Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) 4. Yargı Paketi'ni desteklediğini ancak reformların yarıda bırakılmaması gerektiğini ifade etti.
RSF Genel Sekreteri Christoph Deloire terörizm suçlamalarının sadece şiddet eylemlerine katılmış olanlara yöneltilmesinin doğru bir yaklaşım ancak ilk adım olduğunu ifade etti.
"Ya devlet kurumlarına yönelik eleştirilerin suç sayıldığı Türk Ceza Kanunu'nun 125, 299, 300 ve 305. maddeleri? Ya Mustafa Kemal Atatürk'e yönelik eleştirilerin cezalandırıldığı 5816 numaralı kanun? Ya herhangi bir mahkeme kararını belirtmeksizin web sitelerine erişimin engellenmesini sağlayan siber sansürün önünü açan 5651 numaralı kanun?"
"Reformlar kapsayıcı olmalı ve uygulanmalı"
Deloire gelişimin ancak yapılacak olan reformların kapsayıcılığına ve mahkeme salonlarında uygulanmasına bağlı olduğu söyledi.
"Temmuz 2012'de çıkartılan 3. Yargı Paketi'nin ihtiyaçlar karşılığında sınırlı kaldığı ortaya çıktı. Reformlara rağmen hala onlarca gazeteci cezaevinde ve bu süreçte yeni tutuklamalar oldu."
Deloire, Türkiye'deki hapis gazetecilerin çoğunun haklarındaki iddialara dair herhangi bir kanıt bulunmaksızın tutuklu olduklarını belirterek düzenlemelerin, savcı ve mahkemelerin saptırıcı yorumlarını engellemesi gerektiğini belirtti.
RSF, KCK Basın Davası'nın son duruşmasında yedi gazetecinin tahliye edildiğini ancak hala aynı davadan yargılanan 26 medya çalışanın tutuklu olduğunu hatırlattı.
RSF bunun yanında Azadiya Welat Gazetesi eski yazı işleri müdürü İbrahim Güvenç hakkında 10 Temmuz 2012 - 4 Kasım 2012 arasında gazetede yayımlanan haber ve makalelerde "PKK propagandası" yapıldığı suçlamasıyla 17 davanın açıldığına dikkat çekti. (EA)