PTT-SEN, sendika yöneticilerinin ve temsilcilerinin işten çıkarılması ve ücretsiz izne çıkarılmasına karşı İstanbul, İzmir ve Bursa PTT baş müdürlükleri önünde direnişe geçti.
Direniş alanlarında basın açıklaması yapan işçiler, ülke genelinde PTT'de çalışan taşeron işçi sayısının 17 bin civarında olduğunu aktararak, birçok il ve dağıtım merkezinde sendika üyesi işçilerin zorla istifa ettirildiğini, sendika temsilcilerinin de "sudan sebeplerle" ya sürgün edildiği ya da işten çıkarıldığını ifade etti.
"Biz PTT Taşeron işçileri olarak sabrımızın sınırına geldik!" diyen işçiler sendika yöneticilerinin işe iade edilmesini, kendilerine dayatılan ücretsiz izinlerin kaldırılmasını, sendikanın yetkisine yapılan usulsüz itirazların geri çekilmesi ve sendika üzerinde kurulan baskıya son verilmesini istedi.
"Kurumun tüm yükünü biz taşıyoruz"
“Kendilerini PTT’nin üvey evlatları" olarak tanımlayan sendika üyeleri yaptıkları açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Sendikamız genel başkanının, yöneticilerinin, üyelerinin keyfiyetle, sadece sendikal faaliyet yürüttükleri için işlerinden edilmesi diğer yöneticilerimizin de zorunlu ücretsiz izine çıkarılması bardağı taşıran son damla olmuştur.
“PTT-Sen PTT içerisindeki en yüksek temsiliyeti olan en basit tabirle PTT taşeron işçisinin sesidir. PTT Taşeron işçileri bu kurumun tüm yükünü sırtında taşıyan ama buna rağmen düşük ücret alan, mobbinge maruz kalan, koronada, pandemide sağlığı hiçe sayılan PTT’nin üvey evlatlarıdır.
“PTT Taşeron işçileri, PTT tarafından mükafatlandırılması gerekirken taşeron işçiye reva görülen işten çıkarmalar, ücretsiz izinler, baskılar, meslek hastalıkları ile günden güne daha da ezilmektedir.
"Kanunsuz uygulamalar son bulmalı"
“Bizim bugün, bu alanda haykırmamızın sebebi kurulduğumuz andan itibaren taşeron işçinin hakkını yedirmemeye dair verdiğimiz sözümüzdür. PTT’nin sendikamıza yaptığı saldırı sadece başkanımıza, yöneticilerimize ve üyelerimize yapılan bir saldırı değildir. Bu saldırı PTT bünyesinde çalışan bütün emekçileredir, sendikal hakkını kullanmak isteyen bütün işçileredir.
“Bu kanun dışı uygulamaya karşı bütün yetkililere çağrıda bulunmaktayız. Hükümete, Ulaştırma Bakanına, Adalet Bakanına, Çalışma Bakanına buradan sesleniyoruz. Bu suçu işleyenlere karşı cumhuriyet savcılarını göreve davet ediyoruz. Bu kanunsuz uygulamaların derhal son bulmasını istiyoruz.
“PTT’nin artık çıkıp ya ‘Biz anayasayı, kanunları tanımıyoruz, sendikayı tanımıyoruz’ demeli ya da işten çıkarılan, ücretsiz izne çıkarılan işçilerin derhal işe iadesini sağlamalıdır.”
İşçiler taleplerini şöyle sıraladı:
- PTT’nin sendikamız üzerinde uyguladığı baskılara derhal son verilmeli,
- Sendikal sebeplerle işten çıkarılan herkesin derhal işe iade edilmeli,
- Sendikal sebeplerle zorunlu ücretsiz izine çıkarılanların derhal işine dönmesi sağlanmalıdır.
Taşeron firmadan tehdit
PTT-Sen'in, dün "Müdüre, amire ve taşeron şirketlere karşı hakkımız var" diyerek direniş başlatacağını duyurması üzerine yüklenici taşeron şirket Park Konak A.Ş ve Saf ve Avrasya Adi Ortaklığı yöneticilerinden Necmin Polat, baş dağıtıcılara Whatsapp üzerinden bir mesaj yollandı.
İşçilere iletilmesi istenilen mesajda Polat işçileri tehdit ederek, "PTT Başmüdürlüklerinin önünde düzenlenecek olan eyleme katılacak olan personellerin genel müdürlük talimatıyla şirket tarafından iş akdi derhal feshedilecektir" dedi. (HA)