişilerin yaptıkları karşısında ben de kişisel haklarımı korumak adına yasal süreç başlatacağım. Bir doktorun Hipokrat yeminini bozması bir yana, vicdan ve etik kuralları hiçe sayması anlaşılır gibi değildir.
“Tüm bunların dışında; insanların benim hayatıma göstermiş olduğu saygı ve destek için minnettarım.
“Yaptığım röportaj ilk ve sondu. Bundan sonra da herhangi bir televizyon kanalına yada bir gazeteye hayatım ve kararlarımla ilgili röportaj vermeyeceğim. Her insan gibi hayatıma devam etmek istiyorum. Sizlerden ricam bu isteğime saygı duyup bu süreçte aynı hassasiyeti göstermeniz.” (ÇT)